Hüseyin Ünsal Yücel

Mecidiye Belediye Eski Başkanı Rasim Sorut, dün yaptığı açıklamada, Erikli ve Mecidiye sahillerinin içme suyu ihtiyacının karşılanması için DSİ Genel Müdürlüğü ile imzalanan protokol ile Mecidiye Köyü’ndeki taş ocakları sorunuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Mecidiye’de görev yaptığı süre içerisinde Erikli ve Mecidiye sahillerine su götürecek göletin idaresinde de bulunduğunu ifade eden Sorut, “Mecidiye Göleti’yle ilgili teknik anlamda olmasa da gözlemlerimiz sonucu bilgimiz var. Mecidiye Göleti’nden Erikli Sahili’ne götürülecek su, yaşanan soruna bir miktar yardımcı olacaktır ama aynı zamanda da Mecidiye’de sulama suyu sorununun da başlangıcı olacaktır. Mecidiye’de göletin olduğu bölge Çınarlıdere olarak bilinmektedir. Bölgemizde suyunu denize ulaştıran tek deredir. Babadere’de var ama çoğu zaman kuruyor ve suyu denize ulaşmıyor. Çınarlıdere’nin su toplama havzası da Gökçetepe Köyü yakınlarındaki o dereden başlıyor ve o havzayı takip ediyor. Yani su toplama havzası çok büyük olan bir dere. Ama dönem dönem kurak geçen yıllarda bırakın göletin dolmasını, mevcut olan ürünlere dahi su salamadığımız yıllar oluyor. Örneğin 1989 yılında 1995 yılına kadar bölgemiz çok ciddi olmasa da orta derecede bir kuraklık yaşamıştır. Bu 5 yıl içerisinde biz Mecidiye’deki göletten hayvanlara dahi su salmadık. O derece su yetersiz kalmıştı. 2007 yılında da bölgemizde bir taşkın hareketi olmuştu. Bu taşkında gölet patlama tehlikesi geçirdi. DSİ ekipleri, geceli gündüzlü çalışarak o göletteki patlamayı taşlar getirerek engelledi. Kapasitenin yükseltilmesi ve iyileştirme çalışması Erikli’ye su götürme projesi gibi görünse de aynı zamanda göleti sağlamlaştırmaya yönelik bir hareketti. Kapasitenin yükseltime çalışmasıyla beraberde su toplama kapasitesi 1.5 milyon metreküpe çıktı.” dedi.

REZERV GÖLETLERİ DE MUTLAKA DÜŞÜNÜLMEDİR

Rasim Sorut, Mecidiye Göleti’nin 1980’li yıllarda kullanma suyu amaçlı işletmeye alındığını ifade ederek, şunları söyledi: “Tabi insanların içme suyu ihtiyacı varken, kullanma suyu mutlaka geri plana itilecektir. Ama bu hakiyle bu göletin hem Erikli’ye içme suyu hem de Mecidiye’nin kullanma suyu ihtiyacını karşılaması mümkün değil. Dönem dönem kuraklık ya da aşırı yağışlar oldu. Ama şu anda da gölet dolmuş değil. Bu çözüm mü? Çözüm. Ama bunu yaparken Keşan Belediyesi, Erikli Sahili Turizm Geliştirme Kooperatifi ve DSİ çok kolaycı bir çözüme kaçtı. Mevcut su kaynağına el koyarak çözdüler. Ne kadar Mecidiye’nin kullanma suyunu ayıracaklarını söyleseler de bu çok doğru bir yaklaşım olmaz. Bu insanların içme suyu ihtiyacı varken, bizim tarımsal amaçlı suyumuz mutlaka geri plana itilecektir. Bunu Mecidiye’nin gazını almak için yapılan bir operasyon olarak görüyoruz. Ama Çınarlıdere’nin havzasına baktığımızda rezerv göletler yapılabilecek boş alanlar var. Eğer daha kalıcı bir çözüm istiyorlarsa ve yeni sorunların ortaya çıkmasını istemiyorlarsa yukarıda rezerv göletleri de mutlaka düşünülmedir. Yoksa Mecidiyeliler’in suyu elinden alınacaktır. Ayrıca Mecidiye Köyü’nün su sorunu yok. Biz Mecidiye Köyü’nün su sorununu 1996 yılında çözdük. Eğer su sorununun olduğunu söyleyen yöneticiler varsa beceriksizliklerinden kaynaklanıyordur.”

TAŞ OCAKLARI SORUNU

Mecidiye Sahili’ndeki taş ocakları sorununa da değinen Sorut, “CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan’ın seçildikten sonra çok duyarlı davranması bizler için sevindirici bir olay. Ama Mecidiye’deki çevreyle mücadele yeni başlamadı. Bu çok eski bir mücadele. Mecidiye’de bir çok insanın ‘çevre’ derken masadaki içtiği arkadaşlarından gerçek anlamdaki çevre anlayışına gelmeleri sevindirici.” şeklinde konuştu.

BİZ BUNU DAHA ÖNCE YAŞADIK

Rasim Sorut, kamu görevlilerinin tavır değiştirdikleri dönemler olduğunu kaydederek, şunları kayıt düştü:“’Mecidiye susuz kalmayacak, mağdur edilmeyecek’ diyorlar ama biz bunu daha önce yaşadık. Örneğin Babadere’deki suyu Mecidiye’ye getirmeden önce onu Erikli’ye götürmek istiyorlardı. Şöyle bir teklifte bulunuyorduk, ‘Buyurun Babadere’deki suyu Erikli’ye götürün ama bize de şu an yapılan göletin yerine bir tane gölet yapın’ diyorduk. O zaman yapılan tüm etütlerde şu andaki mevcut olan göletin yerine yapılacak olan göletin su tutmayacağı dolayısıyla göletin yapılmasının imkansız olduğuydu. Fakat teknoloji mi değişti, yerin jeolojik yapısı mı değişti bilmem aynı yere şu anda yeni bir tane gölet yapılıyor.”