TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin Çoğal 14-20 Kasım tarihleri arasında Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında ülke çapında “toprak bozulumu”na dikkat çekileceğini belirtti.

TEMA Vakfı 14-20 Kasım tarihleri arasında Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında ülke çapında gerçekleştireceği etkinlikler ile "toprak bozulumu"na dikkat çekecek.

TEMAVakfı, bu yıl Erozyonla Mücadele Haftası’nda toprağın verimliliğindeki azalmayı ifade eden “toprak bozulumu”nu gündeme getiriyor. TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin Çoğal, “Toprak bozulumu, toprağın sağlığında meydana gelen bozulmalar ve sonrasında toprağın sunduğu hizmetlerin azalması olarak nitelendiriliyor. Dünyada kullanılabilir arazilerin %33’ü toprak bozulumuna uğramış durumda. Türkiye’de ise toprak bozulum tiplerinden sadece erozyon dikkate alındığında bile topraklarımızın %86’sında erozyon meydana geldiği görülüyor. Toprak bozulumu su kıtlığı, gıda güvensizliği, iklim değişikliğinde hızlanma, yoksulluk, göç, toprak ve toprağa bağlı diğer ekosistem hizmetlerinde azalma gibi sonuçlara yol açıyor” dedi.

Toprak bozulumunun insan kaynaklı olduğunun altını çizen Çoğal, Fas’ın Marakeş şehrinde düzenlenen İklim Zirvesi’nde de toprak bozulumu konusunun gündeme geldiğini hatırlattı. Çoğal “Konu şu an dünya gündeminde önemli bir yer tutuyor. Türkiye’de de toprak bozulumunun önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve toprağın iyileştirilmesi amacıyla acilen çalışmalar yapılmalıdır. İklim değişikliği etkileri ve toprak bozulumu ile karşı karşıya olan havzaların etkilenme düzeyleri saptanmalı ve önlemler alınmalıdır” dedi.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE TOPRAK BOZULUMU GELECEĞİMİZİ TEHDİT EDİYOR

Ormanların yok edilmesinin, tarım arazilerinin amaç dışı ve yanlış kullanılmasının sera gazlarını artırıp iklim değişikliğini hızlandırdığına dikkat çeken Çoğal, “İklim değişikliği toprak bozulumuna yol açıyor. Toprak bozulumu da iklim değişikliğinde artışa sebep oluyor. Bu olumsuz etkileşim, toprak, tarım, gıda ve orman varlıklarımızı doğrudan tehdit ediyor. Topraklarımızı koruyarak iklim değişikliği ile mücadele edebileceğimiz bir sistem kurmalıyız. Herkesi, hem toprağın korunması hem de iklim değişikliğine neden olan kömür ve diğer fosil yakıtlara dayalı enerji tüketiminin engellenmesi için yerel ve ulusal yönetimlerden taleplerde bulunmaya çağırıyoruz” dedi.