SONGÜL KONAR

20 Kasım Çocuk Hakları Günü nedeniyle, açıklamada bulunan Erk Oğuz, “Çocuk Hakları Günü nedeniyle, tüm çocuklarımızı bir anne şefkatiyle kucaklıyorum. Çocuk hakları, temel insan haklarından biridir. Evrensel İnsan Hakları Bildirgesinde, bu haklar belirtilmiştir. Bu hakkın içerisinde; çocuklarımızın beslenmesi, barınması, korunması, sağlığının tedarik edilmesi, sağlıklı olmaları, kız-erkek ayrımı yapılmaması, inanç ve ırk ayrımı yapılmaması, eğitim hakkı ile temiz su kaynaklarına ulaşabilme yer almaktadır. Dünya’da birçok çocuk beslenmeyi bir kenara bırakın; temiz su kaynağına dahi ulaşamıyor. Çocuktan gelin, anne, işçi olmaz. Çocuk, çocukluğunu yaşamalıdır, oyununu oynamalı, okuluna gitmelidir. Sevgi ve şefkat içerisinde büyüyebilmelidir. Dünya’nın büyük bir kısmında, çile çeken çocuklarımız bulunuyor. Ülkemizde de, durum içler acısıdır.” dedi.

ÇOCUK YAŞTA DOĞUM YAPAN VE ANNE OLAN ÇOK FAZLA KIZ ÇOCUĞUMUZ BULUNUYOR

Çocukların istismarı hakkında da, değerlendirmelerde bulunan Nilüfer Erk Oğuz, şunları söyledi: “Son 10 yıllık verilere bakıldığında, çocuk istismarında yüzde 700’lük bir artış yaşandığı görülüyor. Çocuk istismarında, ülkemiz ne yazık ki, ilk sıralarda yer almaktadır. Bu son derece üzüntü verici bir durumdur. Çocuk işçilikte ve iş kazalarında, ülkemiz çok kötü bir durumdadır. Çocuk gelin olaylarında, Türkiye’nin çok üst sıralarında olduğunu görüyoruz. Çocuk yaşta doğum yapan ve anne olan çok fazla kız çocuğumuz bulunuyor. Her gün ortalama 40 kız çocuğumuz, doğum yapıyor. Bu veriler, sağlıklı şekilde tutulmuyor. Veriler sağlıklı tutulmadığı gibi paylaşılmıyor. Yaşanan olay o kadar vahim ve utanç verici bir durumda ki, veriler saklanıyor. Bana göre, 18 yaşın altındaki her insan çocuktur. Ayrıca, kaybolan çocuklarımızda var ama bunlarla ilgili veri paylaşımı yapılmıyor. Son 5-6 yıldır, kaybolan çocuklarla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü ve bakanlık veri paylaşmıyor. Bilgi paylaşılmayınca, yaşanan olumsuzluklar ortadan kalkmıyor ki! Gerçeklik ortadan kalkmıyor ki! Kendi kayıtlarıyla, resmi kayıtların tutmadığı ve resmi kayıt akışının yapılmadığı bir gerçektir. Çocuklarımız ne yazık ki, istismara maruz kalıyorlar. Çocuklarımız küçük yaşta evliliğe zorlanıyor.”

ÖNEMLİ OLAN OLANAK VE FIRSAT EŞİTLİĞİDİR

Erk Oğuz, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde birçok çocuk eğitime ulaşamıyor. Kayıt üzerinde eşit olmak, adil olmak anlamına gelmiyor. Önemli olan olanak ve fırsat eşitliğidir. Örnek vermek gerekirse; Ege Bölgesi’ndeki bir çocukla, Doğu ya da Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki çocuklar kağıt üzerinde eşit. Ama olanakları eşit değil. Eşit koşullarda eğitime ulaşamadıkları gibi eşit şekilde yetiştirilemiyor. Kısacası, bölgesel eşitsizlikler yaşanıyor. Bunu yanı sıra; cinsiyet eşitsizliği yaşanıyor.”

 KADINA VE KIZ ÇOCUĞUNA İKİNCİ SINIF CANLI GÖZÜYLE BAKILMAMALI

“Erken evlilik ve çocuk işçi çalıştırmaların ceza yaptırımı yok mudur?” şeklindeki soruya cevap veren Nilüfer Erk Oğuz, sözlerine şöyle devam etti: “Ceza yaptırımlar elbette ki var. Onların kağıt üzerinde durmasından ziyade, uygulanması önemlidir. Yasaların eşit şekilde uygulanması gerekiyor. Kadına ve kız çocuğuna ikinci sınıf canlı gözüyle bakılmamalı. Bizde yasalar var ama hukuk ne kadar var?”

ÇOCUKLARIMIZI, ÇOCUK OLARAK GÖRMELİYİZ

“Ailelere, çocukları konusunda ne gibi uyarılarda bulunmak istersiniz?” şeklindeki soruya cevap veren Erk Oğuz, sözlerini şöyle tamamladı: “Çocuklarımızı, çocuk olarak görmeliyiz. Onlar üzerinden kendi egolarımızı ve gerçekleştiremediğimiz ideallerimizi yapmaya çalışmayalım. Çocuklarımız, bizim malımız ve kariyer planımız değil. Onlar daha çocuk. Çocuklarımız önce Allah’a ve kendilerine, daha sonra tüm topluma aittirler. Onlara sevgi, şefkat ve olanaklarımız neyse onun en güzelini vermeye çalışalım. Sadece kendi çocuklarımızı değil, tüm çocuklarımızı sevelim."