HABER MERKEZİ

Sabah erken saatlerde yağışla birlikte yola çıkan doğaseverler şiddetini artıran yağış altında yürüyüş parkuruna girdi. Hisar dağına çıkışta yağmurla birlikte bastıran yoğun sis ile görüşün yer yer 5 metreye kadar düştüğü görüldü. Yamaçlardan Yenice köyüne doğru inildikçe yağışla birlikte sis de kayboldu ve zirvede sis bulutlarının arasından rüzgâr türbinleri muhteşem görseller oluşturduğu gözlendi. Öğleden sonra Yenice köyünde sonlanan yürüyüşle birlikte katılımcılar kalan zamanını Enez kalesi ve diğer tarihi bölgeleri gezerek günü sonlandırdı.
SARDOS yönetim kurulu üyesi Ayhan Altındiş yaptığı açıklamada duygularını şöyle ifade etti; “Yağmur ve rüzgârla birlikte soğuk kış günlerini anımsatan bir havada yürüyüşe başladık. Hisar dağı zirvesine ulaştığımızda sis ve yağış yürüyüş koşullarını ağırlaştırdı. Altında geçerken kanat sesini duyup sis dolayısı ile kendisini göremediğimiz rüzgâr türbinleri sanki korku filmlerini andıran bir sahneyi yaşıyor hissini veriyordu. Fakat yamaçlara inildikçe berrak bir hava ile keyifli anlar da başladı. Önceki yılda keşfettiğimiz kayaların aşınması ile oluşan tarihi yola geldiğimizde katılımcıların heyecanı daha da arttı. Kuzey tarafta olduğunu bildiğimiz tarihi Egnatia yolu ile bu yolun bir bağı olup olmadığını araştırıyoruz.”
Uzun bir aradan bu yana SARDOS'un faaliyetlerine katılan ve okulunda da başarıları ile göz dolduran 7. sınıf öğrencisi Delfin Eryılmaz'da düşüncelerini şöyle ifade etti; “Doğa sporlarının insan yaşamına katkısı o kadar çok ki saymakla bitmez. En önemlisi şehirlerin sıkıcı ve bunaltıcı ortamından uzaklaşmak, kafamızı taktığımız sorunlarımızdan bir kaç saatliğine de olsa kurtulmak insanı rahatlatıyor. Özellikle doğanın kokusu, hele bir de hafif bir yağmurdan sonra oluşan o mis gibi toprak kokusunun zevki kelimelerle anlatılmaz. Şu an Lise Giriş Sınavlarına hazırlanan bir öğrenciyim. Yaklaşan zaman, derslerin ve sınavların sıklığı insanı strese sokuyor. Doğaya kaçış bu stresten kurtulmanın en kolay ve en ucuz yolu herkese tavsiye ederim. Bu konuda SARDOS benim en önemli sığınağım. Bir hafta bisiklet, bir hafta doğa yürüyüşü yapılıyor, ben çoğunlukla doğa yürüyüşü faaliyetlerine katılıyorum. Herkese göre bir yürüyüş parkuru var çekinmeden gidebiliyorum. SARDOS benim için bir gemi gibi sıkıldığımda biniyorum doğada yelken açıyor ve sıkıntılarımı giderdikten sonra tekrar o gemi ile limana dönüyorum, herkese tavsiye ederim.”