Evli ve 3 çocuk babası olan Selim Sesler’in cenaze törenine, Keşanlı klarnet virtüözü Serkan Çağrı, dizi oyuncusu Mustafa Avkıran, Sesler ailesi, akrabaları ve vatandaşlar katıldı.
ÇAĞRI: SON VAZİFEMİZİ YAPIYORUZ
Cenaze töreni öncesi basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan Serkan Çağrı, Türkiye’nin çok önemli bir sanatkarını kaybettiğini belirterek, “Bugün, Twitter’ımda da şöyle belirtmiştim, basınımıza rica ettim, Selim Sesler’i en azından dünyaya duyurun, çünkü onlar kim olduğunu bilirler. Selim Sesler, Türkiye için çok erken bir kayıp oldu. Birçok film müziğine konu olmuş bir isim. Uzun zamandır kalp yetmezliği rahatsızlığı nedeniyle evindeydi. Bu konuda çeşitli girişimler yapmamıza rağmen istediğimiz sonucu elde edemedik. Bugün bu acı haberi alarak burada toplandık. Son vazifemizi yapıyoruz. Selim Sesler’in ismini, onun klarnetini tüm dünyaya bizler duyurmaya devam edeceğiz.” dedi.
AVKIRAN: NE YAZIK Kİ ARAMIZDAN ÇOK GENÇ GİTTİ
Dizi sanatçısı Mustafa Avkıran ise Selim Sesler’in bu ülkenin yetiştirdiği müzisyenlerden en iyilerinden biri olduğunu ifade ederek “Hem kendi kültürünü taşıyan hem de kültürünü taşıtan bir insan. Ne yazık ki çok genç gitti aramızdan. Dönmeyecek ama son 3 yılda yapamadığımızı belki bundan sonra yaparız. Onu yaşatmayı başaramadık. Umarım bundan sonra ismini yaşatmayı, onun anısını yaşatmayı başarırız.” diye konuştu.
Selim Sesler’in cenazesi, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından çok kalabalık bir katılımla Enez Yolu Mezarlığı’nda gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenaze törenine sanat camiasından katılımın çok az olması ise gözlerden kaçmadı.
SELİM SESLER KİMDİR?
Roman kökenli Türk müzisyen ve klarnet virtüözü. 1957 yılında Keşan’da doğdu. Dramalı (Yunanistan) profesyonel bir zurnacı ailesinden gelmektedir. 1923’te mübadele sonucu İpsala’nın İbriktepe Köyü’ne yerleştiler, daha sonra Keşan’ın Yenimescit Mahallesi’ne taşındılar. Sesler önce zurna çalmayı öğrendi, ancak 1960’larda davul-zurnacı ailelerden gelen birçok genç, ince çalgı enstrümanlarını öğrenmeye başladığı sırada o da klarnete geçti. 14 yaşındayken köy düğünlerinde ve panayırlarda çalmaya başladı. 1980’lerde, daha büyük merkezlerde çalmaya giden Roman müzisyenlerine katılarak, müzik yeteneğini geliştirmek üzere İstanbul’a gitti. İstanbul’da, restoranlarda fasıl heyetlerinde, Ferhan Şensoy tiyatrosunun müzikallerinde, Romanlar’ın ve Roman olmayanların düğünlerinde çaldı ve birçok kayıt yaptı.
1998’de Brenna MacCrimmon ile birlikte Kanada turnesine katılarak Türk Romanları’nı ve kendi Rumeli kökenlerini temsil etti. Zengin müzikal deneyimleri sonunda, bölgeye ait zengin bir repertuar ve çalma tarzı edinerek, canlı bir arşiv niteliği kazandı. Gerek Romanlar gerek Roman olmayanlar arasında, doğaçlamalardaki ustalığı ile hem düğün havalarının, hem de günün dans ezgilerinin baş yorumcusu olarak ünlendi. Fatih Akın’ın Duvara Karşı ve İstanbul Hatırası filmlerinde müzikleri yer almaktadır.
ABD'li ünlü cazcı Charlie Parker'e benzetilen, The Guardian gazetesi tarafından Klarnetin Coltraine’i olarak nitelenen Sesler'in, "Oğlan Bizim Kız Bizim", "Ayılana Gazoz, Bayılana Limon" ve "Keşan'a Giden Yollar" adlı albümleri bulunuyor
