CHP ve MHP Keşan ilçe başkanlıkları tarafından, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Keşan’a gelişi nedeniyle hazırlanan billboardların, önlerine vinç ve bayraklar çekilerek kapatılmasıyla ilgili olarak Medya Keşan yazarlarından Yılmaz Özkaya’nın, dünkü sayımızda yer alan “Emniyet nereye kadar sessiz kalacak!” başlıklı köşe yazısına, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden, Keşan Güncel Haber sitesi aracılığıyla yanıt geldi.

Keşan Güncel Haber sitesinin İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden edindiği bilgide ise şöyle denildi: “Sayın Başbakanımızın Keşan’a gelişinde billboardlarda, partiler arasında yaşanan gerilimin ‘Emniyet’ tarafı değildir. Emniyet, sadece güvenlik ve asayişten sorumludur. Billboardlarla ilgili şu ana kadar ne emniyete, ne de mahkemelere tek bir şikayet dilekçesi intikal etmemiştir. Yılmaz Özkaya’nın yazısının, emniyetle uzaktan veya yakından bir ilgi ve ilintisi yoktur. Bundan dolayı cevap verilmeyecektir. Bir sorun varsa, bu partilerin sorunudur. Mahkemeler de yerinde durmaktadır. Polis kaldırımlara karışamaz. Kaldırım sorumluluğu belediyeye aittir.” 

ÖZKAYA NE DEMİŞTİ?

Bilindiği gibi, MHP’nin İstiklal Caddesi’ndeki billboardlarının önüne, kurtarıcı bir kamyon çekilerek önü kapatılmış ve genel basında da geniş yankı uyandıran bu durum eleştirilere yol açmıştı.

Yılmaz Özkaya da, sözkonusu yazısında, Aynı cadde üzerinde, bırakın otomobil park etmeye izin verilmesini, çöp konteynerlerini bile kaldıran yetkililer bu vinçleri görmedi. Ya da gördü de güvenlik açısından sakıncalı bulmadı.

CHP ve MHP ilçe başkanları buna tepki göstererek; AK Parti İlçe Yönetimi, bürokratlar ve emniyeti suçladılar. Bu işin sorumlularının kim olduğunu ve hangi yasal işlemlerin yapıldığını sordular.” dedikten sonra, şu görüşlerini dile getirmişti:

<“Genel manada bürokratları bir kenara koyalım ama emniyetin böyle siyasi içerikli bir konuda tartışılır hale getirilmesinin sorumlusu kim?

Parti başkanları mı?

Emniyet yetkilileri mi?

Bana göre emniyet yetkilileri.

Çünkü parti başkanları haksız eleştiri yöneltiyorsa, emniyet yetkilileri daha o gün çıkıp, şu şıklardan birini söylemeliydi:

“Biz görevimizi yaptık. O vinçlerin orada durması ve billboardların kapatılması gerekiyordu; kapattık!”

“O vinçlerin orada durmaması gerekiyordu. Ama biz görmeden bırakılmışlar. Gereğini yaptık ve sorumluları hakkında soruşturma açıldı.”

“O vinçlerin orada durmaması gerekiyordu ama bizim yapacak bir şeyimiz yoktu; olay bizi aştı.”

Şu anda aklıma gelmeyen başka bir açıklama da yapılabilirdi. Ama yapılmadı. Emniyet yetkilileri, eleştirileri görmezden-duymazdan geldiler.>