Trakya Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nden, dün yapılan basın açıklamasında, “1 Mayıs”ta İstanbul’da yaşanan olaylara tepki gösterildi.

Saat 12.15’te, Balcılar İşhanı’nda bulunan dernek binasında yapılan basın açıklamasını Dernek Başkanı Levent Uçar okudu.

İNSAN ONURUNA YAKIŞAN HUZURLU BİR DÜNYA İSTİYORUZ

“1 Mayıs, alın teri döken, işçi ve emekçilerin, Dünya çapında kutladıkları bir bayramdır.” diyerek açıklamasına başlayan Uçar,   şunları söyledi: “1 Mayıs’ın emek ve dayanışma günü olarak kutlanması büyük ve çetin mücadeleler sonunda olmuştur. Türkiye’de ilk defa 1923 yılında resmi olarak kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı, Nisan 2008’de Emek ve Dayanışma Günü olarak adlandırılmıştır.

22 Nisan 2009 tarihinde ise TBMM’de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil olarak ilan edilmiştir.

İşçi ve emekçilerin alın terinin karşılığını alabildiği, yoksulluk açlık ve işsizliğin olmadığı, herkesin insan onuruna yakışan bir yaşam sürdüğü huzurlu bir dünya istiyoruz.

Trakya Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği olarak, taşeron işçilerin iş garantisinin ve güvenli bir gelecekleri için mücadele etmekteyiz. 1 Mayıs 2013’te Taksim Meydanı’nda meydana gelen olaylar üzücüdür.

1 MAYIS BAYRAM SEVİNCİYLE DOLU BİR GÜN OLMALIYDI

1 Mayıs işçi ve emekçilerin coplandığı, gaz bombalarıyla yerlerde süründürüldüğü bir gün olmamalıydı. Yüzlerin güldüğü, bayram sevinciyle dolu bir gün olmalıydı.

Siyaset, toplumun sorunlarını çözmek ve ülkeyi yönetmek için yapılır. Taşeron işçi olarak çalışmak, iş güvencesi ve işçi hakları bakımından en büyük sorunlardan bir tanesidir. Siyaset kurumu, işçilerin bu sorununa çözüm bulmalıdır. İktidarı ve muhalefeti ile siyasilerden beklenen budur. Bir örnek vermek gerekirse; iktidar partisinin haricindeki taşeron işçi çalıştırmakta olan belediyeler, kendi bünyesinde sözleşmeli olarak işçi alabilir. Böylece işçi ve emekçinin gerçekten arkasında olduğu gösterilmiş olur. O zaman belki de ülkeyi yöneten siyasiler işçilerin bu mağduriyetine çözüm bulmak için harekete geçer.

İŞÇİLER, HER TÜRLÜ HAKSIZLIĞA RAĞMEN İTAAT EDEN KÖLELER DEĞİLDİR

Oy makineleri olan işçi ve emekçiler, zamanı geldiğinde, her türlü haksızlığa rağmen itaat eden köleler değildir. Bizim davamız iş, aş, ekmek davasıdır. İşçiler ve alın teri dökerek çalışan emekçiler daha iyi koşullarda çalışmaya, emeklerinin karşılığını almaya ve geleceğe umutla bakmaya layıktır.

Umut ederiz ki bir dahaki 1 Mayıs, işçilerin borçları yüzünden; kasaptan, manavdan, bakkaldan saklanmak zorunda olduğu bir zaman dilimi değil, her yönüyle gelecek kaygısı taşımadığı bir işçi bayramı olur.

İşçi bayramını bu hale getirenleri şiddetle kınıyorum. Bizim bayramımızı kavgaya çevirmesinler.”