Gün geçmiyor ki Keşan’da hırsızlık olayları yaşanmasın... Hem öyle böyle de değil... Ev, dükkan ve oto hırsızlığı olmak kaydıyla her gün birkaç hırsızlık olayı yaşanıyor ilçemizde... Vallahi yazmaya kalksak yetiştiremeyiz, sizler de ürperirsiniz!.. Ne zaman ki kayda değer vurgunlar oluyor, o zaman mecburen yazıyoruz... Gerçi mal canın yongası... Belki bizler 100-200 TL’yi ya da maddi değeri fazla olmayan bir eşya kaybını önemsemeyip haber yapma gereği duymuyoruz ama bir vatandaşın evinden çalınan bir çift ayakkabının bile çok değerli olabileceği gerçeğini atlıyoruz... Kim bilir bir baba ne şartlarda aldı çocuğuna bir çift spor ayakkabısı ve o çocuk giyeceği ilk günü beklerken yatağının başucunda sabahladı o spor ayakkabısı ile... Bunu çocukluğumuzda hepimiz yaşamışızdır mutlaka... Ailemizin maddi imkanlarını zorlayarak, sırf bizi mutlu etmek adına aldığı tüm eşyalar bizim için ayrı bir önem taşımış ve onu gözümüz gibi kollamışızdır... Çünkü o eşyamıza zarar geldiğinde veya kaybolduğunda telafisi belki de imkansızdır artık bizim için... Keşan’da kaç çocuğun hırsızlık olayına maruz kalarak bir eşyasının yok olduğunu bilmiyorum tabii ki... Ama bildiğim bir şey var ki, Keşan’da had safhada yaşanan hırsızlık olaylarında, her an hepimizin bu tarz olaylara maruz kalabileceği... İşin ilginç tarafı ise hırsızlık olaylarının büyük çoğunluğunu ‘bizce bilinen çocukların!’ yapması...  Bunu ben söylemiyorum tabii ki... Ne zaman hırsızlık olayı yaşansa ve olay yerine gitsem, polisin merkeze geçtiği bilgide, hırsızlık olaylarının ‘bizce bilinen çocuklar’ tarafından yapıldığı bilgisi verilmesi... Hem bu çocuklar bazen suçüstü yakalanıyor, bazen kaçıyor ama yine yakalanıyor, bazen de yerleri yurtları belli olduğu için orada yakalanıp karakola götürülüyor... Neticede ‘bizce bilinen çocuklar!’ olduğu için ele geçirilmesi zor olmuyor... Zor olan ise bu çocukların yaş ortalamasının 10 ile 14 olması... Onlara her şey mübah!.. Çalarlar, çırparlar, soyarlar, yakalanırlar ama yaşları küçük olması sebebi ile de salınıverilip, ertesi gün yine aynı suçu işlerler... Bu durumda bütün suç bizlerde oluyor; kapını kilitli tutacaksın... Tamam canım, zaten kilitli tutuyorsanız o zaman demirden korumalık taktıracaksınız... Onu da mı yaptınız... O zaman tornavida, pense, kerpeten, levye gibi aletlere karşı evinize, dükkanınıza ya da aracınıza alarm taktıracaksınız... Hay Allah, onu da mı yaptınız... O zaman malınıza sahip çıkıp, ya sabaha kadar nöbet tutacaksınız, buna müsait değilseniz bekçi kiralayacaksınız!.. Çünkü yaşı küçük çocukların hırsızlıklarının önüne geçilmesinin başka çaresi yok!.. Çaresi olsa idi, zaten defalarca suçüstü yakalanan ya da hırsızlık yaptığının delilleri ortaya konulan bu çocukların önlemi alınırdı...
İşte bu nedenle... Bu çocukların reşit olana kadar dokunulmazlığı bulunduğu için, birkaç sene içinde gerçekleşecek kayıplarınızı fitre ve zekattan sayıverin!.. Saygılarımla...