Ankara’da yaşayan ancak Keşanlı olan bir okurumuzdan e-mail gelmiş... Ramazan Bayramı’na denk gelen 9 günlük tatilini Keşan’da geçirmek için gelen bu hemşehrimiz, yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle 5. günde memleketini terk edip, yaşadığı gurbet ele gitmiş...

Mailinin başında ise bu hemşehrimiz; köşe yazılarımı zevkle takip ettiğini, bir dizi film izler gibi ertesi gün olup da yeniden okumayı sabırsızlıkla beklediğini belirtmiş... Sevgili hemşehrimiz; Keşan bu şekilde yönetildiği sürece, yazacağım çok senaryo olacak ve sizler de hem üzülerek hem de keyif alarak izleyeceksiniz... Sizi mutlu edebiliyorsam ve yazılarımı okutabiliyorsam; bunu biraz da ilçemizi yöneten idareci ve siyasilerin kahramanlığına borçluyum!..

Neyse, bu hemşehrimiz Keşan’dan tatilinin 5. günde ayrılmasının sebebini ise şöyle izah etmiş:

“Şu anda Ankara’da yaşıyorum.  Son olarak bayram tatili için Keşan’a geldim. Bayram tatilim tam 9 gündü. Keşan beni o kadar sıktı ki, bildiğiniz boğuldum. İçim biraz buruktu. Çünkü doğduğum yaşadığım memleketim bana sıkıcı geldi ve tatilim 9 gün iken Bayramın 3. günü tatilimi yarıda kesip, atladım otobüse soluğu Ankara’da aldım.

‘Niye sıkıldın?’ diye sorarsanız: Bu nasıl trafik rezilliği, bu nasıl kötü yollardır, bu nasıl bir kargaşalıktır? Nefes alınmıyor Keşan’da. İnanın Keşan’a 10 kilometre uzaklıktaki köyümden ortalama araç ile 7 dakika süren yolu, 55 dakikada tamamladım. Tamam, Ankara’da da alıştık trafiğe falan ama böyle bir rezillik yok!

Keşan’a geldiğimde babamın eski model bir aracı var onu kullanıyorum. Aracın her marşına bastığımda evden çıkar iken babam, sıkı sıkı tembihleme yaptı, ‘Aman oğlum Keşan’ın şehir içi yolları bozuk, dikkat et de çukurlara sokma! Aracın aksı çıkmasın, amortisörü patlamasın, kaza yapmana sebep olmasın’ diye... Eğer ki ben; Keşan’ıma artık istemeyerek geleceksem, babamın aracını alırken, ‘Aman oğlum çukurlara dikkat et Keşan’ın yolları delik deşik lafını duyacaksam; eğer Keşan içinde arabamı park etmek için sıkıntı yaşayacaksam veya park ettiğimde bir başkasının geçmesine engel olacak şekilde sıkışıklık yaratacaksam; varsın ben artık gelmeyeyim Keşan’a...1 kişi 1 kişidir belki birçok kişi bu düşünceye sahip olur ve nüfus azalır, geri kalanlar da rahat eder Keşan’da! Hani hep derler ya: Hangi  hükümet başta ise belediye seçimlerinde o partiyi seçin, hizmet gelsin... Eğer cidden baştaki hükümetin partisi Keşan’da hizmet verecekse, bırakalım seçelim o partiyi de hizmet gelsin güzel Keşan’ıma...”

Sevgili hemşehrimiz çareyi bulmuş! ‘Terk edelim Keşan’ı, nüfus azalsın ve geride kalanlar rahat etsin’ diyor... Hiç terke gerek yok sevgili hemşehrimiz... Nasılsa; günün birinde araçların tamamı hurdaya çıkacak, insanlarımız da nefes darlığı nedeniyle mevta olacak!.. İdareciler böyle toplu ve kestirme çözüm varken, ufak tefek şeylerle uğraşmıyor!.. Saygılarımla...