Keşan Belediyesi ile Tasavvuf Vakfı Trakya Bölge Temsilciliği’nin, Hz. Mevlana’nın 743. Vuslat Yıldönümü nedeniyle gerçekleştirileceği Şeb-i Arus buluşması etkinliği dün yapıldı.

Hz. Mevlana’nın 743 Vuslat Yıldönümü törenlerinin günün anlam ve önemine uygun olarak kutlanmasını sağlamak, uluslar arası düzeyde Hz. Mevlana’yı anma törenlerinin gerçekleştiği günümüzde Keşan ilçesinde de Mevlana kültürünü pekiştirmek ve tanıtmak için hazırlanan program, Keşan FM Sunucusu Buket Çayır’ın sunuculuğunda Keşan Belediyesi Konferans ve Tiyatro Salonu’nda saat 14.00’da saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesi ile başladı.

Ardından Trakya Tasavvuf Vakfı Şube Başkanı Saide Yapıcı, hoş geldiniz konuşma ve “Hazreti Mevlana’da Muhammed Sevgisi” konuşlu konuşmasını gerçekleştirdi.

Yapıcı, “Hazreti Mevlana gibi büyüklerimiz bizlere nice mesajlar sunmuştur. Vuslat Hazreti mevlana’nın ölüm günüdür. Şeb- i Arus düğün gecesi tarifiyle Hazreti Mevlana sevgiliye kavuşma manasını vermiştir. Mevlana ölüm meleğini bir davetçi olarak görmüştür ve bizlere de böyle görmemiz için bir kapı aralamıştır. Hazreti Mevlana 17 Aralık akşam saatlerinde dünyaya gözlerini kapadı ve son sözleri ölüm meleğini çağırmasıdır. 8 asır öncesi üstat aşıkların canı, cananı  Hazreti Mevlana’nın düğün merasimine, Müslüman olan olmayan tüm Konya halkı teşrif etmişti. Bugün günümüzde Hazreti Mevlana’nın 743.Vuslat Yıldönümünü tüm dünya kutlamakta. O gün tüm Müslümanlar, Konya’da Hazreti Mevlana’yı sevgilisine uğurlarken Müslüman olmayan oradakiler dediler ki bizler Hazreti İsa’nın  dinini Mevlana’dan öğrendik. Hazreti Musa’nın dinini Mevlana’dan öğrendik. Allah sevgisini insanların gönüllerine işleyen Hazreti Mevlana’yı buradaki yine bir kez daha Uzunköprü de yad etmekteyiz. Ölümümüzden sonra bizim mezarımızı yerde aramayınız bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir der Hazreti Mevlana. Bizleri gönül sahibine erişmenin ve cevhal olmanın manasını yüklemiştir. Bizler tasavvuf öğretisi içerisinde Şems ile Mevlana’nın mürşit mürid ilişkisini baz alaraktan bu öğretiye gönül vermiş yolcularız. Bu yolculuktan bugün yine bir duraktayız. Hazreti Mevlana Celaleddin Rumi, tasavvufu yaşamış ve yaşatmıştır. Aşk yokluk deryasıdır der Hazreti Mevlana, aklın ayağı orada kırıktır. Yaradılış sırrına ulaşmak isteyen aklıyla yol almayı bırakması sonsuz aşklayıcıya kanatlanması gerekir. Hazreti Mevlana kişinin kendini aşkla keşfetmesini ister. Bu keşif kişiyi yaratıcısına götürecektir. Hazreti Mevlana’nın üstadı olan Şems, aşk ilmi medrese de öğrenilmez der. Bu gece önemli bir gece bu gece tasavvufu yaşayacağız. Hazreti Mevlana 17 Aralık 1243 tarihinde hayatını kaybetti. Kendisini 8 asır sonra burada bir kez daha anıyoruz. Yad ediyoruz. Bizlere her zaman destek olan çok değerli belediye başkanımız Mehmet Özcan’a teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Yapıcı’dan sonra Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan bir konuşma yaparak şunları söyledi: “Sayın Tasavvuf Vakfı yöneticileri, sevgili meclis üyelerim, sevgili hemşehrilerim öncelikle şu yeni salonumuzda birincisini yaptığımız Şeb-i Arus törenimize hepiniz hoş geldiniz.  Umarım bundan sonra daha büyük kalabalıklarla bu programları yaparız. Değerli hemşehrilerim basitçe size tasavvufu anlatmak istiyorum. Dünya gezegenlerine bir bakın binlerce belki de milyonlarca canlı vardır ama hiç birisi insan gibi değil. Bizim atalarımız islamiyeti kabul ettiklerinde, özellikle İslam bölgesinde çok ciddi bilim adamları yetişmiştir. Tasavvufun babası da 1040’lı yıllarad Hoca Ahmet Yesevidir. Ondan 150 yıl sonra Anadolu da epey Türkleşmiştir. Hoca Ahmet Yesevi’den sonra 3 tane büyük tasavvuf üstadı çıkar. Biri şu anda kavuşma gününü andığımız Mevlana Celalettin-i Rumidir. Diğeri Yunus Emre ve Hacı Bektaşi Veli’dir. Hepsinin özetinde tasavvuf vardır. Mukayeseli bir karşılaştırma yaparsanız 1071’li yıllarda biz Türkler Anadolu’ya girmeye başladık. Bu felsefeyle bir sürü müritler yetişmiş. Türklerin çeşitli imparatorluk kurmalarının altına tasavvuf felesefesinin büyük rolü vardır. 1354 yılında Trakya’ya geçen Osmanlı 32 yıl sonra Osmanlı’ya ne çabuk gitti. Bunun altında tasavvufun büyük rolü olduğunu düşünmekteyim. Günümüzde şu ilkeye hakikaten biraz sahip olmamız lazım. Biz büyük bir milletiz ve bu kültür bizim kültürümüz. Eğer yaradılış fitratından dolayı bir  ulviyet taşıyorsak, her gün bağırıp duruyoruz barıştır  kardeşliktir, birliktir beraberliktir. Birkaç gün sonra bunları yine unutuyoruz.  İşi özde taşırsak birbirimizi sevmeye o zaman başlarız.  Mevlana’nın o kadar veciz sözleri var ki. Birazcık da bunu hayatımızda canlandırmamız lazım. Doğal olarak insan hatalıdır. Hatasız olan yaradandır. Hata yaparız önemli olan bilerek hata yapmamaktır. Bir cenazenin ardından ortak duamız vardır. Allah taksiratlarını affetsin. Nedir taksirat farkına varmadan yapılan suçlardır. Hukukta iki tane suç vardır. Kasıtlı suçlar ve taksirli suçlar diye. Kasıtlı suçları affedelim diye bir duamız oluyor mu? Hayır. Farkına varmadan yaptığımız hatalar olabilir. Önemli olan bunun farkına varılıp bir daha tekrarlanmamasıdır. Katılımınız için hepinize teşekkür ederim.”

Program, Özcan’ın konuşmasının ardından Şair Kasım Alper Özdemir’in şiir dinletisi ve son olarak da Bursa Karabaş-ı Veli Semazen ve Mıtrıban Ekibi’nin sema gösterisi ve Kuran Tileveti ile sona erdi.

Daha sonra Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan Trakya Tasavvuf Vakfı Başkanı Saide Yapıcı, Şair Kasım Alpe Özdemir ve Sema ekibine birer çiçek ve plaket takdim etti.

Yapıcı da Şeb-i Arus Törenine destek veren Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet

Özcan’a plaket takdim etmesi ile tören sona erdi.

Töreni Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan ve eşi Şengül Özcan, Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Cengizhan Aktan, Keşan Belediye Meclis Üyeleri Nurgül Yıldırım, Tarık Uysal ve Murat Arhatır, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu ile seyirciler izledi.