Görülen, geçilen, gezilen bir yerleşim yerinde şehrin ismi bir süre sonra hatırlanmayabilir. Oysa, hafızalarda görsellikle bütünleşirse kolay kolay unutulmaz.

Kentler, şehirler, yerleşim yerleri, hafızamızda her zaman belli sembollerle, imgelerle yer alırlar. Kolayca hatırlanır, unutulmazlar. Adeta, onunla anılan "ismi" oluverirler...

Bazen, geçmişin derinliklerinden gelen değişik objeler, tarihi eserler... Örneğin; köprüler, kaleler, değirmenler, çeşmeler, saat kuleleri, heykeller vb.

Bazen, gücü simgeleyen ya da o yöreye özgü hayvan figürleri... Örneğin; boğa, köpek, keçi, kedi, horoz.. vb.

Bazen, o yörede yetişen üretilen meyveler, sebzeler... Örneğin; kayısı, üzüm, fındık, sarımsak. vb.

Bazen de, o yörede meşhur olmuş, etkinlik göstermiş örneğin... Aşık Veysel, Köroğlu, Nasreddin Hoca vb.

Şehirlerin, yerleşim yerlerin, kentlerin en görünür, en güzel, en işlek meydanlarında, kavşaklarında, parklarında çevre düzenlemeleri yapılarak, her birimin farklı öyküsü, efsanesi ve tarihsel geçmişleriyle birlikte, özel yerlerini almaktadırlar.

Balıkesir- Havran'da, Çanakkale Savaşında 276 kg'lik top mermisi ile efsaneleşen, Havran doğumlu "Seyit Onbaşı"nın bronz heykeli bulunmaktadır.

Aydın-Yenipazar'da,"Yörük Ali Efe" heykeli yerini almakta,

Bodrum'da,"Yeldeğirmenleri" görünür noktada yerini almakta,

Antalya- Demre'de, "Noel Baba" heykeli,

Sivas- Kangal'da, "Kangal köpeği" heykeli,

Konya-Sivrihisar'da, "Nasreddin Hocanın Dünya üzerinde eşeğiyle" birlikte heykeli...

Çorum- Sungurlu'da "Saat Kulesi" ,

Van-Erciş’te, "Flamingo Kuşları" heykeli,

Sinop merkezde, Sinop'ta yaşamış "Filozof Diyojen'in" heykeli,

Amasya'da, "Ferhat ile Şirin" heykeli,

Giresun'da "Amazon Kadınları" heykeli,

Ankara-Çamlıdere'de, Dünyanın ilk çevre dostu olduğu bilinen "Cibili Dede" ve Geyikleri'nin" fiber malzemeden yapılmış grup heykeli,

Bolu'da, yapılan haksızlıklara karşı çıkıp başkaldırılmış, halk kahramanı olarak kabul edilen "Köroğlu" heykeli...

Yerin sınırlı olması nedeniyle, yazamadığım il ve ilçeler düzeyinde yüzlerce örnekler bulunmaktadır.

Öncelikle, Keşan'ın kendine has özellikleriyle, tarihi geçmişi ve kökleriyle, burada yaşayan insanların kültürel zenginliği ile örtüşen "Keşan'ın Simgesi", yani belleklerde görsellikle bütünleşen "İsmini" oluşturmalıyız.

Keşan'da yaşayan insanlarımızın çoğunluğunun, ilgi, heyecan ve katılımını yükseltmek adına "Keşan'ın Simgesi Ne Olmalıdır" ya da benzer bir başlık altında "Ödüllü kampanya" başlatılmalıdır.

Keşan'ın simgesi belirlendikten sonra, "en uygun, en merkezi" yerlerine çevre düzenlemesiyle birlikte konulup, akla gelebilecek en geniş yelpazeyle imal edilen, oluşturulan Keşan'ın simgesinin üzerinde bulunduğu farklı biçim, renk ve özellikte milyonlarca hediyelik eşya, yol kenarlarında, sahillerde ve merkezde oluşturulan stant ve sergilerde satışa sunularak, Keşan'a gelen konukların, "Keşan Hatırası" olarak alıp götürebilecekleri hediyelikler olduğu gibi, aynı zamanda Keşan'a ekonomik girdi sağlayacağı gibi, bu kendini sürekli üreten hediyelik sektörü yöremizde, aynı zamanda "işsizliğe de kısmi çözümler" getirecektir.

Dolayısıyla, Ticaret ve Sanayi Odasını, Esnaf odalarını direkt ilgilendiren, zorunlu, bağlayıcı özelliği de vardır. Günlük, geçici, palyetif şovlarla oyalanmak yerine, ülkemizde her geçen gün genişleyip büyüyen ekonomik sıkıntılara "kalıcı, akılcı" çözüm projelerini hayata geçirmek, Oda ve Dernek başkan ve yönetimlerinin, "üyelerine karşı" en önemli, en temel sorumluluğundan, en önde geleni değil midir? Bu güne değin, görev süreleri boyunca uyguladıkları, kalıcı çözüm projelerinden, bir örnek dahi var mıdır?

Üyelerden toplanan aidatları, makam ve koltukları kişisel, siyasi hesaplara alet etmek, kullanmak etik değildir, asla olmamalıdır. Üyelerin, "ekonomik rahatlamasına" katkı oluşturacak, "kalıcı çözüm" projelerine yönelik olmalıdır.

Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odaları, Mimar-Mühendis Odaları ve elbette Keşan Belediyesi ile birlikte yapılacak "ortak organizasyonla" hizmet etme heyecanını yitirmemiş, akılcı, verimli ve aktif çalışma özelliği olan yöneticilerin, üyelerine ve genel olarak Keşan halkına hizmeti ilke edinmiş, görev ve sorumluluk duyarlılığıyla "Keşan'ın Simgesi'ni", yani "İsmini" en kısa zamanda olmazsa olmaz, mutlaka hayata geçirilmelidir. "Laf", "Gaz" değil, somut adımlar atılarak hayata geçirilmesini bekliyoruz.

Oda, dernek üyeleri, kalıcı işleri olmayan çok sayıda işsiz insanlarımız ve özellikle Roman vatandaşlarımız bu projenin gerçekleşmesi için elinizden gelen bütün çabayı göstermelisiniz.

Bu konuda mütevazı davranmayacağım. Herhangi bir çıkar beklemeksizin, "idealist duygu, düşünce ve sorumlulukla", Keşan'a ve birlikte yaşadığımız Keşanlılara, küçücükte olsa katkı vermek adına, Keşan'a "Kalıcı Değerler" katabilecek bu türden projeleri paylaşmayı sürdüreceğim.