Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı, 5 Temmuz 2014 Cumartesi günü, beraberinde Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Gökhan Kıyım, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü’nde görevli ziraat mühendisi Volkan Diriker’in katılımıyla Kılıçköy ve Akhoca köylerini ziyaret ederek, Hamzadere Barajı’nde incelemede bulundu.

İlk ziyaretini Kılıçköy’e gerçekleştiren Dınkırcı ve beraberindekiler, köy halkıyla biraraya geldi. Kılıçköy’de bulunan ziraat mühendisi İlker Damar’a ait olan 20 dönüm büyüklüğünde 2 bin 500 adet Santa Maria cinsi armut fidanlarının bulunduğu meyve bahçesini, Keşan Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Emin Meriç’e ait olan çiftliği ve Kılıçköy’deki köy pazarını ziyaret eden Bekir Dınkıcı ve beraberindekiler, daha sonra Akhoca Köyü’ne geçerek buradaki vatandaşlarla sohbet etti, köydeki çeltik tarlalarını gezdi. Ayrıca Hamzadere Barajı’nda da incelemelerde bulunan Dınkırcı ve beraberindekiler, yol üzerindeki ayçiçeği, aspir ve soya ekili tarlaları da gezdi.

Kaymakam Bekir Dınkırcı, ziyarette bulunduğu köylerin muhtarlarından bilgi alırken, kendisinde bulunan kayıtlı bilgileri güncelledi, gelen talepleri aldı ve sıkıntıları dinledi.

Ziyaretlerle ilgili açıklama yapan Dınkırcı, şunları ifade etti:

“Bugünkü program kapsamında ilk olarak 2014 yılı içerisinde yapılan Meyveciliği Geliştirme Projesi kapsamında Kılıçköy’de bulunan İlker Damar Bey’e ait 20 dönümlük 2.500 adet Santa Maria cinsi armut fidanlarının bulunduğu meyve bahçesini gezdik. Mevcut bahçede dikilen ürünlerin tamamının tutmuş olması bizim için sevindirici bir örnek oldu. Burada yapılan çalışmayı ilçemiz için örnek olarak gösteriyoruz. Bu tarzda son 2 yıl içerisinde proje kapsamında yaklaşık 400 dönümlük alanda %70’i İl Özel İdaresi katkılı, %30’u vatandaş katkılı meyve bahçeleri teşvik ettik.

İlerleyen süreçte örtü altı sebzeciliğinin ve meyveciliğin ciddi anlamda getirisi olacağını düşünüyoruz. Buradaki en önemli unsur soğuk hava deposu ihtiyacıdır. Soğuk hava deposu olduğu takdirde çok rahatlıkla üretici de tüketici de bu işten karlı çıkacaktır. Kılıçköy’de vatandaşlarımızın sorunlarını dinleyerek tespitlerimizi yaptık. Özellikle tarım, hayvancılık, eğitim, sağlık, alt yapı ve üst yapı konularındaki taleplerimizi aktardık.

Özellikle toprak tahlili, modern sulama ve proje tabanlı çalışılmasının önemi üzerinde durduk. Yine Kılıçköy’de bulunan Mehmet Emin Meriç Bey’e ait olan çiftliği gezdik. Burada tarım ve hayvancılıkla ilgili görüş ve düşüncelerini alarak özellikle hayvancılıkta açık ve yarı açık hayvancılığın önemi üzerinde durduk. Mehmet Emin Meriç Bey’in tarlalarında ikinci ürün olarak silajlık mısırın ekildiğini gördük. Toprak boş durmuyor, 1 yılda asgari 2 ürün alınıyor. Zaten hayvancılıktan para kazanılacaksa silajlık mısır üretimi yapmak zorundayız.

Daha sonra bölgemiz için son derece önemli olan Hamzadere Barajı’nı ziyaret ettik. İlçemizin sahip olduğu 564 bin dönüm tarım arazimizin 101 bin dönümünü suluyoruz. Şu anda sulanabilir alanımız %20’lerde. Hamzadere Barajı 335.630 dekarlık alanı sulama kapasitesine sahip olacak.  Tamamlandığı takdirde bizim bölgemizden de 146 bin dekar alan daha sulanabilir olacak. Toplamda 247 bin dekarlık tarım arazisi sulanabilir hale gelecektir. Bu da toplam tarım arazimizin %44’ünün sulu tarıma geçmesi demek oluyor.

Sadece suyun gelmesi yetmiyor. Vahşi sulama yerine modern sulama gerekiyor. Başta toprak tahlili, meteorolojik verilerin kullanılması, doğru tohum, doğru gübreleme, doğru ilaçlama ve bunların eşgüdümü son derece önemli.

Akhoca Köyü’ndeki çeltik tarlalarını gezdik buralardaki olumlu ve olumsuz yönlerini gözlemledik. Bazı yerlerin yağıştan dolayı ekilemediğini gördük. Alanda yaptığımız tespitler sonucu tarlası ile modern anlamda ilgilenenlerin netice aldığını gördük. Kılıçköy’de buğdayda ortalama 600-650 kg ürün alındığı bizlere aktarıldı.

Akhoca Köyümüzde vatandaşlarımızın sorunlarını dinledik. Akabinde özellikle gelecek nesillerde hangi meslek grubu olursa olsun. Daha iyi yetişmeleri için kitap okumalarının üzerinde durarak öğrencilerimize kitap dağıttık. Gezimizin dönüş durağında vatandaşlarımıza ait olan ayçiçeği tarlasında tespitlerimiz oldu. Aynı tarlada bulunan demonstrasyon amaçlı aspir ve soya ekili alanları gezdik.

Gezimizin son durağında ise Kılıçköy’deki doğal ürünlerin satıldığı vatandaşlarımızın tezgahlarını ziyaret ederek, kendilerine hayırlı işler diledik. Burada şunu gözlemledik; Keşan-Enez karayolu tarım, hayvancılık yolu olduğu kadar aynı zamanda ciddi turizm yolu. Gelibolu, İstanbul, Edirne ve Yunanistan karayolu aksı üzerindeyiz. Ürettiğimiz doğal ürünleri bile yol üstündeki tesislerde pazarlamak apayrı bir istihdam, iş gücü ve gelir kapısı ama bu kadar küçük işletmelerle bu iş olmaz. Bunun için gerçekten doğru ölçekte işletmelerin olması gerekiyor. Ferdi işletmeler yerine kollektif iş yapanlar ayakta kalacaktır. Bu bağlamda Keşan’ın geleceğine inanıyoruz.”