Allah insanı şaşırtmasın! Birkaç gün önce alışveriş yapmak üzere bir dükkana girdim... Dükkan çok büyük değildi... İçeride de 2 bayan vardı!.. Biraz da yorulmuş gibiydim ve gözüme çarpan tabureye hemen oturuverdim... Soluklandıktan sonra tam kalkıp ihtiyacım olan şeyi almaya yönelmek üzereydim ki, 2 bayanın zarafeti dikkatimi çekti... Hele biri vardı ki biri, ‘tüh tüh nazar değmesin!’ diyesim geldi... Endamı, duruşu, vücudu, bakışı, kaşı, gözü; sanki Allah özene bezene yaratmıştı... Benim alışveriş de kaçtı!.. O endamı görünce seyre daldım, ‘Allah’ım böyle bir güzellik bana niye vermedin!’ diye sızlandım... Biraz daha bu güzelliği seyretmek için, taburede oyalandım... Dükkanda da ‘çıt’ yok, herkeste sessizlik hakim... Tam güzel hülyalara dalmıştım ki(!), mest olduğum kadının arkadaşına ‘Hadi N. acele et’ demesiyle, tabureden yuvarlanıyordum!.. Bu sefer tabureye iyice yapıştım, dizlerimin bağının çözülmesi nedeniyle yerimden kıpırdayamadım... Bu iki kadın dükkandan çıktığı gibi de akıbetlerini soruşturdum... Mest olduğum kadının travesti olduğunu öğrenince de beynimden vurulmuşa döndüm... Bir de Keşan’daki sayıları hakkında bilgiye ulaşınca (h)epten çöktüm!..
Ancak... gardaşlarımın, agalarımın, amıcalarımın, emmilerimin halini düşündükçe de coştum!... Düşünsenize yahu... İçkili bir mekana gitmişsiniz, içip içip coşmuşsunuz, içtikçe bu kadına vurulmuşsunuz, vuruldukça ileriye yönelik yatırım yapıp paraları basmışsınız... Paraları basarken de kim bilir ne hayallere dalmışsınız!.. Ve hayalinizin gerçekleşme anı gelmiş... Kolunuza alıp, mekandan ayrılmışsınız... Bir an önce kavuşma hayali kurmuşsunuz... Size, ‘hayatım, canım, aşkım’ diye hitap etse de, kafanız o kadar iyi ki, ses tonundan farkına varıp, cinsiyeti konusunda şüphe duymamışsınız... Vallahi insan ister istemez merak ediyor; bu kadar hayalin sonunda; golü kim yedi diye!.. Allah bu yolda olanları ıslah eylesin(!), aklını başına versin... Sağlıcakla kalın, aklınızı da başınıza toplayın...