Keşan İlçe Müftüsü Süleyman Yeniçeri, geçtiğimiz cuma günü yaptığı açıklamada, oruç tutmadığı halde oruçlular ile aynı sofraya oturarak yemek yiyenlerin iftar yapmış sayılamayacağını belirtti.

Keşan’da, ilçeye yakışır bir merkez camiinin olmadığını ifade eden Yeniçeri, bunun Keşan için ciddi bir eksiklik olduğunu da söyledi.

AMELLER NİYETLERE GÖREDİR

 Ramazan kavramının ayrı bir literatürü olduğunu kaydeden Yeniçeri,İmsak, iftar, sahur bunlar Ramazan’a ait kavramlardır. Sahur niyeti olan kişinin geceden kalkarak imsaka kadar yiyip, içmesidir. İmsak orucun başlangıç saatidir. İftar da oruçlu olan kişinin akşamleyin orucunu açmasına denir.  İftar verme ve verdirmede, Peygamberimizin hadislerine göre diyor ki; <İftar verdiren kişi, sevabına nail olur.> Burada siz insanlara iftar veriyorsunuz. Oraya gelen insanlar oruçlu mu, değil mi diye sorgulamıyorsunuz. Sorgulama yetkiniz yok zaten. Siz onu iftar niyetine veriyorsunuz. Peygamberimizin bazı hadisleri var; <Ameller niyetlere göredir> diye. Ben orada iftar vermişim, kim oruçlu, kim değil onun hesabını nasıl vereyim. Eğer gelen o kişi oruçlu değilse vebali ona ait olur. Kuran’da, <Kimse kimsenin günahını çekmez, herkes kendi günahını çeker.> diyor. Oruç yoksa günahı tutmayana. Ama mazereti varsa o zaman bundan muaftır. İnsanları oruç tutup tutmadığı konusunda da zan altında bırakamayız. Zan altında bırakmak da günahtır.” dedi

ORUÇ TUTMAYAN AKŞAM YEMEĞİ YEMİŞ SAYILIR

Oruç tutan ile tutmayanın aynı masada oturup yemek yiyebileceğini belirten Yeniçeri, şunları söyledi: “Bunun bir mahzuru yok. Ama ben iftar verdiysem oruç tutmayan biri de yediyse, bu kişi iftarını açmış sayılmaz. Ancak akşam yemeği yemiş sayılır. Ama vebali asla iftar verene ait değildir. Oruç tutmayan bir kişi, <Burası oruç tutanların geldiği bir yer, ben gelmeyebilirim> diyebilir. Bu da bir saygı ve hürmetten kaynaklanır. Ama tabii şöyle bir şey de var, biz yurt dışında çalışırken gayrimüslimleri de iftar soframıza davet ederdik. Onlar için de iftar değildi ama iftar soframızda misafir olarak bulunuyorlardı. İslamiyetin ne kadar misafirperver bir din olduğunu görsünler diye biz bunu yapıyorduk.”

KEŞAN’IN İYİ BİR MERKEZ CAMİİNE İHTİYACI VAR

Süleyman Yeniçeri, sözlerinin devamında Keşan’da bir merkez camii eksikliği olduğuna değinerek, “Bizim milletimiz cami yaptırmak hususunda pek mahir ve de pek duyarlı. Ama ben hep şunu vurgularım, lüzumsuz, fuzuli yere cami yaptırmayız. Yeterli cemaati olmayan bir yere yapılan büyük bir cami israftır. Eğer cami lüzumundan daha büyük bir yere yapılıyorsa bu olmaz. Şu an tek cami ihtiyacımız olan yer Yayla Sahili. Öte yandan en önemlisi de Keşan’da iyi bir merkez camiine ihtiyaç var. Merkez camii olarak yetersiziz. İki Minareli Çarşı Camii, yetersiz kalıyor. Avlusu çok küçük, dar. Cenazelerde, umre ve Hac uğurlamalarında sıkıntılar yaşıyoruz. Keşan’da maalesef tam bir merkez camii yeri yok. 2023 Stratejik Plan Araştırmaları’nda bu görüşlerimizi hep söyledik. Şu an mevcut yerimiz yok ama mevcut camii genişletme çalışmalarımız var. Bu konuda belediyenin düşünceleri olduğunu biliyorum. Ama kesin karar nedir, bilmiyorum.” şeklinde konuştu.