Keşan Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Süleyman Kök, bugün sona erecek kayıt dönemiyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulunurken, az sayıda öğrencinin tercih ettiği Sıhhi Tesisat ve Gaz Teknolojileri Bölümü’nün kapanmaması için isim değişikliğine gitmeyi düşündüklerini söyledi.

Kök, kayıt döneminin bugün itibariyle sona ereceğini belirterek, tüm bölümlerde açılan kontenjanlarda iyi bir katılım olduğunu, sadece Elektrik, Turizm ve Otel İşletmeciliği 2 Eğitim Programı ile Gaz ve Tesisatı Teknolojisi Programı’na açılan kontenjanın çok altında kayıt olduğunu belirtti.

KAYITLARIMIZ DEVAM EDİYOR

 Kayıtların Edirne’de sürdüğünü dile getiren Süleyman Kök, “Otomotiv Programı 1. Öğretim’de 60 olan kazanan öğrencimizden 11 eksiğimiz, 2. Öğretimde 35 kazanan öğrenciden 11 eksiğimiz var. Turizm 1. Öğretimde 60 kazanan öğrencimizden 16 eksiğimiz var. 2. Öğretimde 12 kazanan öğrencimizden 5 eksiğimiz var. Elektrik 1. Öğretimde 60 kazanan öğrencimizden 6 eksiğimiz var.  Elektrik 2. Öğretimden 10 kişiden 4 tane eksiğimiz var. Gaz ve Tesisatı Teknolojisi Programı’nda 7 kişiden 3 eksiğimiz var. Laborant ve Veteriner Sağlığı Programı’nda 30 kişi kazanmış. 25 kayıt yapılmış, 5 eksiğimiz var. Çocuk Gelişimi Programı’nda 50 kontenjanımızdan 2 kişi kayıt yaptırmamış. Kontenjanlarımızdan riskli olanlar var.” dedi.

“10 KİŞİ KAYIT EDEMEZSEK, GELECEK YIL ÖĞRENCİ ALIMI OLMAYABİLİR”

En önemli sıkıntılarının Gaz ve Tesisatı Bölümü’ndeki açık olduğunu dile getiren Süleyman Kök, “Özellikle gaz bölümündeki sıkıntımız çok büyük. Eğer bu sene 10 kişiyi geçmezsek otomatik olarak artık bizi bilgisayarlar da sistemden düşürüyor. Ve önümüzdeki yıl öğrenci alımı durdurulacak. Ama bu yıl devam edecek. Biz de bu riski göz önüne alarak önümüzdeki yıl bu programımızda bir değişiklik yapmayı düşünüyoruz. Gaz ve tesisatı olan bölümümüzün adını Doğalgaz ve Tesisatı Teknolojisi olarak değiştirmeyi düşünüyoruz. Rektörlükten bu konuda izin almayı düşünüyoruz. Çünkü doğalgaz ismini koyduğumuzda öğrenciyi çekme anlamında daha başarılı oluruz diye düşünüyoruz. Çünkü doğalgaz şu anda en önemli istihdam kaynaklarından biri.”

“ÖĞRENCİLER ALTERNATİF ARIYORLAR”

Keşan’ın en önemli sıkıntılarından bir olan barınma sorunu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kök, “Keşan’da bu yıl itibariyle 3 bin civarında öğrenci oluyor. Benim düşüncem de şu. Bu öğrencilerin hepsi yurtlarda kalamaz. Çünkü öğrenciler alternatif arıyorlar. Ama burada bu öğrencilerin en azından %50’sinin ihtiyacının Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından karşılanması lazım. Ama öğrenciler de yurtların dışında evlerde kalmayı tercih ediyor. Burada pansiyonların da kaliteli olması çok önemli.  Rekabeti getirme adına Kredi Yurtlar Kurumu önemli bir yol izlemeli. Kaliteli bir hizmet verdiği taktirde, Keşan’daki pansiyonların da hem kalitesi artacak, hem de fiyatları da öğrenciler için uygun bir hale gelecek. Şehirdeki esnafımızın da düşünceli olması gerekiyor. Edirne’de bunun örneğini görüyoruz. Öğrencilerin, Edirne’ye ciddi anlamda bir getirisi var. Mutlaka Kredi Yurtlar Kurumu olmazsa, o yerde hizmet kalitesi de düşer. Çünkü bu sefer ‘bunlar bize muhtaç’ denilerek hem kalite düşecek, hem de fiyatlar artacak. Öğrencinin ekonomisini düşünen esnafımız da var. Kaliteyi getirmesi açısından yurtlar çok önemli.”

“YURT KONUSUNDA BAKANIMIZDAN YARARLANABİLİRİZ”

Yurt konusunun kendilerini yakından ilgilendirmediğini dile getiren Süleyman Kök, “Bu konuda biz en fazla Trakya Üniversitesi’ne talepte bulunabiliriz. Oradan da ilgili yerlere bu sorun iletilir. Ama kalkıp da biz herhangi bir yere talepte bulunamayız. Burada bir bakanımız var. Yurt konusunda bakanımızdan yararlanabiliriz. Siyasilerimiz uğraşırlarsa, bazı şeyler olur diye düşünüyorum. O nedenle bakanımızdan iyi bir şekilde yararlanmalıyız. Bildiğim kadarıyla yukarıdaki okulda yer konusunda da bir sıkıntı yok. Uygulamalı Bilimlerin daha önce yurt konusunda başvurusu olduğunu duydum. Ama bu tür talepleri sivil toplum kuruluşlarının yapması daha doğru ve etkili olur. Ama bizim Keşan’da bulunan Yükseköğretimi Destekleme ve Geliştirme Derneği, bize bir hayırlı olsun bile demedi. Bu konuda en özgür konuşabilecek yerler sivil toplum kuruluşlarıdır.” şeklinde konuştu.