SONGÜL KONAR

Şen, açıklamalarında ekim ayının sonuna gelinmesiyle beraber kendilerinin de henüz ekim yapmadığına değinerek, önümüzdeki Kasım ayının ikinci haftasına doğru çiftçilerin ekimlerini gerçekleştireceklerini kaydetti.

“İKLİMSEL OLAYLARDAN ÖTÜRÜ VERİM POTANSİYELİ DÜŞTÜ”

Buğdayın şu anda ithal edilse de doların yükselmesi sebebiyle 2.200 TL civarında seyrettiğini belirten Hasan Şen, “Trakya çiftçisi artık buğday ekmekten kaçar oldu. İklimsel olaylardan ötürü verim potansiyeli düştü. Ekim ayının sonuna geldik. Bölgemizde ekimlerde neredeyse hiç ot olmadı. Gezip gördük, kendimiz dahil ekimimizi yapmadık. Kasım ayının 10’undan sonra havalar soğumaya başladığı süreçte ekime kaçıyoruz. Buğday ekimi maliyetli bir iş. Tohum olsun, gübreleme olsun, ilaçlama olsun, çiftçi açısından getirisi yüksek olmayan, 8-10 ay gibi bir süreçte olgunlaşıp çiftçiye maliyetinden sonra getirisi olan bir ürün” dedi.

“PARA KAZANMADIĞI HİÇBİR ÜRÜNÜ HİÇBİR ÜRETİCİ NE SATAR NE EKER NE DE DİKER”

Üreticilerin kıraç arazilerde mecburen ekim yaptığına değinen Şen, Ege Bölgesi’ni de örnek vererek, buğday hasadı ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Ege bölgesinde insanlar yılda 2-3 ürün aldığı için hububat ekiminden kaçıyor. Artık oralarda ılıman bir iklim devam ediyor. Değişik ürünler ekiyorlar, buğday ile uğraşmıyorlar. Para kazanmadığı hiçbir ürünü hiçbir üretici ne satar ne eker ne de diker. Bu yönden böyle bir sıkıntımız var. Yağışı bekliyoruz. Yağış beklenmeden ekilen bir ürün değil, zamanı gelince ekilen bir ürün. Önümüzdeki bu ay içerisinde, kurak olsa da ürünlerini eken çiftçilerimiz olacak. Bu süreçte insanlar para kazanmıyor. Buğday, pandemi sürecinde 1.600-1.650 TL civarındaydı. O günlerin şartında açıklandığında fiyatların makul seviyelerde olduğunu beyan etmiştik. Görüyoruz ki, aradan geçen 3-5 ay sonunda çiftçi ürününü sattı. Şimdi ekmek için sertifikalı tohum buğdayını almak istese 3.300 TL civarında bir para ödemek zorunda kalıyor. Devlet bunun desteğini belli bir miktarını, 20 kilo üzerinden veriyor. Şu ana kadar çiftçi 2019 yılının desteğini alamadı. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. ‘Çiftçi çok para kazanıyor, çiftçiye çok destek veriliyor’ deniliyor ama çiftçiye destek tam bir yıl sonra ödeniyor. Bunun herkesin açık bir şekilde bilmesi gerekiyor. Yani çiftçi o yılın desteğini tam bir yıl sonra alabiliyor. Çiftçinin bir sürü nedeni var. 1.600 TL’ye sattığı buğday şu anda 2.200 TL civarında. Çiftçinin bunda zararı, ekonominin pandemi döneminde dolar ve diğer ürünlerin girdi maliyetlerinin yükselmesinden kaynaklı.”

ŞEN, ‘GIDANI KORU SOFRANA SAHİP ÇIK’ KAMPANYASINA DESTEK OLDU

“Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık” kampanyasına destek olan Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, “Herkesin ekmeğine sahip çıkması gerektiğini ortaya çıkaran bir kampanya. Fiyat yükselince insanlarda öyle bir değer kazanacak ki bu ürün, çünkü bir kilo buğdayın şu anki satış fiyatı 2.100, 2.200 TL civarında seyrediyor. İnşallah bu seviyelerde devam eder. Devam ederse zaten gıdamızı mecburen korumak, çöplere atmamak durumunda kalacağız. Artık üreticiler buğdaydan para kazanamadıkları için ekemez duruma geldiler. Bunu ilerleyen süreçlerde daha iyi göreceğiz. Üretim azalınca da sokağa atılan her ekmeğin değeri daha da anlaşılacak. Pahalı olan bir şey çok değerli oluyor. Kıymetini bilmiyoruz. Çöplerde kağıttan sonra en fazla gördüğümüz atıklarımızın ekmek olduğunu belirtmek isterim. İlk önce kağıdı atıyoruz. Dönüşüme getirmeden çöplerde ziyan ediyoruz. Ondan sonra da nerede bir ekmek fırını veya lokanta görsek onun çöpünde de ekmeği görüyoruz” şeklinde konuştu.