AYGÜL KONAR

“AŞILAR MART AYININ 15’İNDEN SONRA YAPILDIĞINDA DAHA İYİ OLUYOR”

Özellikle amatörce ve hobi şeklinde de büyük bir artışın olduğunu, açtıkları kursların faydalı olduğunu söyleyen Küçük, “Aşının eğitimle yapılmasında çok fayda var. Eğitimsiz yapılan bir aşı rastgele tutmak demektir. Aşı ne demektir, çeşit değiştirmektir, iyi çeşidi elde etmektir. Onun için de verimi düşük, meyvesi iyi olmayan ağaçlara, meyvesi iyi olan bir ağaçtan kalem alarak aşı yapmaktır. Belirli şeyler var cinsler birbirine tutabilen, çeşit değiştirmede esas odur. Mesela ayvaya armut aşılayabiliyorsunuz, işte o çeşit değiştirme oluyor. Bademe kayısı aşılayabiliyorsunuz o da çeşit değiştirmedir. Verdiğimiz kurslarda öncelikle kursiyerlere aşı yaparken neye dikkat etmek lazım onu anlatıyoruz. Önce ağacı tanıtıyoruz, fidanı tanıtıyoruz fidanın dokularının, kabuk nedir onları tanıtıyoruz. Ondan sonra aşıyı gösteriyoruz. Aşıyı ve dokuları bilen birisi aşıyı tutturması kolay olur. Bazen çoğu tutmuyor, nedeni de dokularını birbirine denk getiremiyorlar. Bizim burada da aşılar genelde mart ayının 15’inden sonra yapıldığında daha iyi oluyor. Çünkü havalar ondan sonra ısınıyor. Aşı tuttu, büyümeye başladığı an havaların sıcak olması lazım, küçük olduğunda soğuktan etkileniyor, yeşerip kuruyor. Bizim buralarda genelde 15 Mart’tan itibaren yapılan aşılar çok daha başarılı oluyor. Sonrasında da aşı yapılabilir önemli olan aşı kalemin muhafazası. Aşı kalemi kesinlikle tomurcuk büyümemiş olmalı.” dedi.

“TOMURCUK KABARDIĞI AN AŞI BİTTİ”

Küçük, aşı kalemlerinin muhafazasının nasıl yapılması gerektiğini de şöyle ifade etti: “Göz dediğimiz tomurcuk kabarmamalı onun içinde şimdiden daha aşı kalemi ağaçlardan alınmalı. Tomurcuk kabardığı an aşı bitti. Bu alınan aşı kalemleri buzdolabının en alt gözünde nemli gazeteye sarılarak bir bez üstüne ve tekrar poşet içine geçirerek en alt gözüne konup muhafaza edilebilir veyahut toprağa gömülerek muhafaza edilebilir. Aşı yapacağınız zaman oradan çıkardığınızda göz uyanmamış olduğu için sağlıklı bir aşı oluyor. Biz kurslarda bunları yapıyoruz uygulamalarıyla birlikte. Kurstan sonra %90’ı rahat aşı yapıyor.”

“AHLAT AĞACINA ÇOK DİKKAT EDİLMESİ LAZIM”

Remzi Küçük, meradaki ahlat ağaçlarının aşılanmaması konusunda dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bunun yanlış olduğunu bilmiyorlar. O ahlatlarda bizim zararlı böceklere karşı faydalı böcekler yaşıyor, ahlatların kesinlikle ziyan edilmemesi gerekiyor. Yanlış yapıyorlar aşı yaptım diye doğaya zarar veriyorlar. Ahlat ağacına çok dikkat edilmesi lazım, faydalı böcekler ahlatta kışı geçiriyor.  Aşıda doku uyuşmazlığı yaşadığı zaman aşı tutmuyor. Onun değişik çeşitleri var nasıl bir şey olduğunu biz kursta gösteriyoruz.”

“MARTIN 7’SİNDEN SONRA DA KEŞAN’DA BİR AŞI KURSU AÇABİLİRİZ”

Halk eğitim merkezinin bu konuda iyi olduğunu ve açılan bu tür kursların, kursiyerlere faydalı olduğunu hatırlatan Remzi Küçük, “Bir tane budama kursu bitirdik. Martın 7’sinden sonra da Keşan’da bir aşı kursu açabiliriz. Talep var, biz de ona yetişmeye çalışıyoruz. İnsanlar bilerek yaptığı için tutma şansı yüksek. Uygulamayı mümkün olduğunca en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bu zamanlarda aşı yok ama ben kalem alıp kursta yaptırıyorum. Aşı yapıldıktan sonra aşı kalemini güzel sarılması, hava almayacak şekilde sarılması ve dış kabukların birbirine sağlam tutması aşının tutma oranının %95 seviyesinde yüksektir. Tutmamasının en büyük nedeni ya farklı bir ağaç ya da kalem güzel oturtulmadı. Buna çok dikkat edilmesi gerekiyor.”  şeklinde konuştu.