Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Erdin Bircan, bölgemizdeki karpuz üreticilerinin sorunlarına dikkat çekmek ve elde ettikleri ürünü pazarlayabilmeleri için belediye başkanlığı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının da desteği ile “1 Karpuz Al Üreticiye Derman Ol Kampanyası” başlattı.

Kampanyanın tanıtımı için Keşan’daki oda ve borsa başkanlarının katıldığı ve dün Keşan Ziraat Odası Başkanlığı binasında bir toplantı düzenleyen Bircan,  bölgemiz karpuz üreticilerinin çok zor durumda olduğunun altını çizdi ve her eve bir karpuz alınarak, üreticilerin karpuz zararının bir nebze de olsa hafifletileceğini kaydetti.

 Keşan Ziraat Odası Başkanlığı binasında saat 14.00 sıralarında başlayan toplantıya; CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli, Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Keşan TB (Ticaret Borsası) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yörük, Keşan Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Rıfat Mangır ve CHP Keşan İlçe Başkanlığı ile Ziraat Odası Başkanlığı’nın bazı yöneticileri katıldı.

BİRCAN: KARPUZ TARLADA ÇÜRÜYECEK

Toplantıda ilk olarak konuşan ve kampanya hakkında bilgi veren Bircan, tüm üreticilerde olduğu gibi karpuz üreticilerinin de büyük sorunları olduğunu dile getirerek, karpuzun bu hafta içerisinde de tarlada kalması durumunda çürüyeceğini söyledi. Karpuz alıcısının da bulunmadığına dikkat çeken Erdin Bircan, Antalya ve Adana bölgelerinde ikinci ekim yapılmadan önce, tüccarların Trakya Bölgesi’ne geldiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Bu yıl bölgemize gelmemelerindeki neden ihracat yapamamış olmaları. İhracat yapamadıkları için iç pazara yöneliyorlar ve piyasada olması gerekenden daha fazla karpuz oluyor. Odalar, birlikler ve siyaset bir arada olduğunda Edirne’de çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur demiştim. Bu durumda da aynı şey geçerli. Tüketim ile ilgili bir kampanya yapacağız ve bu kampanyanın adı, ‘Bir karpuz al, üreticimize derman ol’ olacak. Edirne Belediyesi bu konuda billboardlar hazırlatmış. Bunu Keşan Belediyesi de yapacak ve 1 haftalık süre içerisinde, trafiği ve insanların engellemeyecek şekildeki yerlerde karpuz satışına müsaade edilecek. Bu konuda Keşan ve Edirne Belediyesi başkanlarımıza teşekkür ederim. Bu kampanyayı Uzunköprü’de de başlatacağız.”

KARPUZUN FAYDALARI YADSINAMAZ

 Yaklaşık 4 gün önce Mustafa Helvacıoğlu ile görüşerek, bu konudaki düşüncelerini aktardığını belirten Bircan, “Başkanımız da bunun çok iyi olacağını söyledi. Biz de bu kampanyayı başlattık. Üreticimize nasıl destek olabileceğimizi düşünüyoruz. Meriç’in Alibeyköyü’ndeki karpuz ekiminde, 1 dönümde 850 TL’ye yakın masraf oluyor. Bu maliyete üreticinin emeği de katılmıyor. Karpuz olunca da 6 dönümünü bin TL’ye vermiş. Edirne’nin birlik ve beraberliğini göstermek amacıyla biz bunu tüketelim. Ayrıca, karpuzun faydaları da yadsınamaz. Sporcular, kası güçlendirmesi nedeniyle çok karpuz yerler. Halkımızdan ricam, bir karpuz alan bir tane daha alsın, hiç almayan da en azından bir tane alsın. Böylece çiftçimize bir nebze de olsa dermen olabiliriz” diye konuştu.

YETER Kİ KOL KOLA GİRELİM

 Siyasetin sadece Ankara’da yapılmadığının altını çizen Erdin Bircan, birlik içerisinde gerekiyorsa tarlada sorunların aşılacağına inandığına dikkat çekerek, “Daha önce Çeribaşı’nda kiraz ile ilgili sorunuz vardı ve bu sorunu Sayın Ticaret Odası Başkanımız ile çözdük. Demek ki biz istersek başarabiliyoruz. Yeter ki kol kola girelim ve birbirimize destek olalım. İlçelerimizde yaşayan vatandaşlarımız ne olur bir karpuz alsınlar. Şuanda zaten sıvı tüketimi gerekli. En azından bunu 1 hafta sağlayalım” dedi.

MANGIR: GIDA OSB OLSAYDI…

Daha sonra söz alan Rıfat Mangır, bir ürünü üreten ve zahmetini çekenin üretici olduğunu dile getirerek, üretin ürünün mutlaka tüketilmesi gerektiğini ifade etti. OSB (Organize Sanayi Bölgesi) öneminin bu konuyla yeniden öneminin anlaşıldığına dikkat çeken Mangır, “Karpuz üreticileri, Gıda OSB olsaydı, gerek meyve suyu, gerekse başka bir ürün olarak imal edilip, bu sorunu yaşamayabilirdi. Bu da OSB’nin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.” dedi.

 YÖRÜK: KÖKLÜ ÇÖZÜM PLANLI ÜRETİM

Toplantının devamında, Yusuf Yörük söz aldı. Bu tür bir kampanyanın bölgede bir ilk olduğunu, ancak bunların son çare olarak görüldüğünü dile getiren Yörük, her zaman söylediği gibi planlı üretim modeline geçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yörük sözlerine şöyle devam etti: “Planlı üretim ve sözleşmeli ekim modelini benimsemeliyiz. Üretim, arz talep meselesi. Talep edilenden fazla üretim yapılınca bu gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Böyle olunca da üretici mağdur oluyor. Bu nedenle üretimden tüketime kadar olan zinciri iyi korumalıyız. Eğer bunu yapmazsa sorunlar yaşarız. Köklü çözüm, planlı üretim.”

HELVACIOĞLU. BU İŞİN SİYASETİ YOK

Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Mustafa Helvacıoğlu da, her zaman üretimin ve ticaretin yanında olduklarını belirterek, Çeribaşı Kirazı’nda yaşanan sorunda da birlikte hareket ederek sorunun üstesinden geldiklerini söyledi. Erdin Bircan’ın, sorunlara bu şekilde eğiliminden dolayı memnun olduğunu ifade eden Helvacıoğlu,  “Milletvekilimiz, yetkisi dahilinde çalışmalarını yapıyor. Bu birliktelik fotoğrafını daha da sıklaştırmalıyız. Sayın Yusuf Yörük’ün sözlerine katılıyorum. Üretimde sorun yaşıyoruz. Bunun üstesinden gelmemiz için de planlı üretime geçmeliyiz. Bu işin siyaseti yok, emeği var. Her evin meyvesi bugünlerde karpuz olmalı. 1 paket sigara fiyatına bir adet karpuz alınabiliyor. Çiftçinin bir nebze de olsa zararını karşılamaya çalışıyoruz. Bu nedenle kampanyamız hayırlı olsun” dedi.

 GÜMÜLCİNELİ: CHP’NİN TARIMDA İKİ TEMEL PRENSİBİ VAR

CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli de toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “ CHP’nin tarım konusunda iki temel prensibi var. Bunlardan birincisi planlı üretim, diğeri ise taban fiyatların 1 yıl önceden açıklanması. Zaten planlı üretimin başlangıcı da budur. Bu gibi sorunlar, Türkiye’nin sınır bölgelerinde yaşanan sorunların sonuçlarından biridir. Öncelikle Türkiye’deki huzurun ve komşu ülkelerle iyi ilişkilerin sağlanması gerekiyor. Huzur olmayınca şirketler ihracat da yapılamıyor ve bu piyasaya olumsuz yansıyor. Tüm tarım ürünlerinden bu sorunları yaşıyoruz.”