HABER MERKEZİ

Gündem hakkında ilk olarak, 15 Haziran 2017'de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu'nun MİT TIR'ları ile ilgili yaptığı haberden dolayı 25 yıl hapis cezası alması sebebiyle, 25 gün süren 'Adalet Yürüyüşü' gerçekleştirdiğini ardından Adalet Mitingi ile beraber bir oluşum yaşandığını ve 26-29 Ağustos'ta da Çanakkale'de 'Adalet Kurultayı' ile bu sinerjinin devam ettiğini söyleyen Bezbaş, yaşanan bu gelişmeleri değerlendirdi:

“Adalet yürüyüşü ile birlikte birtakım sonuçlar elde edildi. Adaletsizliğe uğrayan, adaletsizlikten canı yanan bir sürü insan destek verdi. Adalet yürüyüşü partinin bütün katmanlarını birleştirdi. Adaletsizlik sonuçlanana kadar bu işin devam etmesi gerektiği ortaya çıktı. Bir takım çalışmalar yapılacaktı ve Çanakkale'deki 'Adalet Kurultayı'na geldik. Çanakkale'de sadece Cumhuriyet Halk Partililer yok. Her kesimden insanlar vardı orada. Çalıştaylar yapıldı, ülkenin geleceğine dair somut projeler ortaya kondu. Parti için çok büyük bir zenginlik. Herkes kendince adalet isteğini seslendirdi. İnsanlar bir arada göremeyecekleri birçok değeri bir arada gördüler. Adalet yürüyüşü, adalet kurultayı ile birlikte CHP gündemi değiştirmeye başladı. Artık çözüm önerileri üretmek, sahaya inmek, sesini duyurmak gerekiyordu. Değişik dünya görüşünden insanları da orada görmek bizi mutlu etti. Türkiye'nin geleceği için her düşünceden insanın bir araya geldiğini görmek benim açımdan da umut verici oldu.”

BEN ÜLKEME HİZMET ETMEK İSTİYORUM

CHP İlçe Başkalığı seçimleri için konuşan Bezbaş, şöyle devam etti:

"Ben İlçe Başkanı profili ile ilgili bir açıklama yapmıştım. Her şeyin özünde, temelinde herkes ülkeye katkıda bulunmak istiyor. Herkesin hamle yapma özgürlüğü olduğu gibi benimde var. Uzun yıllardır siyasetin içerisindeyim. Bir grup İlçe Başkanlığı gücünü ele geçirdiği zaman kendi lehine kullanmaya çalışıyor, diğer adayları dışlıyor. Biz o süreçleri yaşadık. İlçe yönetimini oluştururken herkes canım cicim ama aday belirlemeye geldiğinde kılıçlar çekiliyor. Ben parti içi mücadelelerin bu süreçte çok sert yapılmasını doğru bulmuyorum. Kendi içimizdeki seçimlerde centilmenlik sınırını aşmamamız gerektiğini düşünüyorum. Biz düşman değiliz, aynı partide siyaset yapan insanlarız. Onlar bizim arkadaşlarımız, düğünlerde, cenazelerde biz birlikte oluyoruz. Önemli olan burada insanların; ben küçük işler peşinde değilim, ben ülkeme hizmet etmek istiyorum, ben büyük fotoğrafa bakıyorum demesidir. İnsanlar aleyhinde konuşmadan da siyaset yapılabilir. Tecrübemiz arttı, her yaptığımız işte doğru şeyler yapmaya çalışıyoruz. Örnek olmaya çalışıyorum."

BELEDİYELERDE PATRON HALKTIR

Belediyelerde patron halktır diyerek açıklamasına devam eden Bezbaş, şu ifadeleri kullandı: "Memleketteki işsizlik bizim belediyelerimize çok kötü yansıyor. Siyaset yapan herkesin talepleri oluyor. Belediye'de işe girme konusunda da ben çok ciddi muhalefet yapmadım. Çocuklarımız postaneye giremiyor ise, hastaneye giremiyor ise pekala belediyeye girebilirler. İşe alınışta ve işte yükselmelerde liyakatin ön plana çıkması lazım. Liyakat yoksa adalet bozulur. Adalet yoksa biz nasıl adalet arıyorsak birileri de bizim kurumlarımızda adalet aramaya başlar. Önce kendi kurumlarımızda adaletli davranmamız lazım. Benim siyaset anlayışımda kamuyu zarara sokmamak var. 1 litre mazotun bile hesabının verilmesi lazım. Biz her kuruşun hesabını vermeliyiz. İnsanların aldıkları maaşları gördüğümüz yok. Herkes hak ettiğini alsın. Önceki hedefi unutmamak lazım. Önceki hedef halka hizmet. Halka hizmet etmen lazım. Belediyelerde patron halk aslında, belediye başkanları değil."

SEÇİLECEK OLAN ARKADAŞLARA ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ VERECEĞİZ

CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli'nin birleştirici bir gücü olduğunu dile getirerek sözlerine devam eden Mustafa Bezbaş, "En kötü zamanda elini taşın altına koymuştur. Erdoğan abi, partideki insanları bir araya getirebilir, bütünleştirir. Herkesle iletişim kurabilir, herkesi kapsayan bir ilçe yönetimi oluşturabilir. İlçe yönetiminin tüm aday olacak arkadaşlara, halka ve parti genel merkezine kendilerini tanıtması için imkan sağlanması lazım. Hepimiz seçilecek olan arkadaşlara elimizden gelen desteği vereceğiz. Biz referandumda 25 kişi ile çalıştık. 3-5 kişi çocuklarını işe soksun diye bizimle çalıştı, diğer arkadaşlar gerçekten ideolojik olarak bizimle çalıştı. Parti içi mücadeleler için çok fazla efor sarf ediyoruz ama asıl çalışma yapmamız gereken iktidar mücadelesi için efor sarf etmiyoruz. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim hiç B planı yapmadım. İnsan bir yerde siyasete başlıyor ise orada bitirmeli. İster partilim beni aday göstersin, ister göstermesin hiç önemli değil. Ben yine elini sıkarım, atanacak olan arkadaşın oy da veririm. Benim siyaset anlayışım bu." dedi.

BİZİM PARTİMİZDE ADALET OLACAK

Gelecek önemli iki seçimde, Genel Merkezdeki sinerji, İl ve İlçe yönetimlerine de olumlu şekilde yansıyacağını söyleyen Bezbaş, "Genel Başkanımız adalet kurultayı ve adalet yürüyüşü ile birlikte kendi yerini sağlamlaştırdı. Kalıcı bir Genel Başkanımız oldu. Çok çalışkan ve temiz bir başkanımız olduğuna göre parti teşkilatları da enerjik ve o temelde bir yapılanma oluşacaktır. Bizim partimizde adalet olacak." açıklamalarında bulundu.

BENİM ADAYLIĞIM PARTİDE KAVGAYA SEBEP OLACAKSA ADAY OLMAM

Edirne'nin bütünşehir olma ve Recep Gürkan ile Mehmet Özcan'ın bir yarış durumunda olma söylentilerini de değerlendiren Bezbaş, kendisinin belediye başkanlığı adaylığı söylemleri için de şöyle dedi: "Ben henüz kimseye aday olacağım demedim. Aday olmam partimin genel merkezi tarafından uygun görülür ise aday olurum. Görüşeceğim, partide kavgaya, dövüşe sebep olmam. Açık ve net söylüyorum benim adaylığım partide kavgaya sebep olacaksa aday olmam. Partim aday ol derse, olurum. Recep Gürkan ve Mehmet Özcan'ın kişisel olarak birbirleri ile ilgili bir sorunlarının olduğunu ben düşünmüyorum. Açık olarak iki başkanında soğukkanlı davrandıkları sürece hiçbir sorun olmayacağını düşünüyorum. Henüz meydanda bir şey de yok. Önce olsun, sonra onun rekabeti yaşanır. Her iki tarafın taraftarları bu konuyu abartıyorlar diye düşünüyorum."