Türkiye’de (!) eğitimde devrim: Tüm dersler kaldırıldı

Başlığa bakıp “hadi canım” diyenleri duyar gibiyim. Tabiî ki de bu devrim bizim eğitim sistemimizdeki devrim değil. Bizim eğitim sistemimizdeki devrimleri (!) bir bir okuyorsunuz gazetelerde yeterince… Ben başka bir ülkede yapılan eğitim alanındaki bir devrimden bahsetmek istiyorum, o da: Finlandiya.

Finlandiya’nın eğitim sisteminde yapılan değişiklik hakkında dünkü BirGün gazetesinde çıkan haberde ilginç ifadelere yer verilmiş.

Bir veli olarak bu haberde ilgimi çeken tüm derslerin kaldırılması kısmıydı. İlginç ama kulağa hoş geliyor. Zaten eğitim ile ilgili olanlar İskandinav ülkelerinden biri olan Finlandiya modelini iyi bilirler. Finlandiya Eğitim Bakanı Marjo KyllonenHelsinki’de geçen yıl yaptığı basın toplantısında eğitim sistemindeki değişiklikleri geniş bir biçimde kamuoyuyla paylaşmış ve bu değişikliğin sebebini özetle şöyle anlatmış: “Bizler hala 19. Yüzyıl'ın ihtiyaçlarına yönelik eski moda bir eğitim sistemiyle hareket ediyoruz. Oysaki 1900'lü yıllardan bu yana çok şey değişti ve bizler de artık 21. Yüzyıl'ın ihtiyaçlarına göre bir eğitim sistemi planladık.”

Yeni sisteme göre, Finlandiya’da konu bazında gerçekleştirilen dersler yerine, öğrencilere olaylar ve etkinliklerle disiplinler arası formatta bir eğitim veriliyor. Örnek vermek gerekirse, İkinci Dünya Savaşı’nın anlatıldığı bir derste, konuya dair tarihsel, coğrafi ve matematiksel veriler bir arada anlatılıyor.

Finlandiya dünya üzerinde en saygın eğitim sistemine sahip olduğunu söylemiştik. Fakat Finlandiya “biz zaten en iyisiyiz” dememiş rehavete kapılmamış ve birkaç yıl önce Finlandiya’nın eğitim sisteminde gerçek bir devrim yapılmasına karar verilmiş ve bu devrim artık hayata geçirilmiş. 

Öyle bir hayata geçirilmiş ki eğitim müfredatından tüm dersler kaldırılarak. Yeni sistemde çocuklara daha fazla oyun daha az ders sunmak amaçlanmış. Bu devrimde fizik, matematik, edebiyat, tarih ya da coğrafya gibi 'konu dersi' yok.

Konu derslerinin kaldırılmasının yanında dikkat çeken bir ders ise “Kafede Çalışmak” adlı ders. Bu dersle beraber de öğrenciler İngilizce, ekonomi ve iletişim konularında tüm bilgi birikimlerinin kullanılması amaçlanıyor.

Devrim, ders sürelerinde de yapılmış her 45 dakikada bir 15 dakikalık ara verilerek okulda kalma süresi kısaltılarak ortalama 5 saat olarak ayarlanmış.

Amerikalı öğrenciler günün ortalama 6 saatini ev ödevlerine harcarlarken Finlandiyalı öğrenciler ise ortalama 3 saat harcıyorlarmış. 

Bu eğitim sisteminde öğrenciler son sınıfa geldiklerinde 16 yaşının başında olacak ve 7 yaşından önce ise okula başlamayacaklar. BirGün gazetesinin haberinde son olarak şu bilgilere yer verilmiş:

“Öğrencilerin kendi derslerini olaylar üzerinden kendilerinin seçmesi fikrinin, öğrencilerin derslere duyacağı hevesten, bilgi birikim ve gelecekteki duruşlarına kadar pek çok noktada fayda sağlayacağı düşünülüyor. Bu şekilde hiçbir öğrenci, herhangi bir dersi -örneğin, fizik, kimya ya da edebiyat gibi- ‘ben şimdi bunu ne için öğreniyorum’ düşüncesiyle bitirmek zorunda bırakılmayacak.

Yeni sistemle beraber gelenekselleşmiş öğrenci-öğretmen ilişkisi de değişti. Öğrenciler artık kocaman sıraların arkasında, endişeyle 'öğretmen bana soru sorsun da cevaplayayım' diye oturmayacak. Bunun yerine küçük gruplar halinde öğretmenlerle beraber problemleri tartışarak çözmeye çalışacak.

Finlandiya eğitim sistemindeki değişiklikler öğretmenleri de etkileyerek kolektif bir çalışmaya teşvik edecek. Okullardaki bu reform, farklı ders öğretmenleri arasında da ortaklaşa bir çalışmayı mecbur hale getirecek.”

Finlandiya’da tasarlanan eğitim sistemi kısaca bu. 

Bu haberi paylaşmaktaki amacım kendi ülkemizin eğitim sistemini düşünerek Finlandiyalıların yapmış olduğu eğitim sistemindeki değişiklikler ile bir karşılaştırma yapmamız içindi. 

Bir düşünün kendi eğitim yaşamınızı, tahtaya ezberlememiz için yazılan formüller, eğitim hayatımızdaki sonu bitmeyen anlamsız ve hayatımızda yeri olmayan bilgiler… Bunları ezberleyerek ve ezberlediğimiz kadarıyla da notlar aldık. 

Sonuç olarak çok mutlu bir toplum muyuz? Peki, çok üretken bir toplum muyuz? 

Biz ne zaman sorgulamayı ön planda tutan bir eğitim sistemi göreceğiz?

Bununla ilgili bir A planımız var mı? Bu soruların sonu yok.

Çocuklarımızın tıpkı Finlandiya gibi bir eğitim modelindeki gibi eğitim anlayışıyla eğitilmesi dileğiyle…

Keşke başlıktaki gibi olsaydı eğitim sistemimiz değil mi?