HABER MERKEZİ

SOL Parti Keşan İlçe Başkanı Metin Tanal da emekli amiraller tarafından yayınlanan bildiri hakkında eleştirilerde bulunuldu.

Tanal, yazılı olarak yaptığı açıklamada, “AK Parti ve MHP, 104 emekli amiralin bildirisi üzerinden ‘darbe tartışması’ başlatarak fırtına çıkarmaya çalışıyor. Bir bildiriden darbe çıkmayacağı açık olsa da, iktidar yüksek perdeden yürüttüğü tartışmayla aslında gerçek niyetini gizlemeye çalışıyor” dedi.

“GİDEREK GÜÇ KAYBEDEN AKP-MHP KOALİSYONU, ABD’NİN DESTEĞİNE İHTİYAÇ DUYUYOR”

AK Parti’nin, Biden sonrası oluşmaya başlayan ABD emperyalizmin yeni politikalarına dâhil olacak bir yol aradığını dile getiren Metin Tanal, “Bunun için, Biden’ın açık hedef olarak ilan ettiği Rusya’ya karşı, ABD’nin taleplerini karşılamak üzere hazırlıklar yapılıyor. Görüldüğü kadarıyla ABD’nin Karadeniz’deki askeri gücünü arttırma hamleleri Saray iktidarı tarafından da destekleniyor. Montrö, Türkiye’nin boğazlardaki egemenlik haklarını koruyan ve başta ABD olmak üzere Karadeniz’de kıyısı bulunmayan ülkelerin bölgeye askeri amaçlarla yuvalanmasını engelleyen bir anlaşmadır. Bu son tartışmalar AKP rejiminin Kanal İstanbul üzerinden rantçı, Montrö üzerinden Amerikancı ve NATO’cu ikili karakterini ortaya koyan bir mihenk taşı olmuştur. Giderek güç kaybeden AKP-MHP koalisyonu, iktidarını sürdürebilmek üzere ABD’nin desteğine ihtiyaç duyuyor. Bunun için de ‘Ey Amerika’ döneminden, ‘ABD’ye telgraf’ dönemine geçildi. AKP-MHP bloğu ABD’nin politikalarına eklemlenirken önlerinde engel olabileceklerini düşündükleri safraları atarak yoluna devam etmek istiyor. Anlaşılan o ki ‘Amerika’ya karşı durduğu’ gerekçesiyle AKP iktidarına destek verenler dünün ‘yetmez ama evet’çileri durumuna düşüp pişman oldular bile. Her geçen gün daha fazla güç kaybeden iktidar, ayakta kalabilmek için ABD’ye her tür ödünü vermeye hazır. AKP, 20 yıldır darbeler, askeri vesayet sözünü dilinden düşürmedi. Bu dönemdeki tek gerçek darbe ise ‘ne istedilerse verdikleri’ eski ortakları, FETÖ’den geldi. Darbe-vesayet üzerinden kimseyi kandırabilecekleri durumları kalmadı. Bağırarak, gürültü yaparak Amerikancılıklarını saklamaya çalışsalar da bunu da becerebilecek durumları yok. Bugün ülkede yoksulluktan perişan olan, salgında ölen bir halk gerçeği vardır. Öte yanda da yatlarda, katlarda saraylarda yaşayan iktidar ve yandaşları gerçeği vardır. Bu gerçeklerin üzerini örtmeye hiçbir mağduriyet edebiyatı yetmeyecektir” şeklinde açıklamalarda bulundu.