HABER MERKEZİ

Kadınların, toplumsal ve siyasal yaşama etkin katılımının, gelişmişliğin ve çağdaşlığın önemli göstergesi olduğunu belirten Özcan, “Uzun yıllar boyunca kadınların, kamusal yaşama erkeklerle eşit biçimde katılmasının çeşitli nedenlerle engellenmesi, dünyamızı kadınların üretici ve yaratıcı gücünden yoksun bırakmıştır. Demokrasi ve insan haklarının gelişmesiyle, ırk, dil din, cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin insanların eşit haklara sahip oldukları düşüncesi devlet ve toplum yaşamında yerleşmiş, kadınlar da üretime, yönetime ve yaşamın tüm alanlarına katılmaya başlamıştır. Kadınlara eşit haklar veren toplumlarda, gelişme ve çağdaşlaşma hız kazanmıştır. Türkiye'yi çağdaş ülkeler düzeyine çıkarmak isteyen Yüce Atatürk, kadın-erkek ayrımcılığına son verecek yasal düzenlemeleri yaşama geçirmiş, bu yolda büyük devrimler gerçekleştirmiştir.1926 yılında Medenî Yasa'nın kabulü ve 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, Türk kadınına dönemin koşullarına göre ilerici niteliğiyle birçok gelişmiş ülkede görülmeyen kazanımlar sağlamıştır. Bu kazanımlar sonucu, Türk kadını kabuğunu kırarak, yaşamın her alanında önemli roller üstlenmiş, ülkemizin kalkınmasına ve demokrasinin güçlenmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Kadın-erkek eşitliğinin gerçek anlamda olanaklı kılınmasında kuşkusuz eğitimin rolü büyüktür. Bununla birlikte, kadını erkeğin arkasında gören sosyo-kültürel düşünce yapısının kırılması da çok büyük önem taşımaktadır. Toplumu oluşturan bireylerin bu konuda bilinçlendirilmesiyle, kadınlar sahip oldukları hak ve özgürlükleri özümseyecek, bağnaz düşüncelerin ve dogmaların etkisinden kurtularak, kendilerini doğru anlatma olanağını bulacaklardır. Kadınlarımız, ekonomik ve sosyal yaşamın ayrılmaz parçaları, üretimin etkin ögeleridir. Ülkemizde, her alanda başarılı çalışmalar yapan kadınlarımızın sayısının artması, övünç kaynağımızdır. Kadınlarımızın siyasette ve diğer alanlarda daha fazla temsil edilmeleri ve etkin rol üstlenmeleri, demokratikleşme sürecimizi de hızlandıracaktır. Cinsiyet ayrımının olmadığı bir dünyada, insanların eşit, kardeşçe ve barış içinde yaşayabilmeleri umuduyla, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum.” dedi.