SONGÜL KONAR

“OLAY BİZİ ÜRKÜTTÜ”

Muhtarlığın devlet kurumu olduğunu belirten İşlek, muhtarlığın kapısı kırılıyorsa devletin kapısı kırılmış gibi olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Bizim burada çok önemli eşyamız da yok. Kayıtlı olan bilgisayarlarımız var. Bunların da içerisinde mahallelerimizle ilgili bazı bilgilerimiz var. Bunlarla ilgili vatandaşlarımız bize geldiğinde onların dertlerine çare olmaya, yardımcı olmaya çalışıyoruz üç muhtar olarak. Cumartesi günü olan olay bizi ürküttü. Muhtarlık resmiyeti olan bir yer. Bu işler buraya kadar uzanıyorsa, vatandaşlar ne yapacak?”

“HURDACILARIN DENETİME ALINMASI ŞART

Çalınan ürünlerin gittiği yerlerin belli olduğunu söyleyen İşlek: “Bunlar hurdacılara gidiyor. Başka nereye gidecek? Hurdacıların denetime alınması şart. Devletimiz nasıl kahvehanelere, çay Ocaklarına 24 saat açık bir şekilde kamera sistemiyle içeri giren çıkan vatandaşların denetimini yaptırıyorsa, bu hurdacıların da denetime alınması şart. Denetime alındıktan sonra çok açık ve net söylüyorum bu hırsızlık olayları biraz daha aşağıya düşecek. Onlar da 24 saat denetime tabi olsunlar. Diğerleri gibi onlar da esnaf. Bunlar neden kamera sistemine girmiyor? Bunların bir özelliği mi var? Ben gecenin bir saatinde kalkıp muhtarlığı kontrol etmeye geliyorum.  Keşan’da 9 mahalle muhtarı ve İzzetiye Paşayiğit muhtarlıkları dahil aynı şeylerden mustarip. Paşayiğit Caddesi’ne kamera sistemi yerleştirildi ve tek yön yapıldı. Vatandaşlar baştan tepkisel davrandı ama şimdi oralardakiler de rahatladı. Giren bir sefer giriyor, ikinciye girmiyor canı yanıyor çünkü. Hurdacıların da bu şekilde olması gerekiyor. Denetim bir tarafa var, bir tarafa yok. Biz de korkuyoruz. Bizim de çoluğumuz çocuğumuz var. Gecenin bir saatinde ıssız bir yere giderken korku içinde kalıyoruz. Emniyet sağ olsun buluyor failleri. Adliyeye gidiyoruz adam bizden önce çıkıyor dışarıya. Bir yaptırımı olması lazım bu işlerin. Tamam, yaş grubu olarak dosyalarını biriktiriyorlar belli yaştan sonra ceza evine atılıyorlar ama sadece hırsızı değil hırsızın malını sahiplenenlerin de ceza görmesi gerekiyor. Hırsız açım ne yapayım diyor? Aç isen hırsızlıkla bu işin çözümü olur mu? Şu anda herkes pandemi döneminde zor durumda. Herkesin mi hırsızlık yapması gerekiyor? İnsanın biraz vicdani anlamda rahat olması lazım. Bunu meslek haline getirenler devam ediyor. Özellikle hurdacılar konusunda denetimlerin biraz daha sıklaşmasını istiyoruz” dedi.

“BU YERLERİ MESKEN TUTMUŞLAR”

Mahallelerde genel olarak şikâyetlerin devam ettiğin belirten İşlek sözlerine şöyle devam etti: “Terk edilmiş binaların kapısı çerçevesi çalınıyor. Emniyet geliyor metruk evleri kontrol ediyor. Çıktıkları zaman tekrar aynı kişiler oralara geliyor. Bu yerleri mesken tutmuşlar. Fuhuş yapıyorlar, uyuşturucu madde kullanıyorlar, hırsızlık olaylarında saklanıyorlar.”

“BUNU MESLEK EDİNMİŞLER”

Daha sonra söz alan Büyük Cami Mahallesi Muhtarlığı görevini yürüten Nedret Özkan: “Kapıyı kırmışlar. Kontrol ettim çalınan bir şey yoktu. Ardından Nedim muhtarı aradım. Emniyetten arkadaşları aradım hemen geldiler sağ olsunlar. Böyle bir şey hiç beklemiyorduk. 17 yaşlarında olan gençler. Bunu meslek edinmişler. Daha önce de ceza evine girip çıkmışlar. İlk önce yandaki kafeye hamle yapmışlar. Daha sonra muhtarlığın kapısını kırmışlar” ifadelerini kullandı.