AYGÜL KONAR

BOTAŞ tarafından, 18 Mayıs 2021 tarihinde, kendi resmi internet sitelerinde, Saros Gönüllülerinin Saros FSRU projesindeki haklı mücadelesine karşı, ‘İddia-Cevap’ başlıklarıyla bir açıklama yapmıştı.

Saros FSRU (Yüzer Depolama ve Gazlaştırma Tesisi) Gemi İskelesi Projesi ile ilgili olarak açıklamada bulunan BOTAŞ’a Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması’ndan cevap gecikmedi.

Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması, söz konusu açıklamalara yönelik, “Türkiye’nin enerji arz ve talebini karşılayan en büyük kurumlarından biri olan BOTAŞ tarafından yapılan açıklamaya cevap vermeyi zaruri görmekteyiz” ifadelerine yer verdi.

“DANIŞTAY'IN  BOZMA KARARINDA ESASA DAİR HİÇ BİR İBARE VE İFADE YOKTUR”

Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması olarak iddia peşinde olmadıkları ifade edilen açıklamada, “Bizler, BOTAŞ'ın FSRU Limanı ile ilgili ÇED raporundaki görüş ve iddialarını bilimsel ve hukuksal gerçeklikler üzerinden etkisiz kılıp halk olarak yaşam alanlarımızı savunuyoruz. BOTAŞ, Mahkeme bilirkişi raporlarında ortaya konan bilimsel gerçekliklere rağmen yargı kararını beklemeden  hukuka aykırı bir şekilde doğayı, denizi, ormanı ve tarım alanlarımızı tahrip ediyor. BOTAŞ, ‘Uluslararası arz ve taleplere taahhüdümüz var’ diyerek, Saros gönüllülerinin açtığı üç davanın hukuksal süreci tamamlanmadan, arazi sahibinin bilgisi dışında, iş makineleriyle proje alanına girmiştir. Bölgeye hiç bir faydası olmayacak proje için, salgın şartlarına rağmen, telafisi mümkün olmayan zararlar vererek, gece gündüz, kar kış demeden inşaatı ilerletmiştir. BOTAŞ'ın FSRU Limanı ile ilgili 1. ÇED olumlu raporunun iptali için Edirne İdare Mahkemesine açmış olduğumuz dava sonucunda mahkemenin atamış olduğu 10 farklı disiplinlerden 10 kişilik bilirkişi heyeti projenin bilime ve hukuka aykırılığını 90 ayrı başlıkta kayıt altına alıp raporlaştırmıştır. Mahkeme heyeti de bu raporun ışığında 14 ayrı başlıkta projenin bilime ve hukuka aykırılığını ortaya koyup 1.ÇED olumlu raporunu iptal etmiştir. BOTAŞ ve Çevre Şehircilik Bakanlığının Danıştay'a yaptığı itiraz sonucu Danıştay, Edirne İdare Mahkemesinin iptal kararını bozmuştur. Ama usulden bozmuştur. Neymiş; Gerekçenin biri Bilirkişi heyeti 10 kişi imiş, tek sayı olması lazımmış. Diğer gerekçe 10 bilirkişi heyetinden birinin akademik unvanı yokmuş. Danıştay'ın  bozma kararında esasa dair hiç bir ibare ve ifade yoktur. Yani Mahkemenin 14 ayrı başlıkta tanımladığı bilime ve hukuka aykırılığa dair bir şey söylememiştir. Dolayısıyla bu siyasi iklimde Danıştay'ın iptal kararının değerlendirilmesini kamuoyuna bırakıyoruz” ifadelerine yer verildi.

“BOTAŞ SÖZ KONUSU BORU HATTINI BURADAN HANGİ YETKİ İLE GEÇİREBİLİYOR”

BOTAŞ farklı disiplinlerden oluşan 9 bilirkişinin 5'inin kendi lehlerinde olduğu iddialarına cevap veren Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması, açıklamalarına şöyle devam etti: “Her şeyden önce şu gerçekliğin unutulmaması gerekiyor. ÇED raporları ile ilgili mahkemelerin oluşturduğu bilirkişiler farklı disiplinlerdendir. Yani çevreci, ziraatçı, kuşbilimci, ormancı, inşaatçı, jeolog vesaire vesairedir. Bu nedenle bunların raporları 3 sizden, 5 bizden diye parmak hesabıyla değerlendirilemez. 9 bilirkişiden 8'i evet diyebilir 1 tanesi öyle gerekçeler ortaya koyar ki mahkeme heyeti tek bilirkişinin raporu doğrultusunda karar verebilir. Böyle durumların örnekleri çoktur. Bu nedenle BOTAŞ'ın 9 bilirkişiden 5'i bizim lehimize görüş bildirdi iddiası zırvalıktır. Kaldı ki 9 bilirkişiden biri ormancıdır. Raporunun son cümlesi BOTAŞ lehinedir. Ancak raporunun bütününde mevcut projenin bilime ve hukuka bir çok yönden aykırılık içerdiği tespitleri vardır. Örneğin kara boru hattının geçeceği güzergahın yanan orman alanından geçtiği ve burasının Anayasa'nın 169. maddesi ile koruma altında olduğunu belirtiyor. Anayasa maddesini değiştirebilecek güçler TBMM ve Anayasa Mahkemesidir. BOTAŞ söz konusu boru hattını buradan hangi yetki ile geçirebiliyor. BOTAŞ farklı disiplinlerden oluşan 9 bilirkişinin 5'inin kendi lehlerinde olduğunu söylüyor. Bu durumu yukarıda açıkladık. Ancak 1/1000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının iptali için açtığımız davaya mahkeme 3 bilirkişi atamış ve 3'ü de aynı disiplinden yani burada parmak hesabı yapılır. Bu üç bilirkişi oybirliği ile hayır bu proje bilime ve hukuka aykırıdır. Yer seçimi yanlıştır. Buraya yapılmamalıdır diyor. BOTAŞ yetkilisi bundan söz etmiyor. Bilim insanlarının raporlarının bağlayıcılığı olmadığı düşünülüyorsa, Bakanlık tarafından seçilmiş, Yüce Mahkeme tarafından atanmış bilim insanlarının raporları 60+30 gün süresince mahkeme heyeti tarafından neden beklenmiştir?

“YOK OLAN HABİTAT VE YABAN HAYAT YENİDEN NASIL OLUŞTURULACAKTIR?”

İskele veya liman teriminin kullanılıp kullanılmamasının, 100 bin tonluk, 400 metrelik dev kargo gemilerinin yük boşaltmak için gireceği ve Saros’u boydan boya kat ederek ilerlerken, denizin flora ve faunasını bozacağı gerçeğini değiştirmeyeceğini vurgulayan Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması, şöyle devam etti: “Projenin liman değil, iskele olduğu iddia edilmektedir. Türk Dil Kurumuna göre; gemilerin yük alma ve yük boşaltma alanına liman denir. Bu projede Katar’dan alınan -163 derecede sıvılaştırılmış doğalgaz, gaz haline dönüştürülerek Avrupa ülkelerine sevk edilecektir. Azami 36 saat sürecek olan ürün boşaltma işleminde gemiler bu alana yanaşıp, barınacaktır. Öyleyse bu tesis bir liman özelliği taşımaktadır ve iskelesi, mefruşatı, boru hattı ile komplike bir tesistir. İskele veya liman teriminin kullanılıp kullanılmaması, Saros’un sığ ve temiz sularına 100 bin tonluk, 400 metrelik dev kargo gemilerinin yük boşaltmak için gireceği ve Saros’u boydan boya kat ederek ilerlerken, denizimizin flora ve faunasını bozacağı gerçeğini değiştirmemektedir. Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı 22 Ocak 2018 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce onaylanmıştır. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da Kültür ve Turizm Bölgesi ilan edilmiştir. Orman sadece ağaç topluluğu değildir, BOTAŞ, ormanlık alana zarar verilmeyecek derken bile on bine yakın ağaç kesmiştir. 60-70 yaşında kesilmiş olan kızılçam cinsi ağaçların yerini, kalem kalınlığında dikilen kaç bin fide karşılayacaktır? Yok olan habitat ve yaban hayat yeniden nasıl oluşturulacaktır? Başka okyanuslardan doldurulan balast suları temiz Saros sularını melezleyerek, başta Akdeniz’de olduğu gibi balon balıkları olmak üzere istilacı ve zararlı türleri de bölgemize getirebilecek, denizdeki ekosistemi ciddi anlamda tehdit edecektir.. Bu durum Saros’da balıkçılığa ciddi zarar verecek ve belki de uzun vadede yok edecektir.”

“ÜLKEMİZDE İLK DEFA KAPALI BİR KÖRFEZE FSRU LİMANI YAPILACAKTIR”

Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması, ülkemizde ilk defa kapalı bir körfeze FSRU Limanının yapılacağına dikkat çekerek, açıklamalarını şöyle sonlandırdı: “Bu limanın yedi kilometre ötesinden yedi-sekiz şiddetinde deprem üretme potansiyeli olan fay hattı geçmektedir. Boşaltım esnasında oluşabilecek depremin yaratacağı bir kıvılcım sonucunda meydana gelebilecek patlama, bölgede 55 atom bombası etkisi yaratabilecektir. Bu durumun yaratabileceği tahribat ve neticesinde oluşacak can kaybı milyonlarla ifade edilmektedir. Bilim insanlarının bulgularına göre patlama ve yangın önlemleri oldukça yetersizdir.  BOTAŞ proje için “Davacılar sadece itiraz ediyor, alternatif yer göstermiyor” demektedir. Bu talihsiz bir söylemdir, kesinlikle böyle bir sorumluluğumuz yoktur.  Saros'un hiç bir yerine  böyle bir yatırım istemiyoruz. Saros Gönüllüleri, Saros’un denizi ve kıyılarını koruyup, körfezin çevresindeki ekosistemde yaşayan tüm canlıların yaşam haklarına sahip çıkma amacıyla mücadelelerine devam edecektir.”