CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, dün CHP Keşan ilçe yönetimiyle birlikte Keşan Ticaret Borsası ve Keşan Ziraat Odası’nı ziyaret etti.

KEŞAN TİCARET BORSASI


Değirmendereli, CHP Keşan İlçe Başkanı Vedat Koyuncu ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte saat 15.00 sıralarında Keşan Ticaret Borsası’na gitti. Değirmendereli ve  CHP heyetini,  Borsa Meclis Başkanı Necmi Kaymaz, Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yörük ve bazı  yönetim kurulu üyeleri karşıladı.

Yörük,  ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ziyaretçilere teşekkür etti.

Değirmendereli, Keşan Ticaret Borsası’nın; tarım, hayvancılık, gıda ve ticaret üzerine çok eski ve köklü bir kuruluş olduğunu belirterek, “Edirne milletvekili olarak, parlamento çalışmalarımızın dışında değerli borsamızın her anlamda yanında olduğumuzu bildirmek isterim. Bizler bu görevlere getirilirken üreticilerimizin de daha ileri seviyelere gelmeleri için çalışmaya talip olduk.” dedi.

Kemal Değirmendereli, kendisinin aynı zamanda, TBMM Ticaret ve Sanayi Komisyonu Üyesi olduğunu dile getirerek, geçtiğimiz günlerde, “Patent Yasası” görüşmelerinde tohumların patentlenmesi konusunda, ülkeye has birçok üründe tekelleşmeye gidileceğini ve laboratuvar ortamında yapılacak olası gen değişiklikleri ile varolan öz ürün ve ırkların yok olacağını belirtti. Değirmendereli, ayrıca üreticinin aldığı patentli tohumdan elde edeceği üründen sağlayacağı tohumu bir sonraki yıl kendi tarlasında kullanmasına yasak getirileceğini vurgulayarak, yasanın doğuracağı aksaklıklara karşı çıktığını ve yasanın şu andaki uygun durumunun kendisinin girişimleri sayesinde şekil aldığını aktardı.

“MERALARINIZA SAHİP ÇIKIN” BAŞLIĞI ALTINDA MEKTUP GÖNDERİLDİ

Edirne olarak 580 bin dönüm mera varlığına sahip olunduğunu dile getiren Kemal Değirmendereli“Bu varlık bölgemiz için bir fırsat. Ancak bu fırsatı gören başka gözler var.” dedi. 

Değirmenderelibüyük tüccarların,  mera kenarında olan arazileri alarak, daha sonra hayvancılık yapma vaadiyle meralara talip olduğunu dile getirdi. Mera kanununda, yapılan son imar düzenlemeleri ile %1 imar izni sayesinde 500 dönüm araziye 5 bin m2 kapalı alan yapılabildiğini dile getirerek,  yükseklik sınırının ise olmadığının altını çizdi. Kemal Değirmenderelikonuyla ilgili tüm muhtarlara,  “Meralarınıza sahip çıkın” başlığı altında mektup gönderdiğini belirtti.  Bu yasadan kasıtla, yaşanabilecek olumsuzluklara karşı, meraların köy tüzel kişiliklerine muhakkak tahsis edilmesi gerektiğini dile getirerek, konuyla ilgili mahalle muhtarlarının sınırları içerisinde olan meraları da ayrıca araştıracağını ifade etti.

AYÇİÇEĞİNDE, ÜLKE DIŞ MÜDAHELELERE KAPATILMALI

Ardından, bir soru üzerine, bu yılki ayçiçeği fiyatlarının hâlâ açıklanmaması ve fiyat konusunda tüccarların üreticiyi mağdur etme ihtimali hakkında söz alan Yusuf Yörük, “Bu yıl beklenen fiyatlar gerçekten düşündürücü. Geçen yılki hasat dönemi ile bu yılki ayçiçeği fiyatları arasında yaklaşık 65-80 kuruş fark olacağı belirtiliyor. Bu rakam gerek Adana ve İç Anadolu borsaları gerekse dün itibari ile Edirne borsası satışlarına yansıyan rakamlar. Gerçi bölgemiz yağlı tohumları henüz bir fiyat açıklamış durumda değil. Ancak bu fiyatlar böyle olursa açıkçası bizim üreticimizi üzer. Bu anlamda fiyat belirleyici olan tüccar değildir. Ve konu hakkında tüccarın ticaretinin eleştirilmesini doğru bulmuyoruz. Çünkü burada fiyatı belirleyecek olan makam devlettir.  Bu fiyatlarda belirleyici olan birçok etmen mevcuttur. Ayçiçeği öncelikle dışa bağımlı olduğumuz bir ürün. Dünya  piyasalarında yağ fiyatlarında da %60’lara varan bir fiyat düşüşü söz konusu. Öte yandan, dünya piyasaları dahil, ülkemizde de sektörel tüm işletmeler elindeki malı satıcı konumunda. Hükümet bu anlamda, dünya piyasalarından gelen dış müdahalelere karşı önlem almalı ve iç üreticiyi destekleme modellerini hayata geçirmeli. Aksi takdirde, ürünün fiyatını artırmak kesin çözüm de değildir. Bugün ayçiçeği ürününün fiyatının üretici lehine artması demek, buna bağlı olan tüm üretim maddelerinde yüksek fiyat değerlerine ulaşmak ve bir çoğu konusunda da tüketici başta olmak üzere mağduriyet demektir. Örneğin, küspe, yem, et ve süt fiyatlarının artması demektir. Bu anlamda devletin belirleyici ve dengeleyici roller üstlenmesi gerekli.”  dedi.

ÜRETİCİNİN, GİRDİ MALİYETLERİNDE DENGE SAĞLANMALI

Daha sonra söz alan Borsa Meclis Başkanı Necmi Kaymaz da, son dönemde sıkça gündeme gelen hayvancılıktaki et fiyatlarına müdahalelerden bahsederek, müdahaleleri doğru bulduklarını, ancak bu aşamada üreticinin girdi maliyetlerine müdahale edilmesi gerektiğini vurguladı.                                       Kaymaz, üretimin her aşamasında emeği olan tüm sektörlere eşit şekilde müdahalelerde bulunulması gerektiğini dile getirerek, Değirmendereli’den, bu anlamda girişimlerde bulunmasını ve girdi maliyetlerinde dengelenmenin sağlanmasını istedi.

ZİRAAT ODASI ZİYARETİ

Kemal Değirmendereli ve CHP Keşan İlçe yöneticileri Keşan Ticaret Borsa’sından sonra Keşan Ziraat Odası’nı da ziyaret etti.

Saat 16.10 sıralarında Ziraat Odası’na giden CHP heyetini Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen ve Oda yöneticileri karşıladı.

Ziyarette ilk olarak konuşan Hasan Şen, çiftçinin şu anki en büyük beklentisinin hasat zamanı öncesi tarım kuruluşları tarafından iyi bir fiyat açıklanması olduğunu vurguladı.

ŞEN: “BORÇLANMAYI ÜRETİCİ ZAMANSIZ YAPIYOR”

Trakya Birlik’in fiyatları açıklaması gerektiğinin altını çizen Şen, bu seneki en büyük sorunlardan birinin buğday sezonunun iyi geçmemesi olduğunu belirterek, “Verim ve kalite olarak çok aşağıdayız. Yani Trakya ortalamasının altında. Bunun yanında ise Toprak Mahsulleri ve Ticaret Borsası arasında fiyatlarda büyük uçurum var. Çiftçinin en büyük yaptığı yanlışlardan birisi TMO 1 hafta sonra parayı veriyor diye tüccara malımızı veriyoruz. Borçlanmayı üretici zamansız yapıyor. Tüccardan peşin para aldığı için ona daha sıcak bakıyor. Ayçiçeğinde beklentilerimiz geçen sene civarlarında. Tabiî ki bunun olmasını istiyoruz. Gündemimizde dünya borsaları vardı. Şimdi ise Adana Borsası var. Adana’daki ayçiçeğinin yağ oranları nasıl?  Çiftçinin desteklenmesini gözardı ediyorlar. Mesela Konya Borsasındaki fiyatları kimse sormuyor. Ticaret Borsası’nda fiyat 80-90 kuruş. Tabiî ki her yerde faklı piyasa var buna sözümüz yok. Fakat piyasa oluştururken de biraz çiftçiyi düşünmek lazım. Çiftçiyi düşünecek olanlar da tüccardan çok kurumlar. Şöyle bir gerçek de var. Trakya Birlik kurulduğu tarihten itibaren geriye dönük fiyat açıklamamıştır.” şeklinde konuştu.

“ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ”

 Geçen sene 1,40 lira fiyat açıkladığını vurgulayan Hasan Şen, şunları kaydetti: “Üreticiler dışarıda 1,60 lira piyasa oluşturdu. Fakat 1,60 lira olacak diye de bir kaide yok. Üreticilerin düşüncesi de bu yöndedir. Eski fiyat veya onun üstünde fiyat açıklanmasını bekliyoruz. Önümüzü göremiyoruz. Geçen sene beklentilerin üzerinde bir fiyat açıklanmıştı. Girdi maliyetleri devamlı artıyor. Trakya Birlik’i kimse göz ardı etmemelidir. Bu nedenle onun bir açıklama yapmasını beklemeliyiz. Şöyle bir döngü de var. Üretici ürününü tüccara veriyor. Tüccar da ürünü yine birliğe veriyor. Trakya Birlik en büyük alıcı konumunda. Kısacası fiyatların açıklanması gerekiyor. Türk çiftçisinin desteklenmesi gerekiyor.

DEĞİRMENDERELİ: “AYÇİÇEĞİ FİYATLARINDA PİYASADAN ÇOK BİZLERDEN NE BEKLİYORSUNUZ?”

Hasan Şen’den sonra konuşan Kemal Değirmendereli,  her şeyden önce çiftçinin görüşlerinin politikacılar için önemli olduğunu vurgulayarak, “Buğday sezonu nasıl geçti? Piyasalar nasıl? Biz politikacılar olarak görüşüyoruz. Fakat sizlerin düşünceleri önemli. Sizlerden edindiğimiz bilgileri not alıp gerekli kurum ve kuruluşlarla konuşacağız. Parlamento çalışmalarının dışında yüz yüze sizlerle görüşmek benim için çok faydalı oluyor. Ayçiçeği fiyatlarında piyasadan çok bizlerden ne bekliyorsunuz? Ben daha çok bunu istiyorum. Bize düşen görevler, bize yükleyeceğiniz görevler nelerdir? Sizlerin sorunlarını ilgili kurum ve kuruluşlar ile irtibata geçip o sorunları çözmeyi ben kendime görev edindim. Daha önce 1 kilo ayçiçeği verip, 1 dolar alabiliyordunuz. Şimdi ise 1 kilo 900 gram verip 1 dolar alıyorsunuz. Siz tabiî ki maliyet hesabını yapmışsınızdır. Bendeki verilere göre dekar 250 TL gözüküyor. Bir kilonun maliyeti 1,30 – 1,40 liraya geliyor. Birçok ülkede ayçiçeğinin kilogramı 90 kuruş civarında. Şimdi şöyle bir gerçek var. 90 kuruşa mal eden yabancı çiftçi mazotu kaça alıyor? Mazotu 0,8 Euro’ya alıyor. Bizim çiftçimiz 1,8 Euro’ya alıyor. Bizim maliyetlerimiz daha fazla. Kuru tarımda 233, sulu tarımda 274 lira dekarda masrafı var.” dedi.

“BAKAN’A KEŞAN ZİRAAT ODASI’NDAN SESLENİYORUZ”

Geçen sene 1 milyon ton ayçiçeği üretilirken, bu sene 1 milyon 300 bin ton ayçiçeği üretildiğinin altını çizen Değirmendereli, sözlerini şöyle tamamladı: “Yüzde 30’luk bir artış var. İktidara yakın büyük ayçiçeği üreticisi ve fabrika var. Bunların bir tanesi ş uanda Trakya Birlik’in fabrikasından daha büyük bir fabrika kuruyor Hayrabolu’da. Limana kadar bir demiryolu yapıldı. Fabrikanın yanından da demiryolu geçiyor. Gemiler gelecek Tekirdağ limanına, demiryoluna yüklenecek oradan da fabrikaya indirecek.  Sonuçta dediğiniz gibi ayçiçeği üreticisinin elinden ucuz kapatılıp, kasım, aralık ayında da yüksek fiyata da satılacak. Çiftçinin en büyük sorunu görülüyor ki ürün çıkmış, çiftçi kaça satacağını bilmiyor. Trakya Birlik hasat döneminde işe yaramayacak da ne zaman yarayacak? Hasan Başkanımın söylediklerine katılıyorum. Sayın Bakan’a da Keşan Ziraat Odası’ndan sesleniyoruz. Çeltikte 2 yıldır uygulanan yanlış politika sonucu üretici yüzde 15 azaldı, önümüzdeki yıl da ayçiçeği üretiminde azalma yaşanacak. Bunları görüp önlemler alması gerekiyor. Yangın başlamışken, büyümeden söndürme görevi hükümetin ve Tarım Bakanlığı’nındır. Fonlar arttırılabilir ve destek verilebilir.”