KÜÇÜLME VAR AMA TEHLİKELİ BOYUTTA DEĞİL
Türkiye’de 2012 yılı büyüme oranının % 2.9 olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Helvacıoğlu, şunları söyledi: “Türkiye’nin % 2.9 büyümesi, küçüldüğünü göstermez. Dünyadaki yaşanan krizlerden sonra; Ortadoğu’da, Yunanistan’da, Avrupa’da yaşanan ekonomik durgunluk ve kriz düşünüldüğü zaman, ülkemizdeki 2.9 büyüme rakamı sadece hedeflerin tutmaması anlamı taşır. Eğer 2.9 küçülmeyse bu durumun doğal olduğunu düşünüyorum. Dünya olarak, ateş altındayız. Her tarafta sorun, kriz ya da savaş var. Buna rağmen Türkiye’deki özel sektörün girişimcilik ruhuyla ihracatın artması büyümeyi de beraberinde getirmiştir. TÜİK verilerine göre; işsizlik ve büyüme oranları geçen yılla kıyaslandığında, küçülme var ancak tehlikeli boyutta değildir.”
BÖLGEMİZİN KENDİ BAŞINA DÖNEMSEL KAYNAKLARI VAR
“% 2.9 Büyüme oranının bölgeye ne gibi yansımaları olacaktır?” şeklindeki soruyu yanıtlayan Mustafa Helvacıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Büyümenin oranı; sanayiyle, ihracatla ölçülmektedir. Bölgede organize sanayi ya da sanayi üretimi olmadığı için, bölgenin ve ülkenin büyümesinin karşılaştırılması doğru sonuçlar vermeyebilir. Ancak, bölgemizin kendi başına dönemsel kaynakları vardır. Bunlar; tarım, turizm ve bölge ticaretidir. Ülkenin büyük firmalarının, sanayi şirketlerinin ihraçtan dolayı zorlandığını görmekteyiz. Biz, iç tüketimle yaşayan bir bölgeyiz. Kendi kabuğumuzla, yağımızla kavrulan bir bölgeyiz.
KEŞAN BÖLGESİ KENDİSİYLE YARIŞIYOR
Bizim de bazı sıkıntılarımız var. Bundan ötürü de orta ve küçük ölçekli esnafın sorunlarıyla ilgili çözümler üretilmesi gerektiğine inanıyorum. Tarımın daha akıl dolu, turizmin yatırımlara açık bir modelle ve işletmelerimizi yenilememiz kaydıyla bölgenin markası olması yönünde çalışmaların her geçen gün yapıldığını izliyoruz. Keşan bölgesi kendisiyle yarışıyor. Biz belki büyümemizi, zenginleşmemizi fark etmiyor olabiliriz. Ama Trakya bölgesinde kendimizle yarışıyoruz. Tekirdağ dış kaynaklarla, Edirne turizmle büyümeye başladı. Fakat Keşan tarım, turizm ve ticaretle büyüyor. Bunu fark edebilirsek, çalışmalarımızı iyi bir şekilde tasarlarsak, Keşan’ın geleceğinin 5 yıl içinde daha aydınlık olacağını düşünüyorum. Biz, ekonomiden pay alma yönünde çaba sarf etmeliyiz. Girdilere değil, gelirin artması yönünde çaba sarf edeceğiz. Bunları düşünerek, hareket etmeliyiz. Devletin vermesiyle, desteğiyle işler çok fazla ileriye gitmez. Kendi emeğimizle, alın terimizle ve ortak kültürümüzle bölgeyi yarınlara taşıyabiliriz.”
ORGANİZE SANAYİYE İHTİYAÇ VAR
“Organize sanayi bölgesi konusunda, Keşan TSO ne düşünüyor?” şeklindeki soruyu da yanıtlayan Helvacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgemizin organize sanayiye ihtiyacı olduğunu sadece bizim kurumumuz değil, her kurum söylüyor. Bu konuda, Keşan TSO’nun her hangi bir suskunluğu olmamıştır. Yaşanan gelişmeleri, Kaymakamlık ve Valilik nezdinde takip eden kurumlardan biridir. Sadece basına demeç vermekten öte, görevini yapmaya devam etmektedir. Keşan Kaymakamlığı ve Edirne Valiliği ile yer ve alt yapı çalışmaları konusunda gelişmeleri takip ediyoruz. Şu anda 3 nokta üzerinde duruluyor. Bu yerlerin tercih edilmesi konusunda bazı kriterler de var. Bu kriterlerle ilgili devlet ve bürokratik alanlarda çalışmalar devam ediyor. Edirne’deki organize sanayinin % 75 seviyesine gelmesi halinde, ilimize ikinci organize sanayi bölgesi açılması şansı doğuyor. Kaymakamımızın ve Valimizin destekleriyle organize sanayinin Keşan’a kurulması için çalışılıyor. Bölgemize kurulması düşünülen organize sanayinin çevre dostu olacağını düşünüyorum. Organize sanayinin de ekonomimize olumlu yönde katkılarının olacağını düşünüyorum. Şu anda Yeniceçiftlik, Paşayiğit ve İzzetiye’de bulunan alanlara kurulması düşünülüyor. Bu yerlerin dışında başka şansımız da yok. Bu yerlerde gerekli analizler yapılıyor ve hazırlanacak rapor, Bakanımızın desteği ve milletvekillerimizin katkısıyla başvuru yapılacaktır.”
