DİSK Genel-İş, Eğitim Sen,Tüm Bel-Sen, ADD, Keşan Emekli Öğrt.Der., CHP,ÖDP,

 KP, Emek Partisi’nin katılımları ile oluşturulan Keşan Demokrasi Platformu, dün 13 Mayıs 2014’te Soma’da meydana gelen maden kazasında hayatını kaybeden 301 maden işçisi için yürüyüş düzenledi, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde basın açıklaması yaptı.

Saat 17.15 sıralarında Halk Eğitim Merkezi önünde bulunan alanda toplanan yaklaşık 300 kişilik bir grup, çeşitli slagonlar atarak yürüyüşe geçti. Halkın ve güzergâh boyunda bulunan işyerlerindeki esnafın ilgiyle izlediği ve bazılarının alkışlarla destek verdiğinin gözlendiği yürüyüş Cumhuriyet Meydanı’na kadar olaysız bir şekilde gerçekleşti. Platform üyelerinin AK Parti Keşan İlçe Teşkilatı’nın önünden geçerken polisin bina girişinde her zaman olduğu gibi sıkı güvenlik önlemi aldığı görüldü. Atılan slagonlarla AK Parti iktidarının sert bir şekilde eleştirildiği yürüyüşe, Belediye Başkan Yardımcıları Salim Şevik, Cengizhan Aktan, CHP İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli, CHP Edirne Milletvekili 1. Sıra Adayı Okan Gaytancıoğlu, DSP Edirne Milletvekili 2. Sıra adayı Remzi Işıktan ve mahalle muhtarları katıldı.

Cumhuriyet Meydanı’ndaki basın açıklamasını Eğitim Sen Keşan Temsilcilik Başkanı Mustafa Bayır okudu. Bayır’ın okuduğu “Yüreğimiz Soma’da! Öfkemiz sokakta.! Kaza değil, kader değil, fıtrat değil, katliam! Unutmayacağız, affetmeyeceğiz” başlıklı basın açıklaması aynen şöyle:

SOMA YÜZYILIN EN BÜYÜK İŞÇİ KATLİAMI

“Öncelikle hemen belirtelim ki; bugüne dek iş kazalarında, işçi cinayetlerinde kaybettiğimiz binlerce canımızın acısı yüreğimizde. Başta ailelerinin ve hepimizin başı sağolsun.. Ostim… Davutpaşa…Soma…Ardından Ermenek, Torunlar… 5 ay içinde 3 büyük iş cinayeti: 329 can! AKP iktidarındaki 12 yılda iş cinayetlerinde 15 bin insanımızı yitirdik! Soma’nın ardından AKP ‘işin fıtratında var’ dedi. Diyanet İşleri, ‘fazla kurcalamayın’ diye uyardı! Biz aslında iyi biliyoruz. İş cinayetleri ve işçi katliamları kader değildir. Olmamalıdır, engellenebilir, durdurulabilir. Yeter ki, çalışmaların öznesine insan konsun.

Yüzyılın en büyük işçi katliamı olan Soma faciasının yıldönümünde bugün 13 Mayıs 2014’te Soma’da yaşamını yitiren tüm maden emekçilerini anmak için, artık katliama dönüşen iş cinayetlerine dikkat çekmek için, sorumlularının açığa çıkartılması için, iş cinayetlerinin durdurulması için, bu alanlardan kardeşlerimizin acısını haykırıyoruz. Öncelikle belirtelim ki, 13 Nisan’da başlayan, 301 maden emekçisinin ölümüne sebep olanların yargılandığı Soma davasının başından beri takipçisiyiz. Davada gerçek sorumluların açığa çıkarılması için de sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.

NE SOMA’YI NE SORUMLULARI ASLA UNUTMAYACAĞIZ

Ne yazık ki böylesine büyük bir facianın ardından sorumluların görünen bir kısmının yargılandığı Soma davası bu haliyle kamuoyunu tatmin edecek bir tablo çizmemektedir. Dava aileler için çileye dönüştü. Polis kordonları arkasında görülen davada, sorumlular kurtarılmaya çalışılıyor. Unutulup gitsin isteniyor.

Ne Soma’yı ne de sorumluları asla unutmayacağız. Bugün ülkemizde uygulanmakta olan neoliberal ekonomi politikaları sonucunda iş güvencesinin azalması, esnek çalışma biçimleri, çalışma koşullarının ağırlaşması; özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaşmanın yaygınlaşması; sosyal güvenlik ve güvenceden yoksun kayıt dışı işçilik ve çocuk işçi çalıştırma, yasal düzenlemelerdeki yanlışlıklar iş cinayetlerinin başlıca nedenleridir.

YAMA TEDBİRLER İŞ CİNAYETLERİNİ ÖNLEYEMEZ

Bugün işçiyi her türlü korumadan uzak bırakan, mühendis ve hekimi iş kazaları tazminatlarından sorumlu tutan, işvereni ve iş yaşamını denetlemekle sorumlu olan devleti her türlü sorumluluktan arındıran bir politika ile karşı karşıyayız. Burada altını bir kez daha çizmekte fayda görüyoruz. Emek-meslek örgütlerinin önerileri dikkate alınmadan hazırlanan “yama” tedbirlerle iş cinayetlerinin engellenmesi mümkün değildir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği için “Önce insan, önce sağlık, önce güvenlik” anlayışı taşımayan hiçbir düzenleme sorunlara çözüm getirmeyecek, iş cinayetlerini durduramayacaktır. İş cinayetlerinin son bulması, ancak ve ancak işçilerin, emekçilerin ve tüm halkımızın kendilerini ilgilendiren tüm konularda söz, yetki ve karar hakkının olduğu eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye ile mümkündür.

Biz Keşan Demokrasi Platformu olarak, ülkemizin tüm emekçilerini, yoksullarını, işsizlerini, kadınlarını, erkeklerini, gençlerini, yaşlılarını, örgütlü örgütsüz tüm insanlarımızı iş cinayetlerine, işçi katliamlarına karşı ortak mücadeleye çağırıyoruz. Yüzyılın en büyük iş faciasını, 301 canımızı unutturmamak için 13 Mayıs’ta bugün tüm illerde olduğu gibi Keşan’da da alanlarda, haykırıyoruz Soma Katliamının faili AKP iktidarı ve onun uygulamalarıdır. Baretin altında bir hesap var! Bu hesap, yeraltında ve yerüstünde emekçileri günışığına hasret, açlığa ve ölüme mahkûm edenlerle mutlaka görülecektir. Yüreğimiz Soma’da! Öfkemiz Sokakta! Kaza Değil, Kader Değil, Fıtrat Değil, Katliam! Unutmayacağız, Unutturmayacağız, Affetmeyeceğiz!”

Yapılan basın açıklamasının ardından Rasim Yağcı tarafından, Soma’da hayatını kaybeden maden işçileri anısına Ümit İlter’in “Madencileriz Biz” şiiri okundu. Grup daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.