AYŞİN SEÇİL GEZER

Trakya’da 30 üzerinde belediyede örgütlü olduklarını ifade eden Şen, şunları söyledi: “DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası olarak Trakya’da 30’un üzerinde belediyede örgütlüyüz. Yeni düzenleme ile birlikte 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle birlikte bildiğiniz gibi belediyelerin taşeron şirketlerinde çalışan işçiler, belediyelerin kurmuş oldukları şirketlere geçiş yaptılar. Öncesinde de biz belediye taşeron şirketleri üzerinde örgütlenme çalışmalarımızı yürütüyorduk. Belli bölgelerde, belli belediyelerde bu örgütlenmemizi tamamlamıştık. Malkara, Tekirdağ Süleymanpaşa gibi yerlerde tamamlamıştık. Yeni dönemde de kaldığımız yerden, belediye şirketlerine geçen işçi arkadaşlarımızı örgütlemeye devam ediyoruz. Hedefimiz; Trakya’da örgütlü olduğumuz hiçbir belediyedeki, hiçbir belediye işçisinin sendikasız kalmamasıdır. Bütün işçileri sendikamıza üye yapana kadar çalışmalarımız devam edecektir. İllerden başlayıp bölgemizi geziyoruz. Bu dönemde bölgemizde; Lüleburgaz’ı sendikamıza dahil ettik. Keşan, Uzunköprü’yü dahil ettik. Edirne’de bin kadar işçi var. Daha küçük beldeleri de bir taraftan yapmaya çalışıyoruz. Büyük bir bölümü tamamladık ama bir miktar daha var bunların üzerinde de çalışmalarımızı yürütüyoruz. Hedef, örgütlü bir toplum yaratmak. Her ne kadar bahsettiğimiz KHK, toplu iş sözleşmesi yapılmasını engelliyor olsa da biz yine arkadaşlarımızdan, aidat da talep etmeden sendikamıza üye yapmak istiyoruz. Kadro taleplerini, emek mücadelelerini örgütlü bir biçimde, sendikamızın çatısı altında yapmaları için çabalarımız devam ediyor. Trakya Şube olarak 6 bin 500 civarında şu an itibariyle üyemiz var. Önümüze bir hedef koyduk, yılsonu itibariyle 8 bin üye hedefliyoruz. Bunun için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Trakya’nın her bir köşesinde ulaşamadığımız işçi kalmamasını hedefliyoruz.” 

TOPLU SÖZLEŞME YAPILMASINA İHTİYAÇ VAR

Toplu İş Sözleşmesi hakkının verilmediğini söyleyen Salim Şen, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “KHK, mevcut mali haklarıyla geçmesini öngörüyor. Ardından da Çalışma Bakanlığı tarafından yayınlanan bir ücret skalasına tabi olmalarını ön görmüş Kanun Hükmünde Kararname, bu da 2020 yılının Haziran ayına kadar biz sendika olarak her şeye rağmen dayatmayı kabul etmediğimizi söyledik. Bir tarafta sendikalar kanunu dururken, öte tarafta bu kanunu hiçe sayan bir Kanun Hükmünde Kararname var. Bir yerde örgütleniyorsunuz, çoğunluğu sağlıyorsunuz. Sendikalar kanunu der ki; çoğunluğu sağladığı zaman Bakanlık tarafından yetki verilir, şeklinde düzenlemesi vardır. Bizde buna dayanarak Bakanlığa başvuruyoruz, Bakanlık KHK’ya atıfta bulunarak burası için yapılacak bir işlem yoktur şeklinde ret veriyor. Çalışma Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu toplu sözleşme benzeri ücret skalası bizim için yeterli değil. 6 ayda 1, yüzde 4’lük zam artışı oysaki şu anda ülkede yaşanan enflasyon yüzde 12’dir. Daha ciddi iyileştirmeler gerekiyor. Bunun için de toplu sözleşme yapılmasına ihtiyaç var. Bu ücretleri ödeyecek olan kurumların kendi bütçesine göre bir toplu sözleşme masasında imkanları ölçüsünde işçisine vermesi gerektiğini savunuyoruz. Ancak toplu sözleşme yapılması konusunda engel devam ediyor. Biz konuyu gündeme getirmeye devam edeceğiz.” 

KADRO TALEBİMİZ VAR

İşçilerin bir diğer sorununun kadro olduğunun altını çizen Şen, sözlerini şöyle tamamladı: “En az toplu sözleşme hakkı kadar kıymetli bir hak daha var verilmeyen, biliyorsunuz bu arkadaşlara kadro da verilmedi. İki temel sorun var, biri toplu sözleşme yapabilmenin önündeki engellerin yapılması, ikincisi de belediye ve özel idarelerdeki işçilerin kadroya alınması meselesidir. 450, 500 bin civarında işçi var, bunlarında diğer bakanlıktaki işçiler gibi kadroya alınması için talebimiz vardır. Hükümetten, bu ülkeyi yönetenlerden bununla ilgili bir düzenleme yapılmasını bekliyoruz. Kadro ile ilgili de mücadelemizi devam ettireceğiz.”