Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, dün, öğle saatlerinde, inşaatı devam eden Pazaryeri ve Esnaf AVM (Alışveriş Merkezi) Binası’nı ziyaret ederek burada, Keşan kent Konseyi Başkanı Necmettin Baygül ve müteahhit firma yetkilisi Ali Demircan ile birlikte hem belediye binasını gezdi ve ardından da basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu.

PAZARYERİNİ 29 EKİM VEYA 19 KASIM’DA AÇMAYI HEDEFLİYORUZ

Özcan, Pazaryeri ve AVM Projesi’nin bir aksilik olmadan planlandığı gibi devam ettiğini belirterek, “Baştan 4 aylık bir sıkıntımız olmuştu. Firma bir takım önlemler alıp kendi ortaklık prosedürü içerisinde toparlandı. Geçen yıl Ağustos ayından itibaren çok ciddi mesafe kaydedildi. Şantiye sorumlusu Ali Demircan’ın ifade ettiği gibi sizlere daha öncede söyledim. Ekim sonu Kasım başı gibi bir aksilik olmazsa belediye binamıza geçmeyi planlıyoruz. Niyetimiz ya Cumhuriyet Bayramı’nda ya da Keşan’ın Kurtuluş Bayramı’nda açılış yapabiliriz. Eylül ayının ortalarında bunu Ali beyle oturup açılış tarihini netleştireceğiz. Çünkü 1.5 ay zaman kalıyor bizim de ona göre açılış hazırlıklarımızı tamamlamamız gerekiyor. İşin ince noktaları kalıyor. Gördünüz tek bir kat nerdeyse Keşan Belediyesi’nin bütün personelini alacak büyüklükte. Onların iç mefruşatı, ince ayrıntıları kalıyor. Müteahhitimizin önerisiyle mobilyacıları birkaç gün gezeceğiz. Eylül’ün ortalarına doğru da bunları çözmüş olacağız. Eylül ya da Ekim meclisinde de mevcut dükkanların kiralanması ile ilgili belediyenin tavrını esas karar mekanizmamız olan belediye meclisinde belirleyeceğiz. Arzumuz heyecanla başladığımız inşaatımızı heyecanla bitirip Keşan’a böyle bir tesisi bir an önce kazandırmaktır.  Müteahhit firmamız da bu konuda elinden gelen özveriyi gösteriyor. Bir an önce bitirmek için gayretli. Ben kendilerine Keşan halkı adına teşekkür ediyorum.” dedi.  

ESKİ İTFAİYE İÇİN YENİDEN PROJE HAZIRLANIYOR

Eski itfaiye binasının bulunduğu alan için yeni proje hazırlatıldığını ifade eden Mehmet Özcan, şunları söyledi: “Biliyorsunuz eski itfaiyenin olduğu yere önceden  proje hazırlamıştık buranın bitmesini bekliyorduk. Fakat o süre içersinde TREDAŞ’tan 800 metrekare bir yeri satın aldık. Burayı belediye hizmet binası haline getirdik. İlave arsayla birlikte burada 5.5 dönüm alana yakın bir arsamız oldu. Şimdi bu projeyi yeni alınan yeri de içine katarak yeniden yaptırıyoruz. Şu an kullandığımız belediye binası Meydan Projesi kapsamında 2-3 yıl sonra atıl olacak ve yıkılacak. Böylece Köşk Düğün Salonu’nun da yıkılmasıyla Keşan’da bir belediye düğün salonu yokluğu ortaya çıkacak. Bu eksikliğin çözümünü de eski itfaiyenin olduğu alanda bulduk. Burada yer altına 2 veya 3 kat otopark, bunların üzerine açık otopark ve bu otoparkın üzerine de otoparktan 4-5 metre yüksekte çelik konstrüksiyonlu yapı şeklinde 4.500 metrekarelik bir alana 1 adet 2 bin metrekare, 2 adet de biner metrekarelik 3 tane düğün salonu yapacağız. Kot kurtardığı yerde de 35 tane dükkan çıkıyor. İlyas Bey Caddesi’ne bakan tarafa  yapılacak dükkanlar. Orada 3 tane düğün salonu olunca sektörün bütün firmaları o dükkanlara talip olur. Kendini çok rahat finanse edecek bir proje. İleriye dönük düğün salonu sorunumuzu orada çözmüş olacağız. Belediyenin parasını da kullanmadan cazip bir proje olacak. Bunun ayrıntısını meclis grubumuzla değerlendiririz. Bu konuda tek başıma şöyle olacak deme hakkına sahip değilim.”  

ATIKSU ARITMA TESİSLERİNİ BU ŞEKİLDE KESİNLİKLE TESLİM ALMAM

Mehmet Özcan, Atık Su Arıtma Tesisi’yle ilgili de konuşarak, “Tesisle ilgili herhangi bir gelişme yok. Hala sürüncemedeyiz. DSİ’nin yaptığı çok ciddi bir rezalet. Zemin etüdü kavramını çok iyi bilmesi gereken bir kurum olan DSİ nasıl böyle bir hata yapar. Bu kurum barajlar yapıyor, zemin etüdünde ihmallerin olduğu açık aşikar bir şekilde ortada. Ama bunu nasıl çözecekler net bir cevap gelmedi bana. Gerçekten bir inşaat rezaleti. Bu para devletin parası 30 yılda Keşan ödeyecek bu parayı. Bu şekilde kesin olarak teslim almam bu projeyi. Bu konuda bir tespit davası açtırdım, rapor tutturdum. Bizim burada hedefimiz Keşan’a  ilerde zarar getirmeyecek tesislere kavuşmak. Umarım buna bir çözüm bulurlar ben böyle hatalı olan bir tesisi kesinlikle devralmam. Devralırsam Keşan’a ihanet etmiş olurum. Bizim maksadımız burada suçlu aramak değil, bu tesisin bir an önce Keşan’a kazandırılması. Ama sağlam bir tesisin kazandırılması. Bizim namı hesabımıza yapıyorlar, testlerini yapacaklar çalıştıracaklar, buyur gel sağlamdır çalışıyor diyecekler biz de tesisi teslim alacağız.” şeklinde konuştu.  

SİNYALİZASYONDA KEŞAN BELEDİYESİ’NİN SORUMLULUĞU YOKTUR

Daha önce basında yer alan sinyalizasyon ile ilgili bir haber konusunda da açıklamada bulunan Özcan, şunları kayıt düştü: “O kontrat 2009 yılında yapılmıştı. Biz o zaman iyi niyetle kavşakların ışıklarının bakımını üstlendik. Sorumluluğunu değil. Sapla saman karıştırılmasın. Karayollarına yardımcı olmak üzere. Geçen gün Vali Bey aradı Enez Kavşağı ile ilgili bir protokol gönderdiler. Bu kavşak yıkıldı yeniden yapıldı. Bu nedenle 2009 yılındaki protokolun bir geçerliliği yok artık. Karayolları Bölge Müdürlüğü biz uzaktayız gelemiyoruz başkan bey bu kavşakların sinyalizasyon bakımlarını siz üstlenin dedi. Biz hem alıyoruz hem suçu bana yükleyeceksin nerde öyle uyanıklık. Yol senin mal senin, biz iyi niyetle ola ki arıza anında lambanın ışığını tamir edeceğiz bunun dışında başka bir sorumluluğumuz yok. Bunun programına ben karışmıyorum, kaç dakika bekler kaç dakika çalışır. Bunu kendileri ayarlıyorlar. Işıklarda bir arıza olduğunda vatandaş uzun süre beklemesin diye belediye alsın diye bir iyi niyet göstergesidir bizim yaptığımız. Belediyemize yeniden protokol gönderecekler. Alırım almam o benim bileceğim bir iş. Apaçık hatalar var orada. Bu yolu kim yapar Karayolları Genel Müdürlüğü, ışıkları koyan yine Karayolları Genel Müdürlüğü, battı çıktıları yapan yine Karayolları Genel Müdürlüğü, Keşan Belediyesi hangisini yaptı. Olan ölümlerden ve kazalardan ben niye sorumlu olayım?  Şimdi Enez Kavşağı’nın eskisinden ne farkı var? Hepimiz Keşanlıyız söyleyin arkadaşlar ne farkı var? Yazık devletin parasına. Bakın tali yollar Karayollarının sorumluluğundadır. Efes yolu üzerinde yeşil bir bant oluşturduk biliyorsunuz, orada yürüyüş yolu yaptık. Buraları yaparken Karayolları ile sözleşme imzalayarak yaptık buraları. İleride ben burayı yaparım bozarım,  sen bunu yapamazsın demeyeceksin sen bana dedi. Arkadaşlar herkesin sorumluluk alanı belli kanunlarla çizilmiş. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün  bu anayol tamamen onları uhdesindedir. Carrefour açıldı biliyorsunuz. Mezbahadan Ağadayıya kadar asfalt yapıyoruz. İki işadamımız geldi dediler ki biz para verelim bu yan yolları da asfaltla. ‘Ben bu asfaltı yapabilir miyim?’ diye Karayolları’na yazı yazdım. Yapamazsın derse yapamayacağım. Herkes bunu bilsin. Yollar yapılmış yan yolları da Keşan Belediyesi yapsın olmaz  buralar da Karayolları’nın sorumluluğunda. Küçük Sanayi’nin altındaki yol, Keşan’a bakan o tali yol da Karayolları’nın sorumluluğunda. İyi niyet çerçevesinde yapamıyorum der biz de Keşan Belediyesi olarak yardım ederiz. Sonuçta biz de bir kamu kuruluşuyuz. İyi niyetle bu işler olur. Siyaset birbirine çamur atmak değildir. Eleştiri olur  siyasette. Çamur terbiyesizliktir. Kimin hakkı nerede kimin hukuku nerede?  Keşanlılar da bunu bilsinler.”  

AKTARMA İSTASYONUNA ÇÖP DÖKÜLMEYECEK

GÜNEKAB ile ilgili olarak Çelebi Köyü’ne kurulacak Aktarma İstasyonu ile ilgili DSİ’nin bir olumsuz rapor verdiği şeklindeki bir soruyu da yanıtlayan Özcan, şöyle konuştu: “DSİ olumsuz rapor verse de o geçecek. Bu konuda bir yanlış anlaşılma var. Bu işi bir yarış haline soktular. Vatandaşlarımız Aktarma İstasyonunu şöyle algılıyor: Ben oraya çöpü yığacağım sonra da kepçelerle tekrar yükleyeceğim götüreceğim. Olay böyle değil, bu gözle bakarsak ben doktorum ben de bilmiyor muyum o suların kirleneceğini bu şekilde yaparsak. Aktarma istasyonları ile daha Türkiye yeni yeni tanışıyor. Geçen sene ben Temmuz ayında Afyonkarahisar’a gittim. Orada gördüm bu tesisleri inceledim. Aktarma istasyonu denen yerde en fazla kullanacağımız alan 2 veya 3 dönüm bir alan. Bu alan betonlanacak ve asfaltlanacak. Çöp dökülmeyecek, bir rampa yapılacak. Gelen çöp kamyonu geri geri çıkacak damperini kaldıracak ve huniden çöpleri altta bekleyen büyük TIR’a dökecek. Çöp TIR’ın içine boşalacak. Kamyondan tıra boşaltılacak. Yere çöp dökülmeyecek. Yine de o alanı arada bir yıkayacaksınız edeceksiniz. Orada yıkayacağınız suların da sızacağı beton bir tank yapılacak. O tanktan vidanjörlerle çekilip arıtma tesislerimize getirilecek. Bu kadar ucuz mu bazı şeyler ya. GÜNEKAB alanı için de biliyorsunuz kaç kere davalaştık. Çöp deyince insanlar farklı şey algılıyor. Haklılar da çünkü bilmedikleri bir konu. Söylüyorum oraya çöp dökülmeyecek. Kamyondan TIR’a aktarılacak. Vatandaşlarımız oraya Enez’den gelecek çöpleri dökerek bunları daha sonra oradan kepçeyle kamyona yükleyeceğimiz gibi bir algıya kapılmış. Yere bir tane çöp dökülmeyecek. Betonlanacak ve asfaltlanacak orası. Bu aktarma istasyonunun şartnamesini hazırlayan Çevre Bakanlığı’dır. Her şeyi düşünmüşler.”

ERİKLİ’DEKİ İSKLEYİ YIKMAYACAĞIM

Erikli Sahili’nde bulunan iskelenin yaşanan kazalar sonrası yıkılacağı yönündeki iddiaları yanıtlayan Özcan, “Erikli Sahili’ndeki iskele yıkılmayacak. Ben Erikli Sahili’ndeki iskele için Trakya Kalkınma Ajansı’na proje çizerek gittim. Bu proje Trakya Kalkınma Ajansı’nın % 75 katkısı ile kabul edildi ve yapıldı. 215 bin TL idi, 138 bin TL ‘ye ihale edildi. Bu projenin onayı 3 ilin valisinin imzasından geçti. Ben gittim Valilikte bilgilendirme yaptım. Sanki suçluymuşum gibi. Neymiş kumsal tarafında 10 metre geri gidilmişmiş. Kıyı kullanma kanununda her türlü onayı alındı. Eksiği olsa proje geçmez zaten oradan. Bir noksanı olsa projeyi reddederler. Orası atlama iskelesi değil, uyarı levhalarını da koyduk. Şimdi bunların mantığına göre 138 bin 500 TL para boşuna gitti. Kıyı kullanma kanununa göre ahşap iskeleler çok basit formalitelerle yapılabilir. Denizin 2 metre derinliğine veya 20 metre içine kadar yapabilirsiniz. Şu anda 11 metre. Tekneler de yanaşamıyor. Yıkmayacağım niye yıkayım. Tam bir Aziz Nesin’lik proje oldu. Devletin parası boşa gitti. Burada gezinti tekneleri iş yapmıyor muydu? Hepsi sattılar şimdi. Bir gezi teknesine Saros turu yapmak için nerden binersiniz. İbrice Limanı’ndan. Erikli’desiniz gideceksin arabanla İbrice’ye yanaşacaksın oraya, Allah’tan oradakiler Yayla’dakiler gibi otopark parası almıyorlar. Akşam geziden sonra tekrar İbrice’ye geleceksin oradan arabanla Erikli’ye gideceksin. Biz bu iskeleleri gezi turları yapan teknelerin rahatla yanaşabilmesi amacıyla düşünmüştük. Şimdi ne oldu bu iskeleler millete atlama yeri oldu. Akşam oturuyorlar sabah bir kalkıyorsun bir sürü bira şişesi. Bizim kalitemiz bu kadar toplum olarak. Atlama yeri olsun diye kim böyle bir şey yapar. Bu proje Trakya Kalkınma Ajansı’ndan % 75 hibe ile yapılan bir proje. Bu proje hakkında da nihai kararı veren Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli Valileridir. 3 ilin valisinin de imzası var bu projede. Ben gittim Edirne de bir vali yardımcısına ifade verdim soruşturma geçirdim. Gerek görmediler,  yanlış değilmiş dediler. Kıyıdan 20 metre içeriye ve 2 metre derinliğe kadar yapılabilir deniliyor. 2 metre derinliğe ulaşmadan hiçbir maksada uymaz orası. Ne oldu şimdi atlama rampası oldu. Levha koyuyorsun ama yine atlıyor insanlar. Kimse takmıyor bile. Biz onu birilerine yaptırıp sorumluğunu da verir ve daha farklı kullanılmasını sağlardık.” dedi.

YAYLA’DA PAZAR GÜNÜ TOPLANTI YAPILACAK

Mehmet Özcan, Yayla Balıkçı Barınağı’nın hiçbir yere hitap etmediğini belirterek, şunları söyledi: “Sadece Balıkçı Barınağı statüleri vardır. Yayla Liman değil balıkçı barınağıdır. Aynen İbrice Balıkçı Barınağı gibi. Bunlarda da varsa yörede bir balıkçı kooperatifi kullanım hakkını oraya devrederler. Burası da Yayla Balıkçılık Kooperatifi’ne bir takım sözleşmelerle devredilmiştir. Bu tür limanlar neye hitap eder balıkçılara,  balıkçılar ne tutar balık tutar. Tuttuğu balığı saklaması için soğuk hava deposu, teknelerin arızası halinde bakımı için çekek yerleri hepsi vardır onların içlerinde. Ona göre de o alanı öyle çevirmişler. Balıkçı Barınağı’nın mülkiyet sınırları belli.  Balıkçı Barınağı’nın mülkiyet sınırları dışında açılacak bir yol da yok. Kaymakamlıkta toplantı yapıldı. Geçtiğimiz Pazar da Yayla’ da balığa çıkmıştım üyelere kart veriliyordu. Tekneniz var oraya üye oluyorsunuz belli bir aidat ödüyorsunuz. Pazar günü üyeler bile giremedi kapılar kapanmış veya arızalanmış bilerek yapılan bir şey. Orası bir mülkiyetse günde 3 TL- 5 TL bir para makul bir paradır. 50-60 bin hatta 100-150 Bin TL’lik aracınızı koyuyorsunuz oraya sorumluluk bilet kesiyorsa ona aittir. Her hizmetin bir bedeli vardır. Yayadan para alıyorlar mı almıyorlar. Orada boşu boşuna bir yaygara koparıldı. Şimdi şöyle örnek vereyim bulunduğumuz bu tesisin (pazaryerinin) altında 36 bin metrekare kapalı bir otopark bulunacak ben buradan 5 TL otopark bedeli alırsam bana da neden 5 TL alıyorsunuz deseler, bununla aynı şey olur bu davranış. Bunun  da bundan bir farkı var mı? Bunun yaygarasını niye yapıyorlar. Sen yazlıktasın ikinci konut, bir tür eğlence dinlenme yeridir. Parası olan gider. 3 lira 5 liranın hesabını yapıyorsan gelme oralara. Net konuşuyorum. Olgun olması gereken insanlar yok yere bir sürü gerginlik yarattılar orada. Orada üye olmayanlardan otopark parası alma hakları var. Kimse de engel olamaz buna. Yasal ve kanuni hakları. Eski Yayla’nın olduğu kısma biliyorsunuz kumsal gitti dalgalar kıyı şeridini bayağı tahrip etti. İnsanların mülkiyet sınırları dalgalar tarafından tahrip edildi. 2004 yılında ilk başkan olduğum dönemde bu dalgaların etkileri başlamıştı. Vatandaş da  duvarlar örmüştü doğal olarak bu duvarlar da kaçak yapı statüsüne girmişti. Sonra vali bey ile görüştük burayı raporladık, görüntüledik. Ne yapmam gerektiğini sordum. Evler dalgalardan tahrip oluyor mülkiyet sınırları gidiyor dedim. İl İmar Müdürlüğü’ne gönderdiler o zaman bizi. Tip proje verildi kendi mülkiyet sınırlarında kalmak kaydıyla istinat duvarı yapılabilir dendi. İstinat duvarları yapılmaya başlandı. Şu anda orada yıkılan ve demir filizleri çıkan duvarlar var. 23 Ağustos 2015 Pazar günü Yayla’da bir toplantı yapacağım. Tutanak tuttuk ve hepsini temizlemeleri konusunda uyardık. Sezon sonunda orada toptan bir temizlik yapacağız. Yayla Camii’ni de yaptırmaya başlıyoruz. Müftülükten proje istedik. Erikli’deki gibi bir camiyi önümüzdeki yaz sezonunda Yayla’ya da kazandırmış olacağız. Daha önce özel mülkiyeti olan yer sahipleri ile anlaşamadık. Daha önce ayrılan yer çok ufak bir alandı. 2 bin metrekare bir alan isteniyordu. 200-300 metrekare yere karşılık 5 bin metrekarelik yeşil alanı imara açmamızı istediler. Anlaşamadık. Kamulaştırma konusunda dava açtık ve sorunu aştık.”  

PAŞAYİĞİT’TE İÇME SUYU VE KANALİZASYON PROJESİNİ İHALE EDECEĞİZ

Özcan, Paşayiğit Mahallesi’nin içme suyu ve kanalizasyonu projeleri ihale aşamasına geldiğini ve ödeneğin çıktığını da söyledi.

ESKİ ÇÖPLÜĞÜMÜZÜN REHABİLİTASYONU BAŞLADI

Mehmet Özcan, Keşan Şehir Çöplüğü’nün rehabilitasyonuna başlandığını ifade ederek, “Müteahhit firma çalışmalarına başladı. Kendilerine yer teslimi yapıldı. Yakında bir işe başlama töreni gerçekleştireceğiz. 1 sene içersinde bu rehabilitasyon çalışması da bitmiş olacak. 4 milyon 300 bin TL’ye mal olacak.” diye konuştu. Özcan ayrıca Yayla Atık Su Tesisleri’nin önümüzdeki ay içinde tamamlanacağını da kayıt düştü.

KEŞANSPOR İLE PAŞAYİĞİTSPOR BİRLEŞİYOR MU?

Paşayiğitspor ile Keşanspor’un birleşme yoluna gideceğini duyduğunu dile getiren Özcan, şunları kaydetti: “Bu konuda kimse de bana bir şey söylemedi veya bana bilgi veren olmadı sadece duydum. Paşayiğit ile birleşip başka bir isimle faaliyete geçeceklerini duydum.”  

EĞLENCE MERKEZLERİNİN TALEBİ KABUL EDİLDİ

Alkollü eğlence merkezleriyle de ilgili ifadelerde bulunan Mehmet Özcan, “Eğlence merkezlerinin kapanma saatleri daha önce 04.00 idi. 03.00’e indirmiştik. Turizm İşletmecilik Belgesi alan İpsala yolundaki bir işletme saat 07.00’ye kadar çalışma ruhsatı almış. Bunun üzerine bizim buradaki işletmecilerimiz de bunu bize bildirdiler ve talepte bulundular. Encümenimiz de bunu tekrar 04.00’e çekti. 07.00’ye kadar açık işletme olduğunu biliyor muydunuz? Bazılarının hoşuna gitmeyebilir, biz bir toplumuz, içinde her şey olabilir. Bu 07.00’ye kadar çalışma iznini kim verdi. Keşan Belediyesi vermedi, İpsala Belediyesi de vermedi, peki kim verdi? Araştırın.” dedi.