HABER MERKEZİ

Duygulu anlar yaşayan Biçer, harekatta 20 arkadaşının kollarında can verdiğini ve aradan 44 yıl geçmesine rağmen hâlâ unutamadığı anlar olduğunu kaydetti.  

Ali Biçer, şunları dile getirdi: “Acemi birliğimin ardından usta birliğine geçtim ve Kıbrıs Harekatı başladı. Gemiye binene kadar bize bir şey söylemediler. Gemide komutanlarımız ‘Harekata çıktık. Gazamız mübarek olsun’ dediler. Sabaha karşı harekât başlamış oldu. Neleri, hangisini anlatayım. Gemiden iner inmez ateşle karşılaştık. Burada 7 tezkereci arkadaşımız vardı, 7’si de öldü. O dönemde genciz ve kafamıza bir şeyi takmıyorduk. O dönemde bugünleri görüp-görmeyeceğimi bile düşünmedim. Öyle bir hava vardı. O günkü şartlarda G-1 tüfeklerle çatışmaya giriyorduk. İki şarjör ateş ediyoruz, silah tutukluk yapıyordu. Vurulan arkadaşımızın silahını alıyorduk. Bataryalarımız bitti, irtibat kesildi. Sabaha kadar bir birimizi doğradık.” dedi.

HAREKÂTTA YAŞANANLAR ÇOK FARKLIYDI

Birçok unutmadığı anısının olduğunun ifade eden Biçer, “2’nci harekata kalktığımızda, bir çatışmaya girdik. İki tepelik arasında bir alan. Kafasını kaldıran vuruluyordu. 3 arkadaş söz konusu alanda bulunan deniz boyundaki bir patikadan tepelik alanı geçmek istedik. Bizi fark ettiler ve ateş açtılar. Ya denize atlayacağız ya da öleceğiz. Yaklaşık 25 metre yükseklikten denize atladık. Karaya çıktığımızda yüzmeyi bilmediğimiz ortaya çıktı. Denizden nasıl çıktığımıza hâlâ anlam veremiyorum. Bu olayı hiç unutamadım. Karaya çıktığımız alanda bir taşı siper yaptık ama o kadar şiddetli ateş ediyorlardı ki kaya parçalandı. Daha sonra takviye birliklerimizin desteği ile kurtulduk. Harekâtta yaşananlar çok farklıydı. Savaş iyi bir şey değil.” şeklinde konuştu. 

BUGÜN OLSA YİNE ORAYA GİDERİM

Ali Biçer, sözlerini şöyle tamamladı: “Kıbrıs Harekâtında oradaki halkın Türk askerine bakışı çok iyiydi. Rumlar gelmiş, erkekleri ve kadınları kesmiş. Biz son anlarda onlara can olduk. Ancak daha sonra halk değişmiş. Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra ziyaret amaçlı adaya gittim. Türk askerine olan sempati kaybolmuş. Bununla karşılaştım. Benim kucağımda orada 20 arkadaşım vefat etti. Kurtuldular ve her şeyi unuttular. Unutabilirler ama Kıbrıs Türkiye için stratejik bir noktada. Bugün olsa yine oraya giderim. Zor bir dönem geçirdik, benim için unutulmayan bir süreç.”