İNSANLARIN HOBİLERİ PARAYA ÇEVRİLEBİLİR

Hobinin insanların sevgiyle yaptığı işler anlamını taşıdığını belirten Helvacıoğlu,  “Para kazanılmayan işlerdir. Burada fedakarlık isteyerek yapılan hobilerin meslek haline gelmesini tartışmalıyız. Genelde kadın ve emeklilerimiz hobileri ile daha çok meşgul oluyorlar. Hobilerin paraya çevrilmesini göz önünde bulundurursak çalışmaların nasıl yapılabileceğini değerlendirmemiz gerekir. İnsan sevdiği yemeği yer. İşini seviyor isen gönüllüsündür. Bu konu ile mikro krediler verilerek küçük işletmelere çevirebilirler. Böyle olursa istihdama katkısını pekiştirebiliriz. Bu işin ayrı bir bölümü oluşturulabilir. Odalarda mesleği olanlar kayıt altına alınıyor. Hobi ile ilgili yeni bir çalışma yapılabilir mi konusunu tartışmalıyız. Hükümetin bu anlamda çalışmalar başlatması halinde oda olarak biz de destek verebiliriz. Örneğin kadın girişimcilere evlerde yaptıkları ürünleri öne çıkarmak için mikro destekler olmalı.” dedi.

HOBİ BİRLİKTELİKLERİ KURULABİLİR

Ürünlerin pazarlanmasını; e ticaret, turizm noktalarında satış alanları veya kooperatifler şeklinde kadınların birlikteliğini sağlayan bir çalışma yapılabileceğini ifade eden Mustafa Helvacıoğlu, şunları söyledi: “Burada evde oturan kişi hobileri ekonomiye dönüştüren örgütlerde kendilerine pazar bulacaklardır. Hobileri ekonomiye dönüştürecek köprü kooperatifler olmalı. Ticarethane açıldığı zaman masraflar hobinin ekonomiye dönüşmesinin maliyetini büyütür ve başarısızlığa götürür.”

YÖRESEL PAZARLAR DA ÇOK ÖNEMLİ

Ürünlerin satılması konusunda sadece yerel pazarın düşünülmemesi gerektiğinin altını çizen Helvacıoğlu, “Bölgemizi değerlendireceksek, yazın nüfusumuzun 3 katı olan bir turizm pazarı var. Yanımızda 15 milyon nüfuslu İstanbul, Türk kültürünü özümsemiş Balkanlar, 35 km ileride Avrupa ve aşağımızda Ege. 4 tarafımızda pazar var. Ekonomiye değer katacak bu işleri bir araya getireceksek, örgütleri oluşturmalıyız. Gelecekte bu çalışmalar olacak ve internet pazarında dünya pazarına açılacak bir çalışma olabilir. Sahile yakın olan yerleşim birimlerinin mutlaka yöresel pazarları oluşturulmalı. Bunun için proje desteğine ihtiyaçları var. Bu konuda Kaymakamlığın veya Valiliğin çalışmaları hızlandırması gerekir. Burada yaşayan vatandaşlarımızın ürünlerini paraya dönüştüreceği pazarlar oluşturulmalı. Çok ciddi katma değer oluşturur. 1 yılda kazanamadığını köylümüz burada 2-3 ayda kazanır. Her türlü ürünü satabilirler.” dedi.