AYŞİN SEÇİL GEZER

Yanlış tarım politikaları neticesinde Trakya ve Edirne’nin çok büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu dile getiren Özkan, “Daha öncede söylediğim gibi sadece Edirne’de 500 bin dönümün üzerinde tarla satıldı. Köyler boşaldı. İnsanlar üreterek para kazanamadığı için üretimi terk ediyor. Arazilerini satmak zorunda kalıyor. Hayvancılıkta buna bağlı olarak bölgemizde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bugün sütün para yapmadığı bir yerde kimse hayvancılık yapmaz. Anadolu’da hayvancılığa çok fazla destek verildiği ortada. Trakya bundan ayrı tutulmuş. Türkiye’de üretimin, çiftçinin ve hayvancılığın desteklenmesi lazım.  Yıllardır yerel işletmelere destek verilsin diye bağırıyoruz. Küçük işletmeler önemli. Avukatın, mühendisin, mimarın hayvancılık yaptığı bir ülke yok. Hayvancılığı küçük çiftçiler yapıyor. Buna dönüş şart. Bugün 100 baş hayvana destek verildi. Kimse yapamadı, köylü hayvancılığı bırakıp köyünü terk etmek zorunda kaldı” dedi.

TRAKYA’DAKİ KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIĞA DAHA FAZLA DESTEK VERİLMESİ GEREKİYOR

300 koyun projesine de değinen Özkan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Şartları ağır. Belirli bir yaşta olacaksın, arazin olacak. Sıkıntılı bir durum söz konusu. Trakya’nın köylerini gezdiğimizde bu 300 koyuna bir defada bakabilecek ekipmana sahip çiftçimiz yok. Bu böyle olmaz, küçük işletmelerin desteklenmesi lazım. Dünya bu işi böyle çözmüş. Türkiye’nin de çözümü budur. Bizim meralarımız var ama sezon çok kısa ot problemi yaşıyoruz. Ot problemi yaşadığımız için Trakya’daki küçükbaş hayvancılığa daha fazla destek verilmesi gerekiyor. Adam hayvanını beslemek için arpa, yulaf, buğday üretiyor. Hayvanı için ürettiğine destek göremiyor. Böyle şey oluyor mu?”

KÖYLERİ CANLANDIRIP, ÜRETİMİ ARTIRMAK İSTİYORSAK DESTEK VERİLMELİ

Türkiye’deki hayvancılık problemi çözülmesi için küçük işletmelerin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Hakan Özkan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Her köyde hane başı 5- 10 tane hayvan verilse et problemi çözülecektir. Yıllardır yapılan bu yanlıştan dönülsün. Süt para etmezse kimse köyünde durmaz, arazisini de işlemez. Arazisini de satmak zorunda kalır. Köylerimizde yaşayan insanların çiftçi Bağ-Kurunun bir kısmının ya da hepsini devlet karşılasın. Bunlar olmayacak şeyler mi? Bugün iş adamlarına destek verilerek çalıştırdıkları kişilerin sigortasını devlet ödüyor. Köyleri canlandırıp, üretimi artırmak istiyorsak destek verilmeli. Maalesef bunlar yapılmıyor. Trakya gibi verimli arazilerde çiftçilik yapılamıyorsa, Türkiye’de çiftçilik yapmak çok daha zorlaşacaktır. Yıllardır söylediğimiz gibi gıda güvenliğimiz tehlikede.  Çiftçilikle, hayvancılıkla uğraşan insanların tekrar Ziraat Bankası ile çalışmaları sağlanması lazım. İnsanları özel bankalara yönlendiriyorlar. Ziraat Bankası’nın çiftçiye sahip çıkması lazım.”