SONGÜL KONAR

Taş, Vücut sıcaklığının dışarıdaki sıcaklığın artması ile oluştuğunu kaydetti.

“GÜNEŞ ÇARPMASI ACİL MÜDAHALE GEREKTİREN BİR DURUMDUR”

Vücut sıcaklığının 40 dereceye çıktığı zaman vücutta dolaşan kan sıcaklığı da arttığında güneş çarpması belirtilerinin başladığını ifade eden Taş, “Güneş çarpması acil müdahale gerektiren bir durumdur. Vücut sıcaklığının dışarıdaki sıcaklığa bağlı artması ile oluşur. Vücut dışarıdan aldığı sıcağın etkisi ile bir tür kaynamaya giriyor. Normalde 36,5 olan vücut sıcaklığı 40 dereceye çıktığı zaman vücutta dolaşan kan sıcaklığı da arttığı için güneş çarpması belirtileri başlıyor. Genellikle halsizlikle başlıyor ve huzursuzluk yapıyor. Terlemeye bağlı su kaybı, tansiyonla ilgili problemler yaşanıyor. Böyle bir durumda en çok risk altında olanlar çocuklar. Küçük oldukları için vücutları daha çabuk ısınabiliyor. Uzun süre sıcakta kalmak doğru değil. Sadece güneş altında kalmakla da olmuyor, gölgede de yüksek sıcaklık güneş çarpmasına sebep olabilir. Öncelikle cilt kurumaya başlıyor, terleyemiyorsun. Ondan sonra hızlı soluk alıp verme, baş ağrısı geliyor. En çok görülen şikâyetlerden birisi de baş ağrısı. Kaslarda kramp, göz bebeklerinin daha geniş olması. Sıcaklığa bağlı beyin içindeki basınç artıyor. Genel bir vücut halsizliği, kaslarda kramplar, güçsüzlük, yürüyememe ve benzeri şikayetler oluyor. Hemen serin bir yere kendimizi atmamız lazım. Varsa imkânımız hemen soğuk duş almalıyız. Çünkü o kadar sıcaklığa karşı vücut çok su kaybetmiş oluyor genelde. Dolayısıyla ilk yapılacak müdahale de hastayı serin bir yere almak, soğuk duş aldırmak, ıslak havlularla kompres yapmak.” diye konuştu.

“EĞER DAHA DA ARTARSA BİLİNÇ KAYBINA KADAR GİDEBİLİYOR”

“Damar hastalıkları, şeker hastalıkları olanlar güneş çarpmasına daha yatkın ama gençler de sağlıklıyız diye düşünerek kendine güvenmesin” diyen Taş, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer daha da artarsa bilinç kaybına kadar gidebiliyor. Daha kritik durumlarda hızla ambulansa ulaşıp hastaneye atmak gerekiyor. Damar hastalıkları, şeker hastalıkları olanlar daha yatkın ama gençler de sağlıklıyız diye düşünerek kendine güvenmesin. Sıcak çarpması herkeste olabilir. Suyu çok tüketmemiz lazım. Özellikle tuzlu ayran içmeliyiz. Sulu gıdalar almamız gerekiyor. Yaz meyveleri olan karpuz ve kavun da vücut dengesini, su dengesini sağlayabiliyor.”

“VÜCUDUN BÜTÜN DENGESİ ALT ÜST OLUYOR”

Son olarak güneş çarpmasına karşı alınması gereken önlemlerden bahseden Taş, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Güneş çarpmasından bazen ishal de ortaya çıkabiliyor. Vücudun bütün dengesi alt üst oluyor. Çünkü vücudun normal sıcaklığı 36, 5–37 derece ama o dolaşan kan 39–40 dereceye çıktığı zaman vücudun içinde hücreler hepsi iflas etmeye başlıyor. Uzun sürerse ölüme kadar götürebilir. Çok su kaybettiğimiz için terle beraber tuz da kaybediyoruz. Bir litre kadar suyun içine bir miktar tuz koyup bunu ilk müdahale olarak hastaya içirebiliriz. Hem tansiyonu yükseltir hem de kan dolaşımını kolaylaştırır, hızlı emilir. Bu 1 litre suyun da 1 saat içinde verilmesi lazım. Hemen çok hızlı bir şekilde verilirse tuz da ayrı bir zehirleme yapabilir. Halsizlik, kaslarda kasılma, huzursuzluk, çarpıntı, ateş, baş ağrısı gördüğümüzde kendimizde hemen şüphelenip ilk etapta serin bir yere kendimizi atıp mümkünse soğuk duş alıp ambulansa haber vermemiz gerekiyor. Çocukları, ihtiyarları, kronik hastalıkları olanları uzun süre sıcak yerde tutmayalım. Dışarıda sıcaklığın gölgede de 40-45 derecede seyrettiği ortamlarda uzun süre kalmayalım.”