Gelir Vergisi’nde Keşan’da 1’inci olan İşadamı Tolga Mercan, bundan mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Herkesin vergisini tam olarak, vermesini ve kendi görevini yerine getirmesini bekliyoruz. Bir askerin görevi sınırda nöbet tutmaksa, polisin görevi güvenliği sağlamaksa biz işadamlarının görevi de, işlerini doğru yapmaktır. Biz de işlerimizi doğru yaptığımıza inanıyoruz. Kazançlarımızın helal kazanç haline gelmesi için de vergilendirilmesi gerekiyor. 1988 yılından bu yana Mercan Şirketler Grubu ilk 10’da ya da ilk 20’de yer almaktadır. Biz, huzurluyuz ve mutluyuz.” diye konuştu.

HALK, DEMOKRASİ YAŞAYACAK MESAJINI VERİYOR

Açıklamasını kalkışmayla ilgili değerlendirmede bulunarak sürdüren Mercan, “İnsanlar meydanlara çıkarak, darbecilere ‘yeter artık!’ dedi. İnsanlar, ‘bizlerin oylarıyla seçilenleri, silah zoruyla ve baskıyla, sandıkları devirip istediklerinizi yapamazsınız.’ dedi. Darbeciler; insanlar kimi seçerse seçsin, tankla ve tüfekle indirip, istediklerini koyabileceklerini dile getirdi. Darbeciler bu davranışlarıyla, insanlara ‘sen koyunsun.’ dedi.  Ancak, insanlar da darbecilere ‘dur!’ diyerek, koyun olmadığını ve istediği yere oyunu verip; istediğini seçeceğini yüksek bir dille söyledi. Türk halkının iradesi neyse, sandıktan da o çıkar. CHP, MHP ve AK Parti de kazanabilir. Kim iyi çalışırsa o kazanır. Darbelerin karşısında halkın duruşu çok güzel bir derstir. Türk halkı; darbecilere, ‘yabancı ülkelerin çocukları olarak, çıkıp; darbe yapamazsın.’ dedi. Amerika’nın, İsrail’in ve Avrupa Birliği’nin istediği gibi gayri meşru çocukları artık, istedikleri gibi çıkıp darbe yapamayacaklardır. Halk, şeriatı getiremezsin, demokrasi yaşayacak mesajını veriyor.” şeklinde konuştu.

DEMOKRATİK YOLLAR TERCİH EDİLMELİ

Mercan, şöyle devam etti: “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüzde 1,5’unu kapsayan bir darbe hareketinden ötürü yüzde 98,5’u bu işin üzerinde yaftalandı. Bu da, çok acı verici bir durumdur. Ordumuz içerisinde hiç bu işlerle alakası olmayıp, fedakârlık gösteren askerlerimiz var. Vatan ve millet diyerek, işin içerisinde olan çok iyi insanlar da var. Darbenin geniş alana yayılmasını engelleyen insanlarımız var. Örnek vermek gerekirse; Marmaris’te suikast timini helikopterle götürmeyen pilotlarımız bulunuyor. Helikopterin gecikmesiyle birlikte tüm işin seyri değişti. Eğer Cumhurbaşkanımıza orada bir şey olsaydı, tüm sistem değişir ve istenmeyen farklı noktalara gelirdik. Biz, Mercan Şirketler topluluğu ve Tolga Mercan olarak, en kötü seçilmişlerin bile darbecilerden bin kat daha iyi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü demokrasi var. Demokrasi demek halk demektir. Halk, hangi partiyi seçerse seçsin, bizim başımızın üstündedir. Fakat, birileri ‘ben tankı çıkartırım.’ derse de, iş dünyası da onların karşısında olur. İş dünyası olarak, demokrasi tarafında tavrımızı koyduk. Biz, darbe istemiyoruz. Türkiye’nin artık darbelerle yönetilen bir ülke olmaması gerekiyor. Bazı dış güçler, hükümette değişiklik yapmayı çok istiyorlarsa, ‘şu ya da bu partiyi destekliyorum.’ diye söylesin. Demokratik yollar tercih edilmeli.”

DEMOKRASİ NÖBETİ TUTAN HERKESİ TEBRİK EDİYORUM

Türk halkının meydanlara inmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Mercan, “Darbe girişiminden birkaç gün sonra Keşan’da kaymakam, belediye başkanı, tüm kurum ve kuruluş temsilcileriyle birlikte yürüyüş yapıldı. Yürüyüşte ve mitinglerde, hiçbir siyasi partinin bayrağı değil; sadece Türk bayrağı yer aldı. Meydanlarda demokrasi nöbeti tutan herkesi tebrik ediyorum. Bugün en komünist ve en mütedeyyin insanlar hep birlikte Türk bayrağıyla meydanlara indi. Böyle bir durum da birlik, beraberlik ve huzuru getirir. Huzur geldiği zaman, yatırım da gelir. Yatırımla birlikte üretim ve çalışanların maaşları da, artar. İşadamları, huzurun olmadığı yere yatırım yapmaz. Mercan Şirketler Grubu demokrasiye yönelik halkın davranışını ve duruşunu takdir ediyor; huzur, mutluluk ve yatırıma devam etmek istiyor. Ülke genelinde sağlanan birlik ve beraberliğin devam etmesini diliyorum.” dedi.

HER TÜRLÜ FEDAKÂRLIKTA BULUNMAYA ÇALIŞIYORUZ

Tolga Mercan, “Darbe girişimi yaşanmasına rağmen ertesi gün iş yerlerimizi açmak için çalıştık ve açtık. Şirketler güvenlik sıkıntısı olabileceğini dile getirdi. Ancak, işyerimizi açacağız ki, hayat normale dönecek. İşyerini açmazsak, hayat normale dönmüyor. Bundan ötürü de, biz işyerlerini açtık. Biz, devletin ve hükümetin yanında olmaya çalışan insanlarız. Biz her türlü fedakârlıkta bulunmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

 

TÜRK HALKI ARTIK, DEMOKRASİYİ İÇİNE SİNDİRDİ

“Darbe girişimi başarılı olmuş olsaydı, Türkiye’yi ne beklerdi?” şeklindeki soruya cevap veren Mercan, “O gün iç savaş yaşanırdı. Çünkü bir tarafta demokrasiyi isteyenler diğer tarafta da, demokrasiyi istemeyenler olacaktı. Bundan ötürü de, ikiye bölünecekti. Ordunun büyük bir kısmının darbecilerin yanında olmayacağını düşünüyorum. Fakat Türk askerinin birbirine kurşun sıktığı bir ortam her zaman berbat bir durumdur. Darbe girişimi gecesi tepki gösterenler olduğu gibi alkışlayanlarda oldu. Türkiye’nin demokrasiden vazgeçip; şeyh ülkesi olacağına ihtimal vermiyorum.  Eğer Türkiye’nin de, İran gibi bir sabah Humeyni’nin uçağı indirildiği gibi Pensilvanya’nın uçağını indirmesi düşünülürse, halk buna ‘dur!’ der. Çünkü Türkiye, İran gibi değildir. Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o gece canlı yayına bağlanıp, ‘meydanlara çıkın.’ dememiş olsaydı, halk aynı tepkiyi verir miydi bilemiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meydanlara davetinden sonra insanların sayısında artış yaşandı. Türk halkı artık, demokrasiyi içine sindirdi. Bizlerin tarikatlara, şeyhlere ihtiyacı yok. Bunların Atatürk Türkiye’sinde bile barınabilmesi bana acayip geliyor. Atatürk Türkiye’sinde tarikatların ‘T’ bile olmalı. Çünkü Atatürk, modern bir ülkede olması gereken her şeyi istemeden vermiş. İstemeden verilen şeyleri halk zorla alsaydı belki de o zaman daha kıymetli ve değerli olurdu. Dolayısıyla, bizler bunların kıymetini bilemiyoruz. 3-5 tane örümcek kafalı oturup, Atatürk hakkında olumsuz yazılar yazıyor ve cahil olan kişiler de buna inanıyor.” diye konuştu.

AMERİKA’YLA TİCARETİN ARTACAĞINA İNANMIYORUM

Ekonominin gidişatı hakkında da, değerlendirmelerde bulunan Tolga Mercan, “Türkiye Cumhuriyeti kendi dinamikleriyle yükselmeye devam eder. Türkiye komşu olan İran, Rusya ve diğer ülkelerle ticaretini geliştirecektir. Amerika’yla ticaretin artacağına inanmıyorum ancak, İran ve Rusya’yla 10-20 kat artacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

AVRUPA BİRLİĞİ, TÜRKİYE İÇİN ARTIK BİR HAYALDİR

Avrupa Birliği süreci hakkında da konuşan Mercan, şunları söyledi: “Avrupa Birliği’nde insana verilen değer, insan hakları, demokrasi, bağımsızlık, sosyal devlet yapısı gibi özellikleri doğrudur. Eğitimli ve teknolojiye değer veren her ülkede var. Bundan ötürü de, illa ki, Avrupa’ya gitmeye gerek yok. Avrupa’nın ve Amerika’nın kötü olduğu yerler var ama iyi olduğu yerlerde var. Onların kötü yanını değil; iyi yanını gidip alın. Benim gözümde Avrupa Birliği, Türkiye için artık bir hayaldir. Ekonomik anlamda asla oradan beklentimiz olmamalı. Bizlerin öncelikle kendi havzamız olan Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasları toplamamız lazım. Bunların yanı sıra; Türki cumhuriyetlerle de iyi diyaloglar içerisinde olmalıyız. Buralarda iyi ticaret yapmalıyız. Buralarla daha iyi bir diyalog kurulsa, Avrupa Birliği’nden 10 kat daha fazla iş yaparız. Türkiye Çin ve Hindistan’la da ilişkilerini geliştirmeli.”

TİCARETTE DEVAMLILIĞININ SAĞLANMASI LAZIM

“15 Temmuzla birlikte bölgede yaşanan durgunluk sizce ne zaman çözüme kavuşur?” şeklindeki soruya cevap veren Mercan, son olarak şunları söyledi: “Eylül ayı itibariyle, ekonomideki düzen yeniden oturacaktır. Ticarette insanlar tedirgin olabilir ama eylül ayından sonra hiçbir sorun kalmayacaktır. Hükümetin bu terör örgütüne ait işletmelere el koyup; kayyum atayarak, işlerliğini sağlayabilecek adımları atmalıdır. Buradaki düşüncemiz, işletmelerin bu hainlerden temizlenip ticarette devamlılığının sağlanması lazım. Çünkü işletme yöneticileri hainlik yaptı diye, çalışan ve suçsuz insanların mağdur edilmemesi lazım.”