“CAMİLERDE ETKİNLİLER DÜZENLEYECEĞİZ”
Ramazan’ın on bir ayın sultanı olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Yeniçeri, şunları söyledi: “Cenab-ı Allah, Ramazan Ayı’nı Kur’an-ı Kerim’in indiği ay olarak ifade ediyor. Kur’an-ı Kerim, Kadir Gecesi’nde indirildi. Bundan ötürü de, Ramazan, Kur’an ayıdır. Dolayısıyla, Kur’an-ı Kerim’in indiği bu ayda Kur’anla meşgul olunması lazım. Kur’an-ı Kerimi okumayı bilenler, bu ay içerisinde hatim indirebilir. Eğer okumayı bilmiyorsak da, okunan yerlere gidip, dinleyebiliriz. Ramazan Ayı nedeniyle, tüm camilerimizde çeşitli etkinlikler düzenliyoruz.”
“RAMAZANDA FAKİRİ-FUKARAYI UNUTMAK OLMAZ”
Ramazan Ayı’nda iftar programlarının yapıldığını ve bu olayın güzel bir gelenek olduğunu kaydeden Süleyman Yeniçeri, şöyle devam etti: “Peygamberimiz hadisinde, ‘bir kişiye iftar ettiren, o kişinin tuttuğu orucun sevabına nail olur. Ama tutan kişinin sevabından da bir şey eksilmez.’ diyor. Peygamberimiz, ‘ziyafetin en kötüsü zenginlerin oturup, fakirlerin çağrılmadığı ziyafettir.’ diyor. Dolayısıyla, iftar programlarına sadece zengin kesimden birilerini çağırıp; fakiri-fukarayı unutmak doğru olmaz. Bu tip iftar programlarının biraz yaygınlaşması lazım. Köylerimizde yapılan iftar adetleri zaman içerisinde azalmaya başladı. Bunları biraz hareketlendirmemiz lazım. Biz, bu konuda cemaatimizi teşvik etmeye çalışıyoruz.”
“RAMAZAN AYI’NDA CEMAATİMİZ İMAM VE MÜEZZİN SIKINTISI YAŞAMAYACAK”
Ramazan Ayı’nın tatil dönemine gelmesinin büyük bir avantaj olduğunun altını çizen Yeniçeri, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanlarımız, Ramazan Ayı’nın kıymetini çok iyi biliyorlar. Ve onu takdir ediyorlar. İnsanlar, Ramazan’a kendini hazırlamış durumda. Biz de, camilerimizde gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Bazı camilerimizin görevlileri yok ancak, geçici görevlendirmelerle bu sorunu çözüme kavuşturduk. Ramazan Ayı’nda cemaatimize imam hatip ve müezzin sıkıntısı yaşatmıyoruz.”
“RAMAZANDA SAHUR İNSANI DİNÇ TUTAR”
Ramazan Ayı’nın son haftasında, geçici olarak bir vaizin geleceğini de ifade eden Süleyman Yeniçeri, “Vaizin Ramazan Ayı’nın tamamında burada kalmasını istedik ama mümkün olmadı. Sadece Ramazan Ayı’nın son haftası burada görev yapacak. Keşan’ın, bir vaize ihtiyacı var. İnşallah gelecek süreç içerisinde bu da, tamamlanır. Bunun yanı sıra; Ramazan Ayı boyunca irşat programları da yapacağız. Sahur, sünnettir. Peygamberimiz, ‘sahur yapın, sahurda bereket vardır.’ diyor. Orucun daha sağlıklı şekilde tutulması açısından sahura kalkılması önemlidir. İnsan, sahur yaptığı zaman daha dinç ve zinde olur. Böylece, peygamberimizin sünneti de yerine getirilmiş olur. Mümkün mertebe birkaç lokma bir şeyler de yense, sahura kalkılmalı. Sahur, oruç tutmayı kolaylaştırır.” şeklinde konuştu.
“İNSAN VÜCUDUNA SU GİRMEDİĞİ SÜRECE ORUÇ BOZULMAZ”
Yeniçeri, sözlerine şöyle devam etti:“Deniz suyu, insanın ağzından, burnundan ya da kulaklarından girmediği sürece herhangi bir sorun yok. İnsan, kafasını suya sokmadığı sürece, sadece vücudunu suya sokabilir. İnsan vücudunun tamamı denize girdiğinde su yutulacağından dolayı orucun bozulma durumu olabilir. Çünkü bir insan kafasını denize soktuğunda istemeden de olsa, su vücuduna girer. Kısacası, insan vücuduna su girmediği sürece oruç bozulmaz.”
Süleyman Yeniçeri, sözlerini şöyle tamamladı:“Ramazan Ayı’nın ilçemize ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını diliyorum. Birlik ve beraberlik içerisinde olalım. Memleketimizi bölüp, parçalamak isteyenlere Cenab-ı Allah fırsat vermesin. Kardeşlik duygularımızın gelişmesini diliyorum.”
