Dınkırcı ve beraberindeki heyet, dün Bahçeköy, Mahmutköy, Şükrüköy, Seydiköy, Kadıköy ve Kadıköy Barajı’nı ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
Kaymakam Dınkırcı ziyaret ettiği köylerin muhtarlarından köy ile ilgili bilgiler aldı, kendisinde kayıtlı mevcut bilgileri güncelledi ve köy halkından gelen dilek ve şikâyetleri yerinde dinledi.
Heyet, örtü altı sebze yetiştiriciliği yapan Şükrüköy’deki İlkay Taş’a ait olan serada, Seydiköy’deki Mehmet Ali Durmaz ve Mustafa Durmaz’a ait olan seralarda ve İbrahim Gürsel’e ait olan şeftali bahçesinde incelemelerde bulundu.
Daha sonra Kadıköy ziyaretinde, Sağlıkevi, Kadıköy Barajı, Keşan Belediyesi Rasim Ergene İçme Suyu Arıtma Tesisi gezilerek incelemelerde bulunuldu. 2013 yılında KÖYDES Projesi kapsamında verilen parke taşlarının döşendiği yer de görüldü.
Kaymakam Bekir Dınkırcı, Kadıköy Barajı’nda su hacminin geçen yıla göre yarı yarıya düştüğünü vurgulayarak, ziyaret ve incelemelerle ilgili şu bilgileri verdi: “Bugün itibariyle biz Bahçeköy’den başlayarak Mahmutköy, Şükrüköy, Seydiköy ve Kadıköyümüzü gezdik. Bu gün özellikle hazırlamış olduğumuz Meyveciliği Geliştirme Projesi ve çalışmaları devam eden Sebzeciliği Geliştirme Projesi ile ilgili köylerde bulunan vatandaşlarımıza açıklamalarda bulunduk.
Özellikle sebzecilikte, köy muhtar arkadaşlarımız ve ilgili sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte üretilen sebze ve meyvelerin İstanbul’a pazarlanması konusundaki çalışmalarımız devam ediyor.
13 köyü tarımsal anlamda sulayan ve Keşan’ın içme suyu ihtiyacını karşılayan Kadıköy Sulama Barajı’nda incelemelerde bulunduk. Geçen yıl 1 Şubat itibariyle 20,2 milyon m3 %35,93 doluluk oranı olan barajımızın, bu yıl 1 Şubat tarihi itibariyle 10,2 milyon m3 %18,8 doluluk oranına kadar düştüğünü gördük.
Bizler tarımsal sulamada ve içme suyunda ülke genelinde su bilincini ve tasarruflu kullanım bilincini yaygınlaştırmak geliştirmek zorundayız. Modern sulama tekniklerini kullanmak zorundayız. Artık klasik anlamda vahşi sulama ile tarımsal arazimizi sulayamayacağımızı bilmemiz gerekiyor. Bunun için de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Trakya Kalkınma Ajansı, Ziraat Bankası veya ilgili kurum ve kuruluşlardan temin edilecek kaynak, fon ve hibe destekleriyle modern sulama tekniklerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerekiyor.
Köylerimizde bazı vatandaşlarımızın seracılık faaliyetlerine başladığını gördük. Ziyadesiyle memnun olduk. Çünkü 1 Dekar seranın yıllık ortalama 15.000 TL geliri vardır. Bu rakamlar minimize edilmiş rakamlardır. Meyveciliği ve sebzeciliği daha üst seviyelere çıkarabilmek ve para kazanabilmek için İlçemize mutlaka soğuk hava deposunun kurulması gerekiyor.
Soğuk hava deposu konusunda Ticaret ve Sanayi Odamız, Ticaret Borsamız ve Ziraat Odamızla görüşmelerimiz devam ediyor. Sivil toplum kuruluşlarımız tarafından veya özel sektör tarafından yapılacak bir soğuk hava deposunun İlçemize olumlu bir şekilde katkı sağlayacağına inanıyorum.
Köy gezilerimizde gördüğümüz diğer bir konu ise, hayvancılık bakımından maalesef açık veya yarıaçık hayvancılık işletme sayımız az, işletme büyüklüklerimiz çok küçük. Mevcut tarımsal kalkınma kooperatifleri, şirketler, üretici birlikleri veya basit ortaklıklar şeklinde üreticilerimiz artık hayvancılık işletmelerini yenilemek ve genişletmek zorundadır.
Hayvancılıktan para kazanmak istiyorsak, başta silajlık mısır olmak üzere, yem bitkileri ekimini genişletmek zorundayız. Şu anda İlçemiz genelinde 16.049 dekarlık alanda yem bitkisi ekimi var. Bu çok yeterli değil. İlerleyen süreçte kamu, özel, sivil, sosyal tüm herkesle işbirliği ve diyalog içerisinde bilinçli sulama, gübreleme ve ürün desenlerinin oluşturulması için artan oranlı çalışma yapmalıyız.
Hamzadere Barajı tamamlandığında 564.000 dekarlık tarım arazilerimizin yaklaşık 247.000 dekarı (%44) sulanabilir hale gelecektir. Eğer bilinçli sulama, bilinçli tarım ve bilinçli hayvancılık yaparsak netice alırız. Aksi takdirde topraklarımızda bilinçsiz ve aşırı sulamanın olumsuz etkilerini görürüz.”
