Emek Partisi (EMEP) Keşan İlçe Örgütü adına yazılı bir açıklama yapan EMEP Keşan İlçe Başkanı Erdal Aydemir, tarımın geliştirilmesi, desteklenmesi ya da ürün-fiyat dengesi oluşması için var olan tüm kuruluşların ya satıldığını ya da kapatıldığını belirterek, “Türkiye tarımı ve üretici köylüsü bitiriliyor.” dedi.

Önceki yıllarda temmuz ayında açıklanan ayçiçeği fiyatının, hasat sezonunun sonuna gelindiği halde hâlâ açıklanmamasının, üreticiyi, ayçiçeğini maliyetinin altında fiyatla satmak zorunda bıraktığını dile getiren Aydemir, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Yıllardır; köylü milletin efendisidir, hakiki üretici olan köylüdür yalanları ve demagojisiyle bizleri avuttular. O halde, herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış olan köylüdür.

Türkiye kendi kendine yeten bir tarım ülkesiyken, ürün ve tohum yönünden dışa bağımlı bir ülke haline getirilmiştir. Bunu sadece ayçiçeğinde değil pirinç, mısır, sebze ve meyveye varıncaya kadar birçok üründe görebiliriz. Eti, buğdayı ve hatta samanı ithal eden bir ülke durumuna geldik. Tarımın geliştirilmesi, desteklenmesi ya da ürün fiyat dengesi oluşması için var olan tüm kuruluşlar ya satıldı ya da kapatıldı. Devlet üretme çiftlikleri, zirai donatım kurumları, şeker fabrikaları işlevsiz hale getirilip, satılıyor veya yağmalanıyor. Türkiye tarımı ve üretici köylüsü bitiriliyor.

Tarım ürünlerinin girdileri; tohum, gübre, mazot, ilaç, vb. fiyatları sürekli yükselirken, ürün fiyatları; maliyetin altında, bir yıl önceki ürün fiyatının da altında kalıyor. Şirketlere, holding patronlarını kredi musluklarını açan, sigorta primini karşılayan hükümet, iş üretici köylüye gelince tam tersini yapıyor. Gemi patronlarına ÖTV'siz mazot, ayçiçeği üreticisine ÖTV'li mazot. Böyle adalet olmaz. Böyle çiftçi de kalkınmaz. 

Her sene Temmuz başında ayçiçeği fiyatı açıklanırdı. Bu sene neredeyse hasad sonu geldi ama fiyat belli değil. Kooperatif ürünü alıyor ama fiyat vermiyor. Aracıya, tüccara gün doğdu. Geçen yıl 1,5 liraya satılan ayçiçeğini bu sene 1 liraya alan yok. Mazotun fiyatı arttı. İlacın gübrenin fiyatı arttı. tohumluğun fiyatı arttı, geçen seneye göre %40 maliyet artışı var. O zaman ayçiçeği 90 kuruşa bir liraya satılamaz. Toprağa ter dökmeyen, emek vermeyenler, para kazanırken üretici köylü maliyetin bile altına mahsul satmaya zorlanıyor. Bakanı, başbakanı, milletvekili hepsi her ay maaşını cebine koyup sefa sürüyor. Ayçiçeği üreticisi bir yıl emek verdiği ayçiçeğini kuruş kuruş satarak sefalet içinde yaşıyor. Böyle düzen olmaz.

Bir tarafta ayçiçeği üreticisi mahsulüne fiyat alamıyor. Diğer tarafta ayçiçeği ithalatı ham yağ ithalatı yapılıyor. Hatta kimileri dışarıdan ithal ettikleri ayçiçeği küsbesinden yağ çıkarıp satıyorlar. Bu duruma bir an önce son verilmelidir.  

Ayçiçeği fiyatı bir an önce ve maliyetini kurtaracak şekilde açıklanmazsa borç içinde yaşayan üretici köylü mecburen yok pahasına ürününü tüccara vermek zorunda kalacak.

Emek Partisi olarak;
-Hükümet yetkilileri, biran önce, oynanan bu oyuna son vermeli, ayçiçeği üreticilerinin yüzünü güldürecek ürün fiyatını açıklamalıdırlar.
-Ayçiçeği küsbesi, ham yağ ve ayçiçeği ithalatı durdurulmalı, üreticiler için girdilerde indirime gidilmeli, üreticiler teşvik edilmelidir.
-Üreticilerimiz, kendilerini güçlü kılacak ve pazarlık güçlerini arttıracak üretici kooperatif ve sendikalarında örgütlenmeli, kendi adlarına siyaset yapmayı önlerine bir görev olarak koymalıdırlar.
-Kısaca ülke üretici köylüsünün ekimde, hasatta ve ürün fiyatında söz ve karar sahibi olacağı bir düzen için ‘Üreten biziz, yöneten de biz olacağız.’ diyebilmelidirler.”