Saat 12.30’da düzenlenen toplantıda, Okan Gaytancıoğlu, tanıtımını yaptı ve üyelerden destek istedi. Gaytancıoğlu, konuşmasına İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli’nin açış konuşmasının ardından başladı.

14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Operatör Doktor Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ı kutlayan Okan Gaytancıoğlu, doktorların çok zor durumda olduğunu ve geçtiğimiz Cuma günü eylem yaptığını, haklarını aradığını, kendilerinin de haklarını aradığını söyleyerek, “Biz de bunun için yola çıktık, meydana çıktık. Sonuna kadar AKP iktidarından kurtulmak için sonuna kadar savaşacağız.” dedi.

Daha sonra kendisini tanıtan Gaytancıoğlu, 1967 Havsa doğumlu olduğunu, babasının Keşan’ın Kayalı Mahallesi’nden olduğunu belirtti. Gaytancıoğlu, sözlerinin devamında da ilk, orta ve lise eğitimini tamamladıktan sonra Ziraat Fakültesi’ni kazandığını ve 1988 yılında mezun olduğunu, Trakya Birlik’e ziraat mühendisi olarak değil futbolcu olarak girdiğini ve 4 yıl çalıştığını, araştırma görevlisi olduğunu ve 2015’in 10 Şubat’ına kadar görevini onurlu şekilde sürdürdüğünü, profesör olmasına 2 ay kala istifa ettiğini söyledi.

BİZLER ÜRETMEK İSTİYORUZ

Türkiye’de Yargının dönüştürüldüğü, üniversitelerin sustuğu, askerin, emniyetin organize edildiği ortamda Cumhuriyetin tek kalesi olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin kaldığını söyleyen Gaytancıoğlu, “Burada olmayalım da başka nerede olalım. Bu dönemde CHP’li olmak ayrıcalıktır. AKP iktidarının yaptığı tahribatı biliyoruz. 120 milyar olan iç ve dış borç toplamı 775 milyara çıktı. İnsanlarımızı mutsuz eden politikalar uygulandı. Şu an 13 milyon kişi haciz kıskacında. Bizler, “üretmek istiyoruz” diyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz üretimden yanayız. Ama AKP 3-4 kişiye para kazandırmak için ithalatçı politikalar uyguladı. Biz üretimden yanayız, dünyanın en güzel coğrafyasında yaşıyoruz ama hepimiz ciddi anlamda borçluyuz. 2002’de 4katrilyon olan kredi kartı borcu 84 katrilyona yükseldi. Böyle ülke olur mu? Bu ülkede nasıl üretim yapabilirsiniz? Çocuklarımızı nasıl iyi bir gelecek sağlayabilirsiniz. 6 milyon işsiz var onlara nasıl umut olabilirsiniz. 17 milyon çiftçimiz yoksulluk sınırında değil, açlık sınırının altında. 11 milyon emeklimiz onlar da açlık sınırının altında” dedi.

ÖNSEÇİMDE 11 NUMARAYIM

CHP’nin bu ülkeyi emperyalizmin kıskacından kurtaran Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin devamı olduğuna dikkat çeken Gaytancıoğlu, şöyle konuştu: “Biz o ruhla geldik. O ruhla çalıştık. O ruhla fabrikalar dikildi. Ama o fabrikalar şimdi ne oldu? 3 kuruşa, 5 kuruşa yandaşlara peşkeş çekildi. Çok uğraştık satmayın dedik. TEKEL’i o zaman 292 milyona sattılar. Aynı TEKEL 2 sene sonra 2 milyar dolara el değiştirdi. Devlet zarara uğratıldı. Yaptığımız mücadele 29 Ekim 1923 Cumhuriyeti’nin mücadelesidir. Karşı devrimciler 30 Ekim 1923’te Cumhuriyet’i yıkmak için çalışmaya başladılar. Bunun için 7 Haziran’da yapılacak seçimler Türkiye için son çaredir. Bir dönüm noktasıdır. Çünkü iktidar Anayasa’yı değiştirmek istiyor. Kırgınlıkları, dargınlıkları bir kenara itip CHP’yi iktidara getirmek zorundayız. Üreten Türkiye’yi, ekonomisi güçlü, bağımsız Türkiye’yi yeniden kurmak zorundayız.  Onun için hepimize sorumluluk düşüyor. 29 Mart’ta sizlere sorumluluk düşüyor. 17 arkadaşız. 17 kişiden 3 arkadaşımızı Meclis’e göndereceksiniz çünkü Edirne’de 3-0 olacak. Bizler de aday olacak 3 arkadaşımızla beraber mücadele edip AKP’den kurtulacağız. Umut CHP’dir. Umut her zaman vardır. Yeter ki biz birlik olalım. Dürüstçe bir siyaset yapalım, bir birimizi sevelim, sayalım.  Ben kendime güveniyorum. Sizlerin sesi olmak istiyorum. Sizlerin nefesi olmak istiyorum. Önseçim11 numarayım. Sorumluluk görev sizlerde, sonra hep beraber CHP’yi iktidar, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Başbakan yapacağız.”

ANLAYAN ANLASIN

Gaytancıoğlu, sözlerini tamamlamasının ardından salonda bulunan ve afişlerinde neden CHP logosu olmadığını soran bir partiliye yanıt verdi. Afişlerinin her sayfasında CHP logosu olduğunu belirten ve bu soruyu sorduğu için partilisine teşekkür eden Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Afişlerimin her sayfasında CHP logosu var. Benim bütün afişlerimi bilgisayar mühendisliği okuyan ve fotoşop programını çok iyi bilen kızım hazırlıyor. Biz bir ekibiz. Kızım da, eşim de, bütün ailem herkes maddi manevi bana destek veriyor. Benim siyasi yalanlarla işim yok. Ben gücümü halktan alıyorum. İçlerinden bir tane çıktı diye bütün doktorlar, mühendisler, gazeteciler, bilim adamları hele hele ziraatçı profesörler çıktı diye bunların tümü kötü müdür?  Anlayan anlasın. Karalama her zaman olabilir. Ben sonuna kadar doğru bildiğim yolda devam edeceğim. Doğru bildiğim yol Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur.”