Keşan Barış ve Demokrasi Güçleri Platformu tarafından dün düzenlenen yürüyüşte, geçen Cumartesi günü Ankara’da, Ankara Tren Gar’ının önünde haince meydana gelen bombalama olayı kınandı, sorumlularının bulunması ve hesap sorulması istendi.
Saat 17.00 sıralarında Keşan Lisesi önünden başlayan yürüyüşe CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Edirne Milletvekilleri Okan Gaytancıoğlu ve Erdin Bircan, CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli, Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ın da aralarında olduğu Keşan Barış ve Demokrasi güçlerini oluşturan siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, üyeleri ve olaya duyarlı davranan çok sayıda vatandaş katıldı.



Ankara’da meydana gelen olayın ardındaki gerçek faillerin yakalanması ve olayın aydınlatılmasına ilişkin çeşitli sloganlar tarak Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtı önüne gelen yaklaşık 700 kişilik kalabalık burada ilk önce hain saldırıda hayatlarını kaybeden 128 can için 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. ÖDP Keşan İlçe Başkanı Hasan Karagöz’ün sunumunu yaptığı yürüyüşün sonunda CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli, EMEP (Emek Partisi) Keşan İlçe Başkanı Erdal Aydemir ve HDP (Halkların Demokrasi Partisi) Keşan İlçe Başkanı Vedat Çağan birer konuşma yaptı.



GÜMÜLCİNELİ: ŞİDDETLE NEFRETLE KINIYORUM
Mikrona ilk gelen CHP İlçe Başkanı Gümülcineli, “Sevgili dostlar acımız büyük bunu sözlerle ifade etmek mümkün değil” diyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Dini, dili, rengi ne olursa olsun Türkiye’de demokrasi adına, barış adına Türkiye’nin birliği ve dirliği adına,  Ankara’da yapılmak istenen bu yürüyüşe yapılan bu hain saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyorum.  Bu olaya sebep olan,  bu olaydan istifade eden, bu saldırı olayını düzenleyenlerin biran önce ilgili ve yetkililerce öne çıkarılıp bir nebze de olsa kamuoyu vicdanının rahatlatılmasını istiyorum.  Ben Ankara’da ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, lederli ailelerine ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyorum”



AYDEMİR: DİRENECEĞİZ HESABINI SORACAĞIZ
Daha sonra EMEP Keşan İlçe Başkanı Erdal Aydemir konuştu. Aydemir şunları söyledi: “Arkadaşlar acımız büyük ama onların tek bilmedikleri şey inadına direneceğimiz, inadına baş kaldıracağımız, inadına isyan edeceğimiz. Bir daha, bir daha diyerek haykırıyoruz.  Dün de katilleri bulamadılar bugün de bulamadılar yarın da bulamayacaklar. Ama biz bu katilleri tanıyoruz. 1971 1 Mayısı’nın da katilleri bulunamadı. Suruç’un da katilleri bulunamadı. Diyarbakır’da katilleri bulunamadı. Hiçbir yerde öldüren katiller bulunamadı. Ama deliğinde bunlar. O deliklerinden halkımız onları çıkaracak ve hesabı soracak. Bundan hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.  Tek kelimemiz var; direneceğiz, hesabını soracağız.”



ÇAĞAN: BU HALK ARTIK BARIŞ İSTİYOR
HDP Keşan İlçe Başkanı Vedat Çağan da şöyle konuştu: “Değerli arkadaşlar… İlk önce devrim şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Onlar Türkiye’nin gerçek yurtseverleriydi.  Biz buradan 8 yoldaşımız ile Ankara’ya gittik.  Bizim de dönüşümüz olmayabilirdi. Ama buraya sağ döndüğümüze sevinemiyoruz. Bunun nedeni de 130 yoldaşımızı katlettiler.  Bu halk artık barış istiyor, birlikte yaşamak istiyorlar. Türkiye halkları gün gelecek gerçekleri meydana çıkaracak.”



Konuşmaların ardından Keşan Barış ve Demokrasi Güçleri Platformu adına yapılan açıklamayı Eğitim Sen Keşan Temsilcilik Başkanı Mustafa Bayır tarafından okundu.
Bayır’ın okuduğu açıklama şöyle:
Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyandayız! Katliamı ve katilleri asla unutmayacağız! 
Keşan Barış ve Demokrasi Güçleri dün yaptıkları bir açıklamayla Ankara’da“Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!” mitinginde gerçekleşen saldırıyı kınadı. Keşan Barış ve Demokrasi Güçleri’nin açıklaması şöyle:
10 Ekim’de Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık. Saray’ın saltanatı uğruna aylardır dökülen kanlara dur demek, savaşa karşı, barışı savunmak için yollara düştük.
Kamu emekçilerinin, işçilerin, halkların özlemlerini haykırmak, umutlarını yaşatmak için, kandan ve savaştan beslenenlere karşı “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!” demek için gelmiştik.
Türkiye’nin dört bir yanından, emek, barış ve demokrasi taleplerimizi haykırmak için gelmiş, kadını erkeği, genci yaşlısı, barış türküleriyle birlikte halaya durmuştuk.
Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın önünde, binlerce polisin gözü önünde patlattılar bombalarını. 128 canımızı aldılar aramızdan. Canımızdan can gitti, yüreklerimiz dağlandı. Annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, yoldaşlarımızı kaybettik.
İki gündür yüreğimiz yanıyor, içimiz kanıyor. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyan ediyoruz. Bizler patlama sonrasında canlarımızı kurtarmaya çalışırken, polislerini gaz bombaları ile üzerimize salanlar, yüzümüze sırıtarak “güvenlik zafiyeti” yok diyorlar.
Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin. Ankara’nın orta yerinde göz göre göre bombaları patlatanları, yakın tarihimizin en vahşi saldırısına göz yumanları biliyor, katillerin hepsini tanıyoruz.
Katiller; diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kaldığı için, ülkeyi kan gölüne çevirip, yaşanan ölümler üzerinden “oy avcılığı” yapanlardır.
Katiller; yarattıkları şiddet, korku ve katliam atmosferinde “tek başına iktidar” olmak için ülkeyi ateşe atıp, kendilerini kurtarmaya çalışanlardır.
Emek, barış ve demokrasi mitingimizi kana bulayanlara ve katliama seyirci kalanlara sesleniyoruz:
Bütün vahşetinize, bütün şiddetinize, bütün katliamlarınıza rağmen eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz!
Bizi korkutmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Ne kadar saldırırsanız saldırın,
korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve asla affetmeyeceğiz!

Hepiniz döktüğünüz kanda boğulacaksınız! Kanlı ellerinizle işlediğiniz bütün suçlardan yargılanacak ve hesap vereceksiniz!
Keşan Barış ve Demokrasi Güçleri olarak katliamda kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anmak, faşist katliamı protesto etmek için dünden itibaren üç gün yastayız.
Acımız büyük, yaralarımız derindir!
Katiller ve arkasındaki güçler bulunana kadar bize rahat yok!
Katliamın sorumluları hesap verene kadar susmayacağız, yılmayacağız ve asla affetmeyeceğiz!
Hepimizin başı sağ olsun!”
Sözlerinin sonunda olay günü Ankara’da olduğunu söyleyen Bayır, hain saldırıda hayatı kaybeden bir vatandaşın ölmeden önce sanal ortamda paylaştığı bir şiirini okudu hem kendisi duygulandı hem de alanda bulunanları duygulandırdı.