Yıllardır beklediğimiz ve yapılması için destek verdiğimiz çaba harcadığımız bu projeyle; eski pazaryerinde esnaflık yapan, buradan ailesini geçindiren, ekmek parası kazanan bir esnaf olarak Keşan Belediyesi hem maddi hem manevi olarak bize çok büyük zarar verdi ve vermeye devam ediyor.

Resmi olarak 30-01-2015’te teslim edilmesi gereken pazaryeri inşaatı sürenin 3 kere uzatılmasına ve inşaatın 1.5 yıl gecikmesine rağmen yapımı bitirilememiştir. Sayın Özcan, bir esnaf için bir gün bile çok değerli bir zamanken 1.5 yılın ne anlama geldiğini tahmin dahi edemezsiniz. Gerçi sizin için bu bir sorun değil siz nasıl olsa belediyenizde rahat koltuğunuzda oturmaya devam ediyorsunuz. Maalesef yıllar önce bugünkü belediyeyle aynı zihniyete sahip olan rahmetli Hüseyin Yazır döneminde Paşayiğit Caddesinde tapulu dükkânı olan esnafların dükkânlarına yol genişlemesi kararı alıp elini kolunu bağlamış ve yıllarca mağdur etmiş hatta bunu aramızda yaptığımız Pazaryeri Projesinin sözleşmesinde koz olarak kullanmış olan Keşan Belediyesi Paşayiğit Caddesinde tapulu işyeri olan esnafa ve Keşan halkına bu projeyle bir darbe daha vurmuştur.

Sayın Özcan, yöneticilik kolay iş değildir. Attığınız bir imza verdiğiniz bir karar birçok insanın hayatını geri dönülemez şekilde değiştirebiliyor. Pazaryerinin yıkılmasıyla belediyenin geçici olarak yaptığı dükkânlara taşınan esnafların halini biliyor musunuz? Kendi işinin sahibi olan bu insanlardan bazıları gidip başkalarının yanında işçi oldular kalanların bir çoğu da kahvede ya da evde boş oturacağıma gidip dükkânımda oturayım diyor fakat çoğu zaman sabahtan akşama kadar oturup siftah yapmadan dükkânını kapatıyor. Bu da yetmezmiş gibi Keşan halkı faydalansın iyi bir şeyler yapılsın diye tapulu dükkanlarımızı Keşan Belediyesine verdik fakat Keşan Belediyesine verdiğimiz bu işyerlerinin üstündeki büroların belediyenin SGK’ya olan borcuna karşılık büro olarak SGK ’ya verildiğini öğreniyoruz. Bu projedeki dükkânlar Keşan esnafına Keşan halkına aittir, bu proje için İller Bankasından alınan kredi Keşan Belediyesinin değil Keşan halkının borcudur aslında.  

Maalesef Keşan Belediyesi kendi yaptığı hataların faturasını her seferinde Keşan halkına kesiyor. 100. yıl pasajındaki dükkânların satılması, Atakent yakınındaki belediyeye ait arsaların satılması, doğalgaz gelmesi için Keşan halkından para toplanması ve 10 yıl önce döşenen kanalizasyon parasının çatır çatır Keşan halkından alınması gibi daha birçok örnek verilebilir. Sevgili Keşanlılar bu yönetim sayesinde Keşan’da solunacak oksijen bile kalmamıştır. Sayın Özcan, Keşan’da birçok insan yıllardır kanser olacak kadar baca dumanını ciğerlerine çekti zaten. Şimdi kalkmışsınız 5.000 kalorinin altındaki kömürün yakılmasına izin vermeyeceğiz diyorsunuz. Bugüne kadar aklınız neredeydi, gerçi bunu denetleyebilecek bir Keşan Belediyesi mi var ortada? Üç tane seyyar satıcıyla başa çıkamayan zabıta neyi nasıl denetleyecek. Çok yazık! Ben sosyal demokratım diye geçinen Sayın Mehmet Özcan sözüm size; siz sosyal demokratlığın ne anlama geldiğini ya hiç bilmiyorsunuz ya da işinize öyle geliyor. Kendinize özene bezene, hatta meclis salonu yüksekliği 5 metre olan belediye sarayı yaptırıp esnafa tuvalet büyüklüğünde dükkânlar vereceksiniz utanmadan. Bu nasıl bir belediyecilik anlayışı nasıl bir sosyal demokratlıktır aklım almıyor. Hiç çekinmeden birde parmak hesabı yapıyorsunuz cahilce. 296 adet dükkânın tanesini 200 bin liradan satarım bu işten karlı çıkarım diye. Siz bu kibrit kutusu büyüklüğündeki dükkânların bu kadar edeceğini mi sanıyorsunuz? Keşan’ın potansiyeli de durumu da ortadadır. Bakın ben bu yapılanlara işyeri bile demiyorum, bunların içine girip çalışacak insanlar ekmek teknesi diyor siz ise 296 adet tanesi 200 bin lira yapan mal diyorsunuz.  Bu dükkânların babanızın malı olmadığının farkına varın artık biraz da gerçekten Keşan esnafının Keşan halkının çıkarını düşünüp gerçek sosyal demokratlığa yakışır bir şekilde hareket edin. Bir de kalkmışsınız Meydan Projesi ve eski itfaiyenin oraya yeni projeler yapacağız diyorsunuz. Eğer bu projeleri de Pazaryeri Projesi gibi yapacaksanız bence hiç yapmayın Keşan için daha hayırlı olur. Bu inşaatın ilk demirinin bağlandığı ilk betonunun döküldüğü günden beri bu inşaatı gözlemleyen biri olarak dışarıdan bakıldığında güzel gibi görünen bu proje yalap şap yapılması, işçilik ve malzeme kalitesinin düşük olması kullanışsız olması gibi nedenlerden dolayı yakın gelecekte enkaz haline gelecek diye tahmin ediyorum.Çünkü inşaatın maliyetini düşürmek için meydanda bulunan basit süs havuzunu dahi projeden çıkardınız.                                                                                                                                                                                         

Bizler iyi niyetli olarak Keşan Belediyesiyle hiçbir mal sahibinin imzalamayacağı bir sözleşmeye imza attık: inşaatın başlangıç ve bitiş tarihinin olmadığı, inşaat gecikirse tazminat hakkımızın olmayacağı, hiçbir şeye itiraz etmeyeceğimizi taahhüt ettiğimiz bütün sorumluluğu Keşan Belediyesine verdiğimiz bir anlaşma. Karşılığında Sayın Mehmet Özcan’ın 2 yıl önce, yetişirse Ramazan, olmazsa Kurban bayramında teslim edeceğiz diye bize söz verdiği dükkânlarımızın kat irtifakı tapularını dahi yeni aldık. Bu inşaatın ne kadar kanuni yapıldığı da ayrı bir soru işaretidir. Çünkü mal sahibi olanlardan bazıları yakın zamana kadar tapularını belediyeye devretmediği halde inşaata başlanmış ve yapılmaya devam edilmiştir. Keşan Belediyesi Keşan’ın göbeğindeki bu projeyi alenen kanunsuz kaçak bir şekilde yapmıştır ve ne yazık ki kimse de buna dur dememiştir.

27409  m2 taban alanına sahip bu arsa üzerine yapılan proje maalesef bu işi yapacak yeterliliğe beceriye sahip olmayan mimar mühendis ve memurlar  tarafından heba edilmiştir. Korkarım sonu Ali Paşa Çarşısıyla aynı olacaktır. Aklı başında bir ilkokul öğrencisi dahi bundan daha kullanışlı, esnafın ve Keşan halkının ihtiyaçlarını karşılayacak bir proje hazırlayabilirdi diye düşünüyorum. Sayın Özcan, sürekli esnaf AVM kavramını kullanıp reklam yapıyor ya da yaptığını zannediyor fakat ya kendisi hiç AVM görmemiş ya da Keşan halkını saf zannediyor. Yapılan 296 adet işyerinin birçoğunun büyüklükleri 10-15 m2 arasında yani benim bugüne kadar gördüğüm birçok alışveriş merkezinin tuvaletinden daha ufak. Bunların içine giren esnaf rafını, malını, kasasını nereye koyacak, müşteri geldiğinde nereye buyur edecek? Ayrıca bu kadar geniş bir alana sahip bu projede cumartesi günü pazar kurulduğunda iki insanın zor sığdığı kaldırımlarda pazar arabalarıyla Keşanlılar nasıl yürüyecek? Hepsinden önemlisi Keşan’ı Ali babanın çiftliği gibi yöneten Keşan Belediyesi burasını nasıl yönetecek kimlere neleri peşkeş çekecek çok merak ediyorum.  Artık Keşan halkının kör, sağır ve dilsiz olmaktan vazgeçmesi gerekiyor. Size soruyorum Sayın Özcan ve yanında kendileri de o belediyede ne iş yaptıkları anlaşılamayan bazı insanlar bunun vebalini nasıl ödeyeceksiniz?