HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Açıklamada, günün tarihi geçmişinden bahsedilerek, “25 Kasım 1960 Dominik Cumhuriyetinde yaşayan Mirabel kardeşler olarak tanınan 3 kız kardeşin sistem tarafından katlediliş tarihidir. Mirabel kardeşler ülkelerinde siyasal özgürlük için kararlılıkla mücadele ettikleri için pek çok kez hapse atıldılar, son olarak arabalarından zorla indirilip tecavüz ve işkenceyle katledildiler. Bu katliam kayıtlara araba kazası olarak geçer. 1985 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 25 Kasım kadına yönelik şiddetin yok edilmesi için uluslararası mücadele günü ilan edildi” denildi.

Bu tarihten itibaren kadına yönelik şiddetin azalmadan devam ettiğine şahit olunduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Hele de son yıllarda her gün uyandığımızda günde 3-4 kadının katledilişini duyuyor bazen de şahit oluyoruz. Unutmamalıyız ki kadına şiddet olan bir toplumda medeniyetten söz edilemez. Kadınlar toplumun gizli kahramanlarıdır. Kadınlar eştir, candır, yoldaştır, annedir ve en önemlisi o bir insandır. İnsanlık kadın erkek diye ayrılmaz. Kadınlar her insan gibi saygıyı hak etmektedir. Kadına yapılan şiddet toplumumuzun en büyük sorunudur. Dünya üzerinde yaşayan kadınların % 50'si eşlerinden şiddet görüyor. Türkiye'de ise yapılan araştırmalar kadınların %97'sine hayatlarının belirli dönemlerinde şiddet uygulandığını gösteriyor. Koca ve baba dayakları, namus ve töre cinayetleri magazinleştirilerek topluma sunuluyor”

KADINLAR OLARAK EŞİT VE ÖZGÜR BİR DÜNYA VE TOPLUM İSTİYORUZ

Şiddete uğrayan kadınların davranışlarının, sözleri ve giyim biçimlerinden dolayı sorgulandığı belirtilerek, “Kurbanlar suçlu, suçlular mağdur sayılıyor. Son yıllarda kadınlar ailelerinin, çoluk çocuğunun gözü önünde bıçaklanıyor bazen de güçsüz bedenler parçalanıp yakılıyor. Unutmayınız ki kadınlar toplumu ayakta tutan gizli kahramanlardır. Kadınlar eştir, candır, yoldaştır, annedir, en önemlisi o bir insandır. İnsanlığın kadını erkeği yoktur. Kadınlarda her insan gibi saygıyı hak etmektedir. Şiddet sadece zor kullanmak, dayak baskı demek değildir. Onları okulsuz, eğitimsiz, güçsüz ve muhtaç bırakmakta bir şiddettir. Bunlar önemlidir. Yasaksız ve tehditsiz bir hayat istiyoruz. Gece yarısı kararıyla kaldırılan kadınları koruyan İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. Şiddet kaderimiz olamaz. Şiddet en ağır insan hakları ihlalidir. Şiddet insanlık suçudur, şiddete hayır. Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak kadına yönelik her türlü şiddete karşı kadınlarla yan yana, omuz omuza aktif mücadeleye devam edeceğiz. Kadınlar olarak eşit ve özgür bir dünya ve toplum istiyoruz” denildi.