MHP Keşan İlçe Başkanlığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, “Sayın Başbakan, Türkistan’a hoş geldiniz” yazılı billboardlarla karşıladı.

Karşıladı ama Başbakan’ın Keşan’a giriş güzergahındaki billboard, bir vincin ucuna takılı büyük bir Türkiye Bayrağı ile örtüldü. Rüzgarın azizliğine karşı da iş garantiye alındı ve bayrak billboarda düğümlendi!

Neticede, sözümona Başbakan’ın MHP’nin billboardını görmesi engellendi. Gerçi MHP’nin bir gün önce (07 Aralık) yaptığı açıklamalarla konu ülke genelinde duyulmuştu ama Başbakan’ın bundan haberi olmadığı varsayılıyordu! (Ne alakası varsa, tam burada “züğürt tesellisi” sözü aklıma geldi.)

“Örtme” olayına tepki gösteren MHP İlçe Başkanı Doğuş Şimşek, “Durumu bildirdikleri Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün işlem yapmadığını ve engellemeyi kimin yaptırdığı hakkında bilgi alamadıklarını” dile getirdi.

İnanmadım!

Bana göre, Şimşek neyin ne olduğunu bal gibi biliyor ama işin tadını sonuna kadar çıkarmak için “bilmeze yatıyor”.

Başbakan’ın gelişinden bir gün önce, “Misafirimizi rahatsız edici billboard veya afişlerin asılmasına müsaade edilmeyecektir… Emniyetimizin, Başbakanımızın ve İlçe Teşkilatımızın görüşü katidir.” şeklinde açıklama yapan AK Parti İlçe Başkanı Hakan Çevikel, “örtme”  konusundaki savunmasında, “kati görüşü” unutarak, “Bazı arkadaşlarımız, MHP’nin billboardunun, misafire rahatsızlık verebileceğini düşünerek böyle bir girişimde bulunmuş olabilir.” dedi.

Dün; “Emniyet, Başbakan ve İlçe Teşkilatının kati görüşü” olan bir konu, şimdi “bazı arkadaşlar”a döndü.

Tabii buna da inanmadım!

İnanmadım ama kendimden de şüphe ettim. Öyle ya koskoca ilçe başkanları yalan söylemeyeceğine göre, hata bendeydi.

Hemen durumdan vazife çıkarttım ve AK Parti ve MHP ilçe başkanlarının failini bilmediği “örtme” hadisesinin üzerine gitmeye karar verdim.

Tüm muhbirlerime, “Araştırın bana şu vinci kiralayanı ve vincin çengeline bayrağı asanı ve dahi altına düğüm atanı!” diye talimat verdim.

Öte yandan, Hakan Çevikel’in, “örtme” olayını tevil ederken kullandığı,  “Bu sadece bizim tasarrufumuzda olan bir şey değil.” şeklindeki sözden de nem kaptığımı söylemek isterim. Bu konuda tasarrufu olan diğer kişi ve kuruluşlarla ilgili derin araştırmalara da girdim. İçinden çıkabilirsem ne mutlu bana.

Şu anda saha çalışmam devam ediyor. Sonuçlarını hayran kitlem ile paylaşacağım.

Ayrıca, o billboardı örteni bulursam, gözlerinden öpeceğimi ilanen duyuruyorum. Zira herkesin gözü önünde bu kadar büyük işi becerip de emniyet dahil kimseye görünmemek büyük başarı.

Öte yandan, Medya Keşan’ın dünkü sayısında yer alan bir haberde, bazı haddini bilmezlerin, “bisiklet park edilmesine bile izin verilmeyen bir yolda, MHP’nin billboardının kapatılması için vinçlerin park edilmesine nasıl izin verildiğini ve bu konuda yasal işlem yapılıp yapılmadığını” sormasını da şiddetle kınıyorum.

Keşan’da “kuş uçurtmayan” emniyet, neyin nereye park edeceğini size mi soracak!

Sakın yalakalık olarak nitelemeyin ama yarın-öbürgün müdürlükte yükselme şansım olur düşüncesiyle yazımı, iktidar partisine yaranabilmek için, şu sloganla bitirmek istiyorum:

“Allah yar ve yardımcınız olsun…”

Sevgiyle kalın…