Trakya Taşeron İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Levent Uçar:

 

“Maaşımız yine çok düşük kaldı”

 

Trakya Taşeron İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Levent Uçar, geçen Cumartesi günü yaptığı açıklama ile 2014 yılında uygulanacak asgari ücret rakamlarını yorumladı.

Uçar, “Türkiye İstatistik Kurumu, yaptığı araştırma sonucunda bir işçi için geçim ücreti olarak en az bin 205 lira belirlerken, Hükümet bize yılın ilk 6 ayı için 846 lira verdi. Son zamlara rağmen taşeron işçilerin aldığı ücret, aynı işi yapan memur ve kamuda çalışan diğer işçilere bakıldığında son derece düşük kaldı” dedi.

ÇALIŞANLAR ARASINDAKİ ÜCRET UÇURUMU ARTIYOR

Açıklanan asgari ücret rakamı ile 2014 yılı ilk 6 ayında yüzde 5 artış gerçekleştirildiğini, bu ücret artışı ile asgari ücretin yılın ilk 6 ayında net 846 TL, brüt olarak da 1071 TL olduğunu kaydeden Uçar, ikinci altı ay için ise yüzde 6 artış belirlendiğini, asgari ücretin ikinci 6 ayda net 891 TL, brüt olarak da 1134 TL olacağını söyledi. Böylece asgari ücretle çalışanın aldığı zammın diğer kesimlere göre çok düşük bir seviyede kaldığına da dikkat çeken Uçar,Bu durum çalışanlar arasındaki uçurumun giderek arttırılmasına yol açıyor. Oysa uzun bir süre yürütülen pazarlık döneminde bu yıl uygulanacak asgari ücretin belirlenmesi için Türkiye İstatistik Kurumu’na bu konuda bir araştırma yetkisi verilmişti. Devletin resmi bir kurumu olan TÜİK yaptığı araştırma sonucunda bir işçinin geçim ücreti için bin 205 lira belirledi. Hükümet ise bize 846 lira verdi. TÜRK-İŞ asgari ücret belirlenirken TÜİK’in yaptığı bu araştırmada ortaya çıkan rakamların temel alınmasını istemişti ancak, Hükümet devletimizin bir resmi kurumunun yaptığı araştırmayı dikkate almadı.” dedi.

KAMUDA ÇALIŞAN TAŞERON İŞÇİ SAYISI 1 MİLYON 100 BİN OLDU

Birçok kamu kuruluşunda daha önce memurların yaptığı işlerin artık taşeron işçiler tarafından yürütülmeye başlandığını ve bu nedenle taşeron işçi sayısının her geçen gün arttığını adeta bu konuda bir patlama yaşandığını da belirten Uçar, şöyle konuştu:  “2002 yılında 387 bin olan taşeron işçi sayısı bugün 1 milyon 100 bini aştı. Bu rakamlara baktığımızda en fazla taşeron işçi sayısının arttığı yer olarak devlet kuruluşları ortaya çıkıyor. Kamuda tam 585 bin taşeron işçi çalışıyor. Bunların 471 bini temizlik, 117 bini güvenlik, 34 bini dağıtım elemanı ve 16 bini de sağlık personeli olarak çalışmaktadır. Devletin çok yaygın olarak başvurduğu taşeron işçi çalıştırma uygulaması beraberinde de birçok soruna yol açıyor. Örneğin devlet 10 işçi ile yapılması gereken işi 7 kişi ile yaptırıyor. İşçileri 8 saatten fazla çalıştırıyor. Kimi zaman haftalık izin kullandırtmıyor.  Mesai ücreti ödemiyor ve çok zaman maaşlar düzenli ödenmiyor. Devletten alacağını hemen alan firma, iş taşeron işçiye para ödemeye gelince sürekli geciktirme taktiği uygulayarak parayı nemalandırıyor.  Bu durum özellikle belediyelerde görünüyor.”

TAZMİNAT HAKKIMIZ ELİMİZDEN ALINIYOR

Taşeron işçilerin tazminat hakkı doğmasın denilerek işveren tarafından çeşitli oyunlar oynandığını ileri süren Uçar, “İşyerinde 11 ayını dolduran işçi işten çıkarılmış gibi gösterilip 2 gün sonra tekrar işe alınıyor. Bu yöntemle 10 yıl boyunca aynı taşeron firmada çalışan işçinin bir kuruş bile kıdem tazminatı birikmiyor.” dedi.

Açıklamasının sonunda, kamu kurumlarının taşeron işçilerin açtığı davaların neredeyse tamamını kaybettiğine değinen Uçar, sözlerini söyle sürdürdü: “En yakın örnek olarak Karayolları işçilerini verebiliriz. Bu kurumda çalışan 6 bin işçi açtığı davaları kazandı. Bu nedenle devlet yaklaşık 1.5 milyar lira tazminat yüküyle karşı karşıya kaldı. Kamu kurumlarının tazminat ödememesi için bu işçilerin kadroya alınması gerekiyor. Ancak bu durumda karar emsal teşkil edecek ve kamudaki 585 bin taşeron işçinin tamamının kadroya alınması gerçekleşecek. İşçi Hükümet taşeron işçiler tarafından açılan davaları kaybederken, bu durumun önüne geçebilmek için yeni bir düzenleme hazırlıyor. Bu düzenleme ile bir yandan taşeron işçilerin haklarında iyileştirmeye gidilirken bir yandan da taşeron tanımında değişiklik yapılacak. Bu yeni uygulama, taşeron işçisini güvence altına almaktan çok işçilerin, işverenin işçisi haline getirilmesini öngörüyor. Bu durumda işçilerin her türlü örgütlenmelerinin önüne geçecek.”

GELİN İŞÇİLER BİR OLALIM

Uçar, açıklamasının sonunda tüm taşeron işçiler olarak bir arada olmanın ve birlikte hareket etmenin önemine değindi. Keşan’daki çalışmaları mantığıyla yürüttüklerini ifade eden Uçar, açıklamasını şöyle tamamladı: “Birlikten kuvvet doğar. Daha yaşanabilir bir yaşam için kölelik sistemine karşı duralım. Hukuk danışmanlarımızı hareket geçirelim. Keyfi maaş ödemelerine hep birlikte karşı gelelim. Hep birlikte adil bir düzenin gelmesi için çalışalım.”