HABER MERKEZİ

Edirne, Lüleburgaz, Tekirdağ’da yapılan ortak basın açıklamalarında Sazlıdere ve Gökçetepe arasına yapılması planlanan FSRU Boru Hattı Projesinin Anayasa’ya ve yasalara aykırı olarak yapıldığını ve on yıl sonra Saros’un doğanın öldüğü, canlıların yok olduğu, insanların hastalandığı bir bölge olacağı belirtildi.
Yapılan açıklamalarda şu ifadelere yer verildi:

Edirne:

Dünyada kendi kendini yenileyen üç denizden birisi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca; ‘Saros Özel Çevre Koruma Bölgesi’ ve ‘Saros Körfezi Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesi’ ilan edilmiş bölge. Ganos fay hattının bulunduğu bölge. Her yıl en az iki milyon insanın tatilini geçirdiği bir bölge. Ve daha yüzlerce özelliği olan bu güzelim yöreye FSRU Limanı ve Kara Boru Hattı yapılmak isteniyor. Yani 100 bin tonluk dev LNG kargo gemilerinin girebileceği ve patlama riski her zaman olan devasa tesis yapılıyor. Dört ayrı bilirkişi tarafından bilime hukuka, uluslar arası sözleşmelere, Anayasa’ya, yasalara aykırı olarak yapılıyor. 45 bin ıslak imzaya, 120 bin internetten toplanan imzaya rağmen yapılıyor. Enez’den Gelibolu’ya tüm Körfezi olumsuz etkileyeceği bilinmesine rağmen yapılıyor. Doğanın zenginliği yok ediliyor. Tarım arazilerine acele kamulaştırma ile el konuluyor. Deniz canlıları katlediliyor. Ormanlar kesiliyor. Ve insanların yaşam alanları işgal ediliyor. Gerekçe; üstün kamu yararı. Kamu yararı denen; Katar doğal gazını depolayıp Avrupa’ya pazarlamak. BOTAŞ bizim vergilerimizle var olan resmi bir kurum. Bir resmi kurum diğer resmi kurumların kararlarını dinlemeyerek, takmayarak inşaata başlamış durumda. Bu hukuksuzluk devam ederse on yıl sonra Saros; Dilovası olacak, Aliağa olacak, doğanın öldüğü, canlıların yok olduğu, insanların hastalandığı bir bölge olacak. Çare; Saros Gönüllülerinin, bizlerin, duyarlı yurttaşların yıllardır devam ettiği mücadeleye destek olmak. Çare; Trakya Belediyeler Birliği ve Marmara Belediyeler Birliği olmak üzere Belediye Başkanı, Belediye Meclis üyeleri, İl Genel Meclisi üyeleri, oda, sendika, dernek, siyasi parti ve tüm sivil örgüt seçilmişleri her yerde her koşulda bu gidişe dur diyelim. Çare; Saros Gönüllüleri tarafından yapılan hukuk süreçlerinde daha önce iptal edilen ÇED raporları gibi; hukuka, bilime ve insan haklarına aykırı inşaatın durdurulması ve Edirne İdare Mahkemesi’nin acilen yürütmeyi durdurma ve ÇED iptal kararı vermesi. Saros için çığlıkların birleşme bütünleşme zamanıdır. Saros için etkili ve yetkililerin vicdanlarını dinleme zamanıdır. Saros için seslerin büyümesi zamanıdır. Biz aşağıda adları yazılı kurumlar olarak Edirne’den Saros için bu çığlığa destek veriyoruz. Ve biliyoruz ki burada adı geçsin veya geçmesin kentteki sivil örgütlerin büyük çoğunluğu da bu çığlığa katılıyor. Saros ölüyor, öldürmeyelim. Ses verelim, ses olalım çünkü Saros’u birlikteliğimiz kurtaracak. Adaleti arayalım, adalete güvenelim, adalet talep edelim; Saros’u adalet kurtaracak…

Lüleburgaz:

Emperyalist – kapitalist sistem dünya üzerindeki sömürüsünü öyle bir düzeye çıkardı ki, milyonlarca yılda oluşan doğada ve insanlarda onarılmaz yaralar açıp tahribatlar yapıyor. Bunun sonucu iklim değişiklikleri ve şimdiye kadar tanık olduğumuz sel baskınları, sıcaklık değişiklikleri, fırtınalar, dolu ve diğer doğal afetlere tanıklık ediyoruz. Sermayenin doğadan para kazanma hırsı ile Trakya ve Marmara Bölgesinde kuralsız ve ölçüsüz fabrikalar, taş ocakları, Kanal ve liman yapımları tüm hızıyla yargı kararlarına rağmen devam ediyor. Yaşam alanlarına yapılan bu saldırılara itiraz eden halk, ya görmezden geliniyor ya da şiddet yoluyla susturulmaya çalışılıyor. Bölgemizde dünyadaki eşsiz denizlerden biri olan Saros Körfezine doğalgaz limanı yapılıyor. Katar ın doğalgazını Avrupa ya sevk eden bu liman yapım çalışmasının durdurulmasının ısrarla istiyoruz .

Saros Nasıl Bir Yer !!

  • Dünyanın kendi kendini yenileyen üç körfezinden birisi.
  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Saros Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiş bölge.
  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Saros Körfezi Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesi.
  • Ganos fay hattının bulunduğu bölge.
  • Her yıl en az iki milyon insanın tatilini geçirdiği bir bölge.

Ve daha yüzlerce özelliği olan bu güzelim yöreye FSRU Limanı ve Kara Boru Hattı yapılmak isteniyor.

  • Yani 100 bin tonluk dev LNG kargo gemilerinin girebileceği ve patlama riski her zaman olan devasa tesis yapılıyor.
  • Dört ayrı bilirkişi tarafından bilime hukuka, uluslararası sözleşmelere, Anayasa’ya, yasalara aykırı olarak yapılıyor.
  • 45 bin ıslak imzaya, 120 bin internetten toplanan imzaya rağmen yapılıyor.
  • Enez’den Gelibolu’ya tüm Körfezi olumsuz etkileyeceği bilinmesine rağmen yapılıyor.
  • Doğanın zenginliği yok ediliyor.
  • Tarım arazilerine acele kamulaştırma ile el konuluyor.
  • Deniz canlıları katlediliyor. Ormanlar kesiliyor. Ve insanların yaşam alanları işgal ediliyor.

Gerekçe; üstün kamu yararı. Kamu yararı denen; Katar doğal gazını depolayıp Avrupa’ya pazarlamak.

BOTAŞ bizim vergilerimizle var olan resmi bir kurum. Bir resmi kurum diğer resmi kurumların kararlarını dinlemeyerek, takmayarak inşaata başlamış durumda.

Bu hukuksuzluk devam ederse on yıl sonra Saros; Dilovası olacak, Aliağa olacak, doğanın öldüğü, canlıların yok olduğu, insanların hastalandığı bir bölge olacak.

  • Çare; Saros Gönüllülerinin, bizlerin, duyarlı yurttaşların yıllardır devam ettiği mücadeleye destek olmak.
  • Çare; Trakya Belediyeler Birliği ve Marmara Belediyeler Birliği olmak üzere Belediye Başkanı, Belediye Meclis üyeleri, İl Genel Meclisi üyeleri, oda, sendika, dernek, siyasi parti ve tüm sivil örgüt seçilmişleri her yerde her koşulda bu gidişe dur diyelim.
  • Çare; Saros Gönüllüleri tarafından yapılan hukuk süreçlerinde daha önce iptal edilen ÇED raporları gibi; hukuka, bilime ve insan haklarına aykırı inşaatın durdurulması ve Edirne İdare Mahkemesi’nin acilen yürütmeyi durdurma ve ÇED iptal kararı vermesi.

Saros için çığlıkların birleşme bütünleşme zamanıdır. Saros için etkili ve yetkililerin vicdanlarını dinleme zamanıdır. Saros için seslerin büyümesi zamanıdır.

Saros için çığlığımızı yükseltiyoruz. Ve biliyoruz ki demokratik kamu oyu, doğa severler çığlığımıza destek vereceklerdir.

Saros Körfezi’nde yaşayan tüm canlılara, havamıza, suyumuza, denizimize, ormanımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Çünkü yaşadığımız ülkeyi sevmek ve önceki kuşaklardan aldığımız emaneti bizden sonraki kuşaklara devretme sorumluluğu bunu gerektirir.

Saros ölüyor, öldürmeyelim. Saros’u birlikteliğimiz kurtaracak. Saros’u adalet kurtaracak…

Tekirdağ

Saros Körfezi hepimizin bildiği gibi bir doğa harikasıdır. Bu doğa harikasının korunması, tahrip edilmemesi için çok sayıda çevre, emek ve sağlık örgütleri, sivil toplum kuruluşları vb. yapılar yıllardır mücadele vermektedir. Buna karşın bizlerin yıkım projeleri olarak adlandırdığımız likit doğalgaz limanı ve boru hattı hafriyat ve inşaat çalışmaları Keşan Kent Konseyi rehberliğinde Saros Gönüllülerinin sürdürdüğü tüm mücadele ve açılan davalara rağmen devam etmektedir. Süreçte, Saros Gönüllüleri tarafından binlerce kişiyi temsilen üç ayrı iptal davası açılmış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 45 bin ıslak imzalı itiraz dilekçesi, sunulmuş, ayrıca change.org’dan 120 bin imza toplanmıştır. İlk hazırlanan ÇED raporu için Kasım 2019’da yapılan keşifte, on bilirkişin tümünün lehimize verdiği karara istinaden Edirne İdare Mahkemesi Çevresel Etki Değerlendirmesi raporunu iptal etmiştir. BOTAŞ’ın itirazı ile Çevresel Etki Değerlendirme iptal kararı Danıştay tarafından bilirkişi sayısının -on- çift sayı olması nedeniyle usulden bozulmuş; bu sürece paralel, pandemi koşullarında 2009-7 sayılı genelgeye dayanarak aslında iptal edilmiş olan ne yazık ki 2. Çevre Etki Değerlendirme Raporu’na olumlu karar verilmiştir. Saros Gönüllüleri bu rapor için de yürütmeyi durdurma ve iptal davası açmıştır. 2.ÇED iptal davası ve 1. ÇED usulden bozma kararına itiraz için 2020 Kasım ayında yapılan tekrar keşif sonucunda gelen İkinci Bilirkişi Raporları da lehimize gelmiştir. Ardından, hukuksal süreç tamamlanmadan ve arazi sahiplerine bilgi verilmeden ata topraklarına Acele Kamulaştırma ve el koyma yoluyla girilerek inşaata başlanması nedeniyle Edirne İdare Mahkemesi’ne yapılan Yürütmeyi Durdurma başvurumuza, bilirkişi raporlarının lehimize çıkmasına ve tüm ara karar sürelerinin tamamlanmış olmasına rağmen henüz cevap verilmemiştir. Tam bir karmaşa yaşanmaktadır. BOTAŞ A.Ş. tarafından yapılan proje Katar’dan gelen doğalgazın Avrupa’ya sevkiyatı amacıyla sadece dış ticaret için yapılmaktadır, özetle bölgeye söylendiği gibi bir katkısı yoktur. Aksine çevreye, ekosisteme, bu bölgede yaşayan tüm canlılara ve insanlara doğrudan ve dolaylı olarak zararı vardır.