DİSK/Genel-İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Salim Şen, dün yaptığı açıklama ile Trakya Taşeron İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Levent Uçar’ın gazetemizin 14 Ekim 2014 tarihli sayısında yer alan “Levent Uçar, Genel İş Sendikası Keşan Temsilciliği’ni Keşanlı işçilerin de yanında olmaya davet etti ve sordu:  “Yoksa sadece AK Parti belediyelerinin çıkardığı işçilerin mi yanında duruyorsunuz?  başlıklı haberine cevap verdi.

Şehit Parkı’nda saat 15.00 sıralarında gerçekleşen açıklamaya, Salim Şen’in yanı sıra DİSK/Genel-İş Sendikası Keşan Belediyesi İşyeri Baş Temsilcisi Fikret Özdemir, İş Yeri Temsilcileri Nazif Meriç ve Mustafa Atılgan’da katıldı.

SİZ TAŞERON İŞÇİLERİN SORUNLARI İÇİN NE YAPTINIZ?

Şen, açıklamasının başında öncelikle Uçar’ın yerel basına yaptığı açıklamada öncelikli olarak DİSK/Genel-İş Sendikasının Trakya Şube Başkanı olarak kendisini muhatap alması gerektiğini kaydetti. Sözlerinin başında Levent Uçar’a bazı sorular yönelten Şen, şöyle konuştu: “Bu arkadaşımıza şunu sormak isterim ki taşeron işçilerin sorunlarına çözüm bulmak ve kamuoyuna duyurmak üzere kurulmuş bir dernek olarak bu güne kadar neler yapmışlardır. Ne zaman taşeron işçilerin sorunları için bir eylem ve etkinlik düzenlediniz, düzenlediğiniz bu eylemlere bizleri davet ettiniz mi davet ettiniz de destek olmadık mı?”

 TAŞERONLAŞMAYA, EMEK SÖMÜRÜSÜNE DİKKAT ÇEKTİK

Gerek Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) olarak, gerekse Genel-İş olarak yıllardır emek sömürüsünün olduğu her yerde mücadelelerini sürdürdüklerini ve sürdürmekte olduklarını da kaydeden Şen, “İpsala’da işten atılan sendikamız üyesi işçiler içinde, İstanbul Beşiktaş’ta işten atılmak istenen taşeron BEL-TAŞ işçileri için de, Keşan’da işten atılan taşeron işçiler içinde, Soma’da hayatını kaybeden 301 madenci içinde, Mecidiyeköy’de asansör faciasında hayatını yitiren işçiler içinde sadece Trakya’da değil ülkenin dört bir yanında taşeronlaşmaya, emek sömürüsüne ve işçi cinayetlerine karşı dikkat çektik” dedi.

BU KONU 71 GÜN SONRA MI AKLINA GELDİ

Uçar’ın yerel gündemi ve ülke gündemini takip etmediğini de ileri süren Şen, şunları söyledi: “Bu arkadaşımız gerek yerel gündemi, gerekse de ülke gündemini takip ediyor olsa idi bizim taşeron işçiler için verdiğimiz mücadeleyi görürdü. Ancak ne kadar manidardır ki İpsala’daki işçiler işten atıldıktan ve biz burada basın açıklaması yaptıktan 71 gün sonra bu konu arkadaşımızın aklına gelmiştir. O günlerde bizim mücadelemize destek vermek yerine aylar sonra bunu gündeme getirmenizin amacı nedir? Siz önce dernek olarak sadece belediyelerde değil başta sağlık alanı olmak üzere 2,5 milyonu aşan taşeron işçiler için neler yaptığınızı kamuoyuna anlatınız. Eğer Keşan’da işten atılan bu arkadaşlar ile görüşseydiniz sendikamızın her türlü imkan ve olanaklarını onlar ile paylaşmaya hazır olduğu bilgisini alırdınız. 9 Temmuz 2014 tarihli yerel basında da taşeron sistemi ve işten atılan taşeron işçiler için yaptığımız basın açıklamasını da dikkatinize sunarız. Yine Keşan’da bir dönem çöp toplama işini üstlenen ve daha sonra belediyenin bu işi kendi bünyesine alması ile birlikte Keşan’dan ayrılan bu taşeron şirkete karşı taşeron işçilerin başta kıdem tazminatı hakları olmak üzere her türlü yasal haklarının alınması için sendikamızın imkanları kendilerine sunulmuş ve hukukçularımız tarafından bu davalar yürütülmektedir.”

EMEĞİN SÖMÜRÜSÜNE KARŞI MÜCADELE VERMEYE HAZIRIZ

DİSK’in devletten, siyasetten ve sermayeden bağımsız bir sendika olduğunun altını çizen ve bunu her fırsatta kamuoyu ile paylaştıklarını da söyleyen Şen, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Taşeron sisteminin kölelik düzeni olduğunu, iktidar partisine mensup belediyelerin yanı sıra, CHP’li belediyeler başta olmak üzere muhalefet partilerine mensup pek çok belediye tarafından suiistimal edildiğini, yine devletin de başta sağlık sektörü olmak üzere taşeron işçilerin emeğini yoğun bir şekilde sömürmeye devam ettiğini haykırdık ve haykırmaya devam edeceğiz. Taşeron yasalarının çıkarılması esnasında ve doğurduğu olumsuzluklara karşı sendikamızın verdiği mücadeleyi kimse göz ardı edemez. Taşeron sistemini yaratan AKP iktidarını eleştirmek yerine sendikamızı eleştirmek akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Yine en son büyük bir gürültü ile hükümet tarafından çıkarılan torba yasada gördük ki taşeron çalışma ile ilgili ciddi hiçbir düzenleme bulunmamaktadır. Siz bu torba yasa ile ilgili neler söylediniz. Son olarak şunu bir kez daha belirtmek isterim ki emeğin en yüce değer olduğunu kabul eden bunu hayatın her alanında içselleştiren bütün kurum, kişi ve örgütler ile birlikte kol kola, omuz omuza emeğin sömürülmesine karşı mücadele vermeye hazırız.”