ENEZ MEKTUBU başlığı altında Keşan ile ilgili yazı yazmanın biraz tuhaf kaçtığının ben de farkındayım. Enez ve Keşan. Bir bütünün parçaları. Ama siz bu mektubun yine de Enez’den yazılmış olabileceğini kabul edin. Artık 2 yılı aşkın süredir ikamet ettiğim  Keşan’ın hem nimetlerinden yararlanıyor, hem de sorunlarını yaşıyorum.. Yine de haddimi aşmamaya çalışarak bir soruna bir öneri de ben getireceğim.

***

Sorun, Keşan’ı yaşanmaz hale getiren araç trafiği. Gerçekten 2  dakikalık mesafeye 20 dakikada  varılıyorsa bu çok önemli bir mesele sayılabilir.. Ama bence trafiğin yarattığı asıl sorun geç kalmaktan da öte yaratılan hava ve gürültü kirliliğidir. Akmayan trafikte yaratılan  gürültü ve kirlilik  Keşanlıların kaderi olmaktan çıkarılmalı.

Parkomat uygulaması ile sorunun önemli ölçüde çözüldüğü görülüyor. Uygulama özellikle Yunanistan’dan alışveriş için gelen müşterilere önemli bir kolaylık sağlıyor.  Aracı ile komşu ülkelerden gelen müşteriler diledikleri yerde araçlarını uzun uzun park edip rahatça alış-veriş yapabiliyorlar. Ufak -tefek sızlanmaların dışında sistem başarılı ve hem de esnafın yararına olacak şekilde sürüyor.

Yeterli mi? YETMEZ AMA EVET.

***

Artık Dünyanın pek çok yerinde ARAÇSIZ KENT UYGULAMASI’na geçiş var. Örneğin OSLO’da bir kaç yıl içinde şehir merkezinde araçları yasaklama çalışmalarına başlandı bile. Paris’te de haftada bir kaç gün “OTOMOBİLSİZ KENT GÜNÜ” uygulaması var. Kaldı ki bu kentlerin çok önemli bölümü zaten şimdiden trafiğe kapalı. Ulaşım için bisiklet öneriliyor, teşvik ediliyor.

***

1980 yılında Komünist Bulgaristan’a gitmiştim.. Araç sayısı çok az olmasına rağmen kent merkezleri araç trafiğine tamamen kapalıydı. Ülkemizde bunun her halde ilk uygulaması rahmetli Ali DİNÇER zamanında  Ankara’da SAKARYA CADDESİ’nde gerçekleşti. Gittikçe yayıldı. İstanbul İstiklal Caddesi bile trafiğe kapatıldı. Kuşadası’nda bu uygulama yıldan yıla artırılarak neredeyse Enez ilçe merkezi kadar geniş bir alanda bu uygulanıyor.  Edirne Saraçlar Caddesi ise buna en yakın ve en güzel örnek. Gürültüden, eksoz gazından, yani karbonmonoksitten arındırılmış, yayalar için güvenli ve keyifli bu alanı görmeyen var mı? Beğenmeyen var mı? “Yanlış oldu” diyen var mı?

***

Öyleyse yapılacak iş bellidir.. Geçen yıl bu vakitlerde bir denemesi yapıldı.. Karlı, sorunlu bir gündü.. Daha çok “Felaket tellaları”nın sesine kulak veren Belediyemiz 1-2 gün içinde bu uygulamadan vaz geçti.. Bu uygulamadan zamanla çok karlı çıkacak olan esnafımız da, asıl bu uygulamayı inatla istemesi gereken halkımız da, yani bizler de sessiz kaldık.. Eğer 1 ay dayanabilseydik Kent içinde trafiğin ne kadar azalacağını, çocuklarımıza zehir solutmanın gerekmediğini, gürültü kirliliğinin kalmadığını görecektik. “Oradan , şuraya nasıl gidilecek?” diye felaket senaryoları üretenler göreceklerdi ki nasıl “Su akıp , yolunu buluyor” ise araçlar da nereye nasıl gidileceğini kısa zamanda öğrenecekti..

***

Keşan şimdilik 1 yıl geri kaldı. Yani 1 yıldır fazladan karbonmonoksit soluyoruz. Belediyemiz bu uygulamayı yeniden başlatmalı ve bedeli ne olursa olsun geri dönmemelidir.. Eğer sıkıntı yaratan siyasi beklentilerse bu uygulamanın getirisi götürüsünden kat be kat fazla olacaktır.. Merak etmeyin..Bu olgu da test edildi onaylandı..