Keşan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şen, dün düzenlediği basın toplantısında, 2012 yılının tarımsal değerlendirmesini yaptı.

Buğday, ayçiçeği ve çeltik üretimi için ayrı ayrı değerlendirmede bulunan Şen, 2013’ten beklentileri arasında ise tarımsal desteklerin artırılmasının bulunduğunu ifade etti.  

“BUĞDAY VE AYÇİÇEĞİNDE VERİM YÜKSEK, ÇELTİKTE DÜŞÜK”

Hasan Şen, buğday ve ayçiçeği hasadının yüz güldürdüğünü, çeltikte ise zarar edildiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Edirne ve Keşan’da buğday hasadı bakımından istenilen kalite ve verime ulaşıldı. Fiyat bazında da tatminkar olduğunu söyleyebilirim. Üreticiler, TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi)’ya buğdayını sattığında ürününün gerçek değerindeki karşılığını aldı. Ayçiçeğinde ise uzun ekimden hasada kadar olan süre içerisinde yağışların olmamasından kaynaklanan kuraklık nedeniyle verim düşüklüğü yaşandı. Ancak yine de Trakya Birlik ve piyasa fiyatları normal düzeyde idi. Çeltikte ise münavebeli tarım yapılmayıp, hep aynı alanlarda ekim yapıldığı için verim düşüklüğü yaşandı. Buna girdi maliyetleri de eklenince kârlı bir dönem yaşanmadı. Su sorunu yaşanmamasına rağmen, çeltikte yaşanılan randıman düşüklüğü fiyat düşüklüğünü tetikledi. Kısaca geçen sezon çeltik üreticisi para kazanamadı.”

“TARIMSAL DESTEKLEMELER ARTIRILMALI”

 Açıklamasının ikinci bölümünde, gelecek yıla ilişkin beklentilerini dile getiren Şen, şöyle dedi:

“2013’ten beklentilerimize gelince, en başta tarımsal destekler artırılmalı. Desteklemeler tek çatı altında toplanmalı. Toplu olarak ve zamanında üreticiye ödenmeli. Keşan’ın 15 köyündeki toplulaştırmaların en kısa sürede ivedilikle yapılması gerekir. Üreticinin hem verim kaybı hem de arazisinin yerinin belirlenmesi açısından bu önemli. Hangi ürünü ekeceğini bilmeli ve tarımsal planlamalarını yapabilmeli. Ayrıca 2. ürün ekimine toprak tahlil desteği verilmemesi konusunu destekliyorum.”

“GİRDİ MALİYETLERİ, KÂRI ENGELLİYOR”

Daha sonra girdi maliyetlerine değinen Hasan Şen, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kısaca özetlersek, çiftçinin 2012 yılında istediğini aldığını söylemek yanlış olur. Girdi maliyetleri her yıl artış gösteriyor. Gübre ve mazottaki artışlar, çiftçinin kazanmasını engelliyor. Bu durumu belirlemek için çiftçilerin, sivil toplum kuruluşları ve bankalardan aldığı kredilerin durumuna bakmak lazım. Para kazanan bir insan kredi için kuyrukta olur mu? 2013 yılından da ümitli değil.

Silajlık üretim konusuna gelince, ilçemizde hayvan ölçek sayısı çok az. Çiftçimiz kendi hayvanlarına yetecek kadar üretim yapıyor ancak bunu bildirmiyor. Desteklemeler 10 dönümden küçük alanlardaki ekimlere verilmiyor. Bu yüzden silajlık üretim kayıtlara geçmiyor.”