Saat 13.00’te Erdoğan Gümülcineli’nin toplantıyı açmasının ardından konuşan Özdöl, 2010 Mayısında Kemal Kılıçdaroğlu’nun partinin Genel Başkanlığına getirildiğini ifade ederek, “Bu umut bugüne kadar yavaş yavaş bu seviyeye geldi. Bu seçim Cumhuriyetin kazanımlarının geriye gittiği bir dönemde ilk önce laik eğitimin geriye gittiği dönemde çok önem taşıyan bir seçim. Liderlerimizden hedef göstersinler diye bekliyoruz. 18 Şubat’ta sabah haberlerinde Genel Başkanımız, ‘7 Haziran’da Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacaktır.’ dedi. Bu bir siyasette hedeftir. Hedef göstermeden siyaset yapılmaz. Ufacık bir yeşerme olsa dahi o yeşermeyi büyütmek partililerin görevidir.” diye konuştu. Demokratik bir önseçim istediklerini ifade eden Özdöl, “Önseçimin adaya faydası olabileceği gibi öncelikle partiye faydası olacak. Keşan kendine özel bir örgüt. Fıkır fıkırsınız. Örgütte bir canlılık ve ilerleme oluyor. Bunları sağlıyoruz ve sağlayacağız da.” dedi.

 ERDOĞAN’IN ÖNERDİĞİ BAŞKANLIK SİSTEMİ DEĞİL DİKTATÖRLÜK

Özdöl, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Türkiye tarihinde Turgut Özal Cumhurbaşkanı oldu, Mesut Yılmaz başbakan oldu. 2 sene zor dayandı ve eridi gitti. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı oldu, Tansu Çiller denetiminde biraz da SHP’nin katkısıyla hükümet kuruldu ve DYP’de eridi gitti. 3-5 sene sürdü. Şimdi Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu. Erdoğan bu sonucu gördüğü için önlemlerini almakta gecikmedi. İktidarı elinden bırakanlar bir daha o iktidara kolay kolay sahip olamazlar. Tayyip Erdoğan başkanlık sistemini bu iktidar için sıkı tutmak için dayatmak istiyor. Tabii onun önerdiği başkanlık sistemi değil diktatörlük sistemi. Bunu herkes de biliyor.”