AYGÜL KONAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedildi. Karar, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 3. maddesi gereğince alındı.

Söz konusu kararın fesih edilmesiyle ilgili tepkiler artarken, bir tepki de Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Hatice Öcal’dan geldi.

“BU SÖZLEŞME TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KORUNMASINA İLİŞKİN BİR SÖZLEŞMEDİR”                                                                             

Bütün kadınları, kadınları hedef alan bu saldırı karşısında İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmaya çağıran Hatice Öcal, açıklamasında, Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden Türkiye'nin imzasını çekmesi hukuka aykırıdır. Adı geçen sözleşmenin onaylanması, 24.11.2011 gün ve 6251 sayılı Kanunla uygun bulunmuştur. Ayrıca bu sözleşme temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin bir sözleşmedir. Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasına göre normlar hiyerarşisindeki yeri kanunların üzerindedir. Şiddet sadece ülkemizde değil, tüm dünyada dramatik boyutlara ulaşmış durumdadır ve hızla artmaktadır. Kadınlar ise şiddetin yükseldiği her tarihsel süreçte olduğu gibi saldırıların ilk hedefi olmaya devam etmektedir. Cehaletin ve eğitimsizliğin beslediği şiddetle mücadelede hepimize önemli görevler düşüyor.  Yaşanan her türlü cinsiyetçi saldırı karşısında birlikte, kararlılıkla durmalıyız. Doğrudan Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla alınan kararla kadınların yaşamları bir kez daha tehdit altında. Uygulamamakta ısrarcı olunduğu için her gün kaybettiğimiz arkadaşlarımızın ölümünden, kadına yönelik şiddetten, sözleşmeyi uygulamayanlar sorumludur. Tüm karalamalara rağmen İstanbul Sözleşmesi kadınların yaşamlarını güvence altına alan ve doğrudan ülkemizde hazırlanmış uluslararası bir sözleşmedir; sözleşmeden çıkmak için atılan imza doğrudan kadına yönelik şiddetin önünü açma beyanıdır. Söyledik yine söylüyoruz İstanbul Sözleşmesi bizimdir, İstanbul Sözleşmesi bütün kadınlarındır; vazgeçmiyoruz! Bütün kadınları yaşamlarımızı hedef alan bu saldırı karşısında İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.