AYŞİN SEÇİL GEZER

Hakan Özkan, açıklamasının başında 26 yıl önce gerçekleştirilen, 613 Azerbaycan vatandaşının katledildiği, bin 275 kişinin Ermeniler tarafından esir alındığı ve 487 kişinin ise ağır yaralı olarak kurtulduğu Hocalı Katliamı’ndan bahsederek, “Ermeniler 26 yıl önce Hocalı’da bir katliam gerçekleştirdiler. Hocalı bölgesinde Ermeniler tarafından oradaki Türkler katledilmiş. 613 tane savunmasız kardeşimiz maalesef Ermeniler tarafından şehit edildi. Katledilen soydaşlarımız üst üste toplanıp bir yere atıldılar. Ermenilerin buradaki amacı delil bırakmamaktı. İnsanlığın gözü önünde soykırım suçu işlenmesine rağmen maalesef dünya bu katliama sessiz kaldı.  Şu zamana kadar Hocalı’daki çığlığı insanlığın vicdanı duymadı. Soykırımcılardan hesap soran olmadı. Dünya buna sessiz kaldı; sanki Ermeniler Hocalı’da yaptıkları katliamla ilgili ödüllendirilmiş gibi. MHP her zaman söylüyor; Karabağ bizim milli meselemizdir. Karabağ, Türk Devleti ve Milleti’nin bedeli ne olursa olsun sonuna kadar savunacağı bir bölgedir. Burası Türk toprağıdır. Bu bölge er ya da geç Ermenilerin elinden alınacaktır. Azerbaycan topraklarının 5’te 1’ine denk gelen bu bölge Türk toprağıdır. Bunu herkes böyle bilmelidir. Hocalı Katliamı’nda şehit olan kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. Bu soykırımı lanetliyoruz. Türk Devleti sonuna kadar Karabağ meselesinin arkasındadır. Azerbaycan ile Türkiye iki devlet bir millettir. Türkiye her zaman Azeri Devleti’nin yanındadır. Hocalı Türk yurdudur ve böyle kalmaya da devam edecektir.” ifadelerini kullandı. 

SİYASİ PARTİLERİN UZLAŞMAKTAN BAŞKA SEÇENEĞİ KALMAMIŞTIR

MHP’nin AK Parti ile kuracağı ittifak hakkında da değerlendirmelerde bulunan Hakan Özkan, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin nihayete geçirilmesi hususunda bir iş birliği söz konusu. Bunun sonucunda da yapılan bir dizi düzenleme, kanunlarda yapılan değişiklikler var. Bu sistem; yasama, yürütme ve yargı organlarının güçlendiği, siyasi ve toplumsal uzlaşmanın ön plana çıktığı, milli iradenin doğrudan tecelli ettiği bir yönetim yapısıdır. Çok partili siyasal hayatımızda 16 Nisan halk oylaması bir milattır. Yeni sistemde kutuplaşma ihtimali en aza indirilmiştir. Barajın fiilen % 50+1’e çıktığı göz önüne alındığında siyasi partilerin uzlaşmaktan, ahlaki bir ittifak kurmaktan başka seçeneği de kalmamıştır. Türkiye’nin beka düzeyinde tehditlerle boğuştuğu bir dönemde siyasetin kavgaya sapmasını doğru göremeyiz. Bunları makul karşılamıyoruz. İstikbalimizle ilgili oyunlar oynanmaya çalışılırken cumhurun emanetini daha fazla sahiplenmeliyiz. Birlik olmalıyız. ‘Türk Milleti’ ortak paydasında buluşmalıyız. Mevzu bahis olan vatandır. Ayrılığa, dargınlığa gerek yoktur. Her zaman söylediğimiz gibi Türkiye bir beka sorunu ile karşı karşıyadır.” 

TÜRK DEVLETİ BÖLÜNÜP, PARÇALANMAK İSTENDİ

Türk Milleti’nin 15 Temmuz’da büyük bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığının altını çizen Hakan Özkan, “Türk Devleti bölünüp, parçalanmak istendi. Türk’ün elinden hem devleti hem milleti alınmak istendi. Türkiye o zaman birlik ve beraberlik şuuruyla FETÖ’nün bu girişimini durdurdu. Yenikapı ruhuyla bir miting düzenlendi ve orada bir beraberlik sağlandı. MHP asla particilik yapmadı ve yapmaz da. Her zaman devletin ve milletin yanında durduk ve durmaya da devam edeceğiz. Şu an AK Parti ile olan ittifakımız farklı algılanmamalıdır. Farklı şeyler düşünenleri kınıyorum. Ülkemize yönelik tehditlere karşı AK Parti ile iş birliği yapmaktayız. Söz konusu ülkemizin bekası olunca kimseyi tanımayız, kimseye eyvallah etmeyiz. Biz, milli uzlaşma, milli birlik ve beraberlik diyoruz. MHP, barajları yıka yıka bugünlere gelmiş bir partidir. MHP’nin barajla, oyla bir hesabı yoktur.” dedi.

TÜRK ORDUSU OPERASYONU NETİCELENDİRMEK ÜZEREDİR

Açıklamasının sonunda Afrin bölgesinde devam eden Zeytin Dalı Harekâtı hakkında da konuşan Özkan, sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye Cumhuriyeti güney sınırlarımızda kendisine saplanmak istenen bir hançeri bileğinin gücüyle söküp atmış, sahiplerine iade etmiştir. Sahiplerine de gerekli cezayı kesmeye devam etmektedir. Türk Ordusu ciddi başarılar elde ederek operasyonu neticelendirmek üzeredir. TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri) üzerine düşen görevi oldukça ciddi şekilde yapmaktadır. TSK, dosta güven düşmana korku salmıştır. Bu operasyon, Türk Devleti’nin bu coğrafyadaki varlığının tescili açısından çok değerli bir operasyondur. Suriye’nin kuzeyindeki bu terör yapılanması Türk Devleti’nin müdahalesiyle son bulacak. Türk Devleti bu oluşuma engel olmak zorundaydı. Allah, Mehmetçiğimize ve Türk Milleti’ne zeval vermesin. Türkiye Cumhuriyeti her türlü operasyonu yapacak güçte ve kararlılıktadır. Türk Devleti’ne rağmen bu bölgede kimse hesap yapmaya kalkmasın. Türk Milleti bedeli neyse ödemeye hazırdır. Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur.  Bu bölgede Türk Devleti’ne rağmen hiçbir proje hayata geçirilemez. Türk Devleti buna müsaade etmez.”